Hürriyet Mahallesi, Taş Ocağı derdini AKP’ye taşımalı. AK Parti İktidar; kolay kolay hiçbir Kamu Yöneteni AK Parti’nin onaylamadığı iş’te ısrarcı olmaz.

Şu işi bilin; O Taş ocağının açılmasını Siyaset onaylamazsa (?) bence açılamaz.

İş Dünyası her riski taşır, gözünü karartır, para yatırır. İstediğini istediği yerde yapmak için de önüne çıkan tüm fırsatları da kullanır; yasal haklarıdır.

Ama, ülke de yasalarla yönetilir! Halk da doğası, kendi yaşamı için tüm yasal haklarını kullanır. Tüm Yönetenleri de zorlar.. . Haaa, Seçimler zaten geldi : -)

*

Karasu Hürriyet Mahallesi Muhtarı Abdurrahman Denizhan, tüm siyasilere:

“ Biz tarım ve hayvancılıkla geçinen bir bölgeyiz. Meramıza kurulacak taş ocağı, sadece kurulacağı bölgeyi değil bütün ovayı etkileyecek. Suyumuzu, havamızı, tüm ovayı mahvedecek.” sözleriyle, çağdaş bir Muhtar dersi vermiş:

Bizlere de, “Taş Ocağı bu bölgenin sonu olur. Tarıma, hayvancılığa zarar vermeyecek projelere niçin karşı olalım? Bölge, Doğa Turizm Merkezi olabilir.

Teknoloji gelişiyor, sanayide her şey üretilebiliyor. Ancak; DÜNYADA ÜRETİLEMEYEN TEK ŞEY, TOPRAK!” sözleriyle, hayat dersi vermiş.

*

Çocuklarımızın geleceği için, sürekli bu dersin sınavını vermek için çalışıyorum. Sakarya’da, Karasu Hürriyet Mahallesi’ni ve Muhtarını mutlaka izlemeliyiz!

Mimarlar Odası ile Bisiklet ve Doğa Derneğimize de, Hürriyet Mahallesi’ne verdiği destekleri ve her zamanki uğraşları için minnetlerim çoğaldı.

SAPANCA’YA VE YÜZEVLER’E BAKTIM BAKTIM ?

Hafta sonu oralara da gitmiştim. Seyir Tepesi’ne de çıktım. Keşke ilk yapıldığı hali ile kalsaydı. Yine de, tepesine dikilen O çirkin kule kalkarsa, eh derim.

Tabii, ne yapılırsa, ne kadar para saçılırsa saçılsın, yapılan yatırımlar eğer Şehir Karakteri ile örtüşüyor ve ihtiyaçları karşılıyorsa sevinirim.

Seyir Tepesi, kimi dokunuşlarla baharda daha güzelleşebilir. Amaaa…

**

Yüzevlerin ilk yapıldığı yıllardaki Mimari Bütünlük ve Mimari Karakter bir daha asla yerine getirilemez. Son 15-20 yılda büyük bozulma oluştu.

Son 15 yılı bana da sormayın. Sapanca fotoğraflarında var. O güzelliğin, her gün, yeşil her köşesine; birbirini çirkinleştiren beton yığınları dikildi.

**

EKER lokantasındaki Eski Sapanca fotoğrafları ne zaman gitsem içimi acıtır. Türkiye, eski Osmanlı konağı, kasabası görmeye taa Beypazarı’na koşuyor.

Eker’in, şehrinin tarihini gururla sergilediği O Sapanca bugün olsa ve restore edilseydi; Türkiye yine Tenezzüh Trenleri ile Sapanca’ya koşardı.

Sapanca keşke, Büyükşehir Fotoğraf Arşivi’nden, O efsane gibi,” İstanbul’dan Sapanca’ya Tenezzüh Treni Seferleri” fotoğraflarını alıp, ilçeye dağıtabilse?

Çünkü; her gün Sapanca sokaklarındayım. Bir tek bina bir başka binaya benzemez. Ne evler, ne kapı-baca, ne renk, ne balkon; hiç bir şey benzemez.

Sapanca. Çok özel karakteri olan bir beldeydi. Bozmak için her şeyi yapmışız. Gölünü, dağını, ormanını bile. İstasyonu bile yok gibi; artık elma da kokmaz!

DÖNÜŞEBİLİR POŞETİ BİLE BECEREMEDİK !

Halka zararlı olanı, yasalara aykırı her şeyi de ilkin Yönetenler önlemeliler.

Yapılan yanlışları gören halk da geçip gitmesin. Yanlış işler daha ilk günden söylensin, önlensin. Yani, “ Atı alan Üsküdar’ı geçti.” olamasın!

Yanlış baştan önlensin diye yazmaya çalışırım. “ Biz yapıyorduk ama, Gazeteci Milleti muzır. Yazıp, başımıza iş açıyorlar.” denilir. Denilsin, yanlış da düzelsin.

**

Greenpeace, doğa ve insan yaşamı için var olan bütün tehlikelere karşı, hiç karşılıksız mücadele veriyor. Kampanyalarını sürekli ve ilgiyle izlerim.

“ Naylon, doğada yok olmayan bir madde. Naylon Poşetler de, insan ve her canlının hayatında ölümcül hastalıklara yol açan bir madde.

Bir naylon poşet toprağın altında binlerce yıl yok olmuyor. Ölü balina ve deniz hayvanlarının midesinden çıkan naylon poşetler de bu dehşeti anlatır.

**

Greenpeace, bu nedenle doğayı kirletmeyen Dönüşebilir Poşet Kampanyası yapar. Biz ise, Dönüşebilir Poşet kullanımını çarşı-pazarımıza sokamadık?

Çocuklarım evimi bez alışveriş torbaları ile doldurdu! Ülkemizde çağdaş birkaç dünya şirketi dışında Dönüşebilir Poşet uygulayan yok; denetleyen de yok!

Yöneten Meclislere ve Meslek Odaları’na çok sorumluluk düşüyor.

TBMM, Belediye Meclisleri kaç kez Dönüşebilir Poşet uygulama kararları aldı? Niye, neden uygulatılamıyor? “ Halk Sağlığı “ lafları sadece siyasi racon mu?