AKP’Lİ Geyve Belediyesi, eski yıllarda çöp alanı olarak kullanılan 12 dönümlük yerde, “Yöresel Ürünler Merkezi!” hayata geçiriyormuş?

       Gidip göreceğim, oluşacak izlenimlerimi başka belediyelere de iyi bir örnek olabilir diye yazarım. Ki, sonrasında da her yolum düştüğünde uğrarım.

       Uğrarım; çünkü hayata geçtiğini, nasıl geçtiğini, gelişme sürecini izlemek eserleri hayatından çok daha önemlidir…

                                                         ***

       Geyve Bld. Bşk.’nı Murat Kaya, özetle, “Yaklaşık 4,5 milyon yatırımla, 12 dönümlük çöplük arazi, 2 bin 250 metrekare kapalı alanı olan Sosyal Tesis yaptık.

        Yöresel Ürünler Merkezi olarak inşa edilen alan, ilçemizin üretici 40 kadını için gelir kapısı olacak. Sadece kadınların çalışacağı merkezde;

        İlçede yetişen ürünlerden yapılan salça, pekmez, turşu, sirke, tarhana, erişte ve reçel gibi ürünler üretilip, satılacak! 

        Kompleks içinde; Kreş, Çocuk oyun alanları, Üretim sahaları, teşhir salonları, bayan fitnes, kafeterya, lokanta gibi tesisler de düşünüldü. 

         Sosyal Merkezimiz, ilçemizin tanıtımda kullanacağı GEYVA markasının da Üretim Alanı’dır” diyordu.

       Bana da, GEYVE-GEYVA Yolu göründü : -) Gidip, olanı, yaşayışını görürüm.

                                                              ***

       Alandüzü Köyü’nde, Sakarya nehri kenarında dönümlerce muhteşem alanı perişan eden Eski Adapazarı Çöplüğü, bana Geyve Sosyal Tesisleri hatırlattı.

       Alandüzü Köyü’nün, bilmem kaç bin yıldır nesillerin gıda ihtiyacını karşılayan bereketli tarım arazileri ve Mera’sı tarafımızdan yok edildi.

        Önce, Kent Çöplüğü yaptık, rezaletin üstünü güç bela örttük; ölü duruyor. Deprem felaketinde insanlarımıza yıllarca mekan olan Alandüzü Merası’nı da yok ettik…

         AK Parti İktidarı’na da, Sakaryalılara da yıllardır Alandüzü’ndeki O Toprak Servetleri için yalvardım. Tek bir Allah Kulu, Allah için bir proje düşünmedi. Giden bile oldu mu bilmem...

        Ova’nın yüreğine Traktör Fabrikası yapılması, Ova’nın geleceğini de yok eder. Keşke, Çöplük ve depremle rezil edilen alanlar fabrikaya verilseydi.

       GEYVE-GEYVA belki bize öncü olur da, Alandüzü ve Şehir kazanır!

                              ADAPAZARI SURİYE KENT PARKI !!!

       Aslında bu başlık yetmez, dün Adapazarı sokaklarındaydım. Çark Caddesi,  Atatürk Bulvarı, sokaklar, kimi banka koridorları bile ( Mülteci) Suriyeli!

       Kasabımızdan et alıyorum. Bekleyen müşterilerin, “İnanın çok yakında bir esnaf patlaması da sokak patlaması da kimseyi şaşırtmasın.

      Yetti artık. Savaş tehlikesi de kalkıyor. Ülke yaşamında büyük gerginliklere yol açan milyonlarca yabancıyla huzur kalmadı” gibi laflar hiç sürpriz değil.

        İnsanımız gergin. Gördüğüm hiçbir mülteci de mağdur bir insan gibi değil. Tuzu kuru, savaştan tüymüş olanlara zaten deli oluyorum; çözüm şart!

                                                                 ***

        “Üniversitemizde öğrenim gören yabancı öğrenciler ülkemizin İhracat Gücü olacak!” gibi bir öngörü belki iyidir de; asla lokomotif de değil.

        Mültecilerin kendi yurtlarına dönmesi daha öncelikli ve doğru çözümdür. “ Ucuz iş gücü!” olarak kullanan da kendi çocuklarına kötülük eder!

                                                                    ***

       Sakarya Halkı ve SATSO, Tüm Meslek Oluşumları, bence, mümkünse hemen en kısa günde:

       Türkiye’nin, “Komşu ülkelerle sıfır sorun!” yıllarına ve gerçeklerine dönmesi için hareket başlatmalı.

      Ülkemiz; Ortadoğu ve Asya-Avrupa kıtalarının giriş ve çıkış kapısı. Bölgenin, Avrupa ve Asya topraklarında En Gelişmiş Ekonomi Merkezi…

       Sadece; 25-30 Yıl önce Arabistan, Libya, Mısır çöllerinde, Rusya-Sibirya buzullarında; Suriye, Irak, İran, Kazakistan topraklarında kazandığımız günlere dönelim;

        Oralarda sayamayacağımız kadar; Yeni Teknolojilerle, çok büyük kapasiteli fabrikalar, havaalanları, saraylar, limanlar, şehirleri Alışveriş merkezleri yaptık… Mekke dahil!...

        “Komşularla Barış ve Kazan Kazan günleri” yeniden ve hem de çok hızlı başlasın. Herkes kendi ülke toprağına eski huzurlu, rahat yaşamlarına dönsün. 

       Yalnız Adapazarı değil; mülteci konusunda ilçeler de iyi düşünülmeli!