Bizim Sakarya’da, Soru Yağmuru’nun her kahvaltısında yenileniyorum. Şehrimi her yönüyle biraz daha güncel, teknik, yasal bilgilerle öğreniyorum.

    İnşaat Müh. Oda Başkanı Hüsnü Gürpınar’la da bunu yaşadım. Yara sarmak, kaygılardan arınmak, geleceği kazanmak.

    Dinliyor, öğreniyorum; Soru Yağmuru öğrencisi gibiyim.

    17 Ağustos 1999 Depremi, unutulacak, bağıra taş basıp geçiliverecek bir yara değildi. Ama, Sakarya ve her yerde o kadar çok umursamazlık yaşandı ki?

   Toplum, kişisel çıkar önceleme patlaması yaşıyor. Yasalar, uyarılar, kararlar iplenmiyor. Görülüyor, susuluyor; dilsiz şeytanlar cirit atıyor.

    Meslek gereğini hukuk önünde bile kanıtlasan hedef olursun. Soran, yazan Karşıt fitne fesat linçine uğrar. Doğruyu görmeye, öğrenmeye, yazmaya devam.

   Deprem gerçeğini halkımızla gizlisiz saklısız paylaşmamız görevdir.   

                                                                 ***

    Sorulsa, belki “ İmar Affı nedir? Kimin ne işine yarar, yaradı; biliyoruz!” diye ahkam keseriz. Soru Yağmuru O soru ile başladı. Gördük ki, bildiğimiz hiç gibi!

    İmar Affı, bir deprem bölgesi için vahim sonuçlara da yol açabilecek. Yerel Seçim öncesi piyango belki? Arkada, yine rant, yine dev İmar Yazıkları varsa???

     Deprem daha 3-4 gün önce yine kapıları çaldı. Aklımıza ne geldi; “ Evimiz  depreme dayanıklı mı?” Hadi, uyu uyuyabilirsen?

     İmar Affı’nda, mal sahipleri,” Malım sağlam, depreme dayanır!” derse, İmar Affı’ndan yırtabilirmiş? İmar Affı nasıl bir şeydir? Satıcıyı anlıyoruz da:

    O beyan sahibine gidin bakın O binada oturmuyordur, asla da oturmaz!

                                                              ***

   Hüsnü Gürpınar, deprem sonrası, şehirdeki hasarlı binalar, yanlış imar plan, proje ve çalışmaları için görüşlerini halkın önünde açıkladı. Daha önemlisi;

    Hukuk davaları ile Şehre yapılacak bir çok yanlışı da mahkeme kararları ile önledi. Meslek odasına da, kendisine de epey bedel ödetilmiş olabilir?

    İçtenlikle inanırım ki; TMMOB ve Hüsnü Gürpınar’ın bu şehre yaptığı mesleki katkılar ulvidir. Çünkü, kaybettiklerimizi asla unutmadık. Bir daha asla olmasın!

    Soru Yağmuru,“ Belediye Meclisleri’nin en ulvi görevi nedir? diye sorsa;” Açın bakın; meclislerin gündemi İmar Tadilatları ile dolu.” cevabı beni yerle bir eder.

    Gürpınar ve Meslek Odası gibi, benzeri birey ve oluşumlarla çok şey kazanan  bir şehir olabiliriz. Önce Şehir, Şehirli ve Oluşumlar; sonra da Seçtiklerimizle!

     Bu şehirde iyi ki hala Zafer Kazan’lar, Hüsnü Gürpınar’lar var : -)

         

                                     SERDİVAN BELEDİYESİ ESKİDİ Mİ ?

    Serdivan halkı, “ İlçedeki Siyasi Belediyecilik Gerçeği!”’ni tam da şu günlerde iyi ve doğru görmeli. Para ve oy getirecek İŞ’lere Öncelik Ayrımı yıkım getirir.

   Hadi, Muhtarlık Binası yapmak doğru bir iştir. Ama, babamın oğluna bile, “bana oradan toplu oy gelir!” diye, cillop gibi sıfır odalar verirsen, orda dur?

   Kökenim bilinir. Asla Ayrımcı-Kayrımcı olamam. Beledi Mülklerde emsale göre Kira ödeniyorsa susarım? Belediye tabelası taşıyan bina da kamu yararı olur.  

                                                         ***

   Serdivan Belediyesi’nde Yerel Seçim telaşı mı var? Yeni Belediye Binası’nın çevresi bile görülemiyor mu?

     Serdivan Belediye Başkanı tabii ki çok meşguldür? Belediye binasının etrafını bir gün benim gibi işsiz güçsüz birinin gelip dışarıdan dolaşacağını düşünmez!

     Az, çok az yağmur vardı. Sanırım bodrum kattaki salonda da düğün-nişan gibi bir tören. Yanlarından yürüyerek köşeyi döndüm, KETEM merdivenleri!

     Devam etmek için su göletini geçmem gerekti. Baktım, görkemli ve yeni Serdivan Belediye binasının bodrum altına doğru sanki yağmur suları gidiyor?

    Bina ile cadde arası nefis taşlarla döşenmiş güzel bir meydan. Bina mı biraz çökmüş, taşlar mı anlayamadım. Galiba O gölet bodruma doğru akıyor?    

   Doğudaki geniş merdivenli KETEM girişine geldim. Taşlardaki küçük(?) ayıplar orada da öyle. Yok, Başkan’a “ çık, kendi etrafına bak!” demek haddim değil.

     Kadro!.. Kadro bile şu aşamada birçok küçük görüntülerle olumsuzluk yaratabilir. Bilirim; Binanın içi ile de çevresi ile de ilgilisi-sorumlusu vardır!

      Oradaydım; belki hemen az ötede gördüğüm, “ Bu caddedeki SON ARSA!” afişini de yazarım