Futbolda elindeki kadroyu doğru kullanmak, doğru oyuncu grubunu sahaya salmak, doğru ve yerinde değişim yapmaların önemi yadsınamaz. Sakaryaspor Osman Özdemir komutasında çok fazla abartılmasa da, buna benzer futbol gelişimini hayırlı buluyoruz. Sakaryaspor bu futbol fotoğrafı eşliğinde bize hayırlı bir Pazar yaşatırken, nasıl kazandı?

           Maçın içindeki futbol manzarası eşliğinde bunu kısaca değerlendirirsek eldeki futbol verilerini şöyle sıralamak mümkün. Elaziz Belediye önünde erken gelen penaltı golü, rakibin  on kişi kalması,  Fatih’in, Talha’nın, Canberk’in  ortaya koydukları ayağa pas yüzdesinin sahada  cirit atması  bir yana, birde Sakarya’ya gelen en iyi hakem yönetiminin, bu farklı galibiyette önemli rol oynadığını, güzel biten  pazarın içinde bir yere not etmek gerek.

        Bu sonuç oynanan futbol rakip on kişi kalana kadar sahada olmadığına vurgu yaparak,  bu sonucu fazla abartmadan yaşamak gerek. İkinci yarıda direklere takılan, kaçan goller, Serdar’ın uzaktan attığı ikinci golün güzelliği içimizi okşasa da fazla heyecan yapmadan kazanırken bile, o günün içindeki futbol eksiklerini onarmak gerek. 

         Zafer sarhoşluğu yaşamak sizi aldatabilir. Bu galibiyet bizi Darıca’ya moralli gitmek adına, bu galibiyet bizi bazı hesaplar içine itmek adına sevindiriçi bir galibiyet olarak Rüstemlere taşınmıştır.  Elaziz Belediye erken geriye düştüğü maçta on bire on bir bizi zorlayamadı.

      Sakaryaspor ayarında bir takım değil. Böylesi bir takımı yenerken günün içinde olumlu ayak izleri olanların içini doldururken, ben Fatih Özçelik’i farklı bir yere koyuyorum. Sonrasında Talha Mayhoş, sonrasında Canberk oynadığı ile beni mest eden ayaklar oldular. Serdarın attığı gol jeneriklere geçecek türdendi diyerek bu galibiyetin içinden olmadığı zamanlar çok aradığımız Serdar’a da bir açmak isterim.

      Burak Bekaroğlu kardeş, futbolunun içine aşırı güven, futbolunun içine fantastik hareketler katmaya kalkma. Sana tavsiyen sen Burak Bekaroğlu gibi ol yeter. Elaziz belediye önünde seni izlerken, çıkış yaptığın dönemlerdeki futbolunun içine çok şey katamadığın yolunda bir hisse kapıldım. Senin Çıkış yakaladığın günlerde, bir kenara itildiğin günlerde bile senin hayrına olacak uyarılar yapan biri olarak ben senden bu gün bulunduğun yerin üstünde gezen bir Bekaroğlu Burak’ı arıyorum.

      Bu kadarı bana yeter diyorsan sen bilirsin. Maçın hakemini beğendim. Ne gördüyse onu çaldı. Düdükleri standarttı. Fiziki yapısı mükemmele yakın, çaldığı düdükler, olası faul öncesi avantajı araması Gökmen Karataş’ın hakem artılarıydı. Kendine fırlatılan ayakkabıyı o fark etmedi yardımcı fark etti, kırmızı çıktı. Ve maç o anda koptu gitti. Elaziz’li dostlar hakemlere değil sorumsuz futbolcusuna öfke saçmalı.