AK Parti hiç kusura bakmasın. Bir ülkede her yıl seçim ve hatta birkaç seçim yaşayan, çalakalem rüzgarlara kapılıp sürüklenen bir Sakarya’da yaşamak asla doğru olamaz. Buna susmak da şehrin haklarına ihanet gibidir.

Susmuyorum. Çünkü, tek bir karşılık verilemeyecek somut örneklerle şehrimin haklarını araştırıyor, görüyor ve istiyorum.

                                                                   *

Sanki Sakarya Halkı’nın başını göğe erdirecek, akıl almaz yaşam zenginlikleri getirecekmiş gibi; bundan önceki son 2-3 seçimde; “ Sakarya’ya Yüksek Hızlı Tren yapıyoruz!” diye ne çok Siyasi Gürültü yapılmıştı.

AK Parti’nin çok iyi bildiğim bir siyasi uyanıklığı vardır; “ Konuşurlar konuşurlar, yorulur, bıkar susarlar. Az zaman sonra da unuturlar, yine peşimize takılırlar!” gibi bir anlayış.

Sorun Sakarya’nın derdi ise, ben unutmam, bıkmam ve susmam.

AK Parti, 126 yıldır var olan Adapazarı-Haydarpaşa Treni’ni yok etti. Yüksek Hızlı Tren olayı, Sakarya için külliyen zarar verecek bir yatırımdı. İşte, sadece yıktı geçti, bir kuruş faydası da yok. Peki, ne var?

                                                                   *

Adapazarı Atatürk Bulvarı’ndan binip, Haydarpaşa Deniz İskelesi’nden vapura bindiğimiz 126 yıllık eşsiz trenin yokluğu yüzünden yaşanan büyük enkaz var!

Ki, Avrupa’dan Sirkeci Garı’na gelen, Haydarpaşa’dan tüm Anadolu’ya ve en uzak Asya içlerine kadar devam eden yüzlerce yıllık demiryolu ulaşımı yok!

Uluslar arası iki büyük yol; TEM ve D.100 tarihinin en büyük ulaşım yoğunluğu ile her gün, her saat cehenneme dönüyor. Ölümlü kazalar hiç bitmiyor. Neden?

Çünkü; YHT yapılıyor diye Demiryolları kapandı. Türkiye’nin en büyük taşımacılık limanları Haydarpaşa’dan, Trakya ve Derince’den trenle taşınan yükler yıllarca tırlarla yapıldı.

Bir tren katarı ile yapılan taşımacılığın yükleri TEM ve D.100 üzerindeki yüzlerce TIR ile yapılmaya başlandı…TEM ve D.100’de ulaşım her geçen gün işkence oldu. 3. Boğaz Köprüsü ve 2.TEM de yapılsa bu işkence bitmez.

Çözüm ne? Yük ve İnsanlar toplu taşıma ile özelikle de Demiryolu ile en doğru ve radikal çözümü bulacak; gerisi rant ve kaos…

                                                               *

Sakarya’nın, en büyük yaşam nimeti bereketi toprakları batıdan doğuya doğru sayısız yollarla yok ediliyor. Öyle böyle değil; milyonlarca dönüm tarım arazisi yollarla kaybediliyor.

E.5 yıllardır vardı; Duble oldu. TEM ve YHT ile kayıp beşe katlandı. Şimdi 2.TEM tarım arazisini yiyecek; yetmeyecekmiş, 2. Süper Hızlı Tren Hattı planlanmış. Daha Karadeniz Sahil Yolu de var.

Yani; Sakarya’nın boynuna şu idam yaftası asılıyor gibi; “ Suçlu bulundu, hüküm verildi. Milyonlarca yılda oluşan eşsiz tarım arazilerinin tümü taş ve asfalt yol yapılacak!”

                                                                      *

Serdivan Köyü’nü ve Çark Deresi kenarına kadar uzanan çiftlikleri, mandıraları biz çok net hatırlar, biliriz. Serdivan Köyü yok oldu; Şahane ve ışıl ışıl bir Şehir var. Ama, 5-10 yıl sonra orada ara ki Serdivanlı bulasın!

Yazlık Köyü de öyle; Aralık da…Hanlıköy için de ferman yazılmış. İmar rantı sessiz ve sinsi yol haritası gibi yürüyor. Evrenköy sırada.

Şimdi gidin Karakamış Köyü’nün sürülü topraklarından fışkıran bereketi görün. Her yıl ucundan kıyısından rant giriyor; 5 yıl sonra El Fatiha! Sonra Dağdibi, sonra da Kömürlük zaten!

Yaradılışa isyan gibi bir gidiş sanki; ben de her avuç toprak için delleniyorum. Bir avuç toprağım yok, ama bu yok ediş vandallığı içimi yaralıyor.