Geçmiş olsun!.. 

   Zaman zaman yazıyoruz. Sakarya’nın sahipsizliğinden söz ediyoruz ya; bazı dostlar bize gönül koyuyorlar, önyargılı yaklaşıyorlar…

    Oysa bizim o dostlarla ilgili bir derdimiz yok.

    Bizim yaptığıımız, Sakarya’ya, Sakarya insanına yakışır hizmetlerin ve yatırımların önünü açabilme adına ortaya koyduğumuz, son derece masum ve bir o kadar da iyi niyetli eleştiriden başka bir şey değil…

    ***

    Bakın yakın geçmişe kadar, Mart ayının ortalarına kadar “Sakarya’da kuruldu, kurulacak” denilen ve 100 milyon Euro gibi dev bir yatırımı öngören Otomotiv Test Merkezi şehrin ana gündemindeydi…

    Bu yatırım için o kadar çok umutlandık ki, Otomotiv Üssü olma yolunda adeta sıçrama yapan Sakarya’nın yeni yatırımlara yelken açacağına ekonomik açıdan uçuracağına dahi şartlandık…

    Peki ne oldu?..

    Sözünü ettiğimiz Otomotiv Test Merkezi’nin Bursa’ya kurulacağı haberini aldık… Bursa’nın Ankara’daki lobisi ağır bastı ve bu devasa yatırımı adeta Sakarya’dan kapıp, kaçtı!..

    Sakarya’nın suyu mu çıkmıştı?.. 

    Şehrimizin bu yatırımı hak etmeyecek neyi eksikti?..

    Türkiye’nin geçiş noktaları olan ulaşım ağının tam ortasındayız.

    Limanımız var, limana kadar uzanacak demiryolumuz var.

    Toyota gibi dünya devi bir otomobil fabrikamız var.

    Sorun arazi ise istenildiği kadar arazimiz de var.

    Pamukova’daki eski havaalanı Otomotiv Test Merkezi için biçilmiş kaftan misali hazır bekliyor…

    Sorun, şehrin bu tür bir yatırıma hazır olup olmadığı değil. Bu konuda asla ve kata bir endişe yok.

    Sakarya’nın her türlü altyapısıyla bu yatırımı kaldırabilecek bir şehir olduğuna herkes inanıyor.

    Sorun ne biliyor musunuz?..

    Bu şehri samimiyetle sahiplenebilecek, şehrin sorunlarını sırtlanıp çözüme kavuşturabilecek birlik ve beraberlik ruhu yok…

     Kusura bakmasınlar ama Sakarya’yı Ankara’da temsil etme anlamında ciddi bir sorun yaşıyoruz.

    Bakın…

    Elimizden kaçırdığımız, Otomotiv Test Merkezi’nin Bursa’ya kurulacağını açıklayan ve bu işin sahibi konumundaki Türk Standartları Enstitüsü Bursa Bölge Müdürü Mustafa Karaman ne diyor?..

    “Otomotiv Test Merkezi’nin Bursa'da kurulması için gerekli çalışmalar devam etmekte olup, bu konuda sektör, sivil inisiyatif ve kamu otoritesinin kararlılığı mevcut bulunmaktadır. Başta Başbakan Yardımcımız Sayın Bülent Arınç, Bursa Valimiz Şahabettin Harput, Bursa milletvekillerimiz ve TSE Başkanımız Hulusi Şentürk süreci takip etmekte ve desteklemektedirler."

    Anladınız mı değerli okurlar, değerli dostlar?..

    Bir iş ancak böyle bir birliktelikle, güç birliğiyle kotarılır.

    Marifet ve beceri işte budur.

    Başarının; TSE Bursa Bölge Müdürü’nün yukarıda adını saydığı isimlere ve bu isimlerin Ankara’daki güçlü lobi faaliyetine bağlı olduğunu çok net bir şekilde görüyor ve anlıyoruz…

    Eee…

    Biz yıllardır ne diyoruz?..

    “Sakarya’nın Ankara’da etkin, iş bitirici bir lobisi yok” diyoruz…

    Yalan mı söylüyoruz…

    İşte en çarpıcı ispatı!..

    Sonuç ortada.

    Otomotiv Test Merkezi Sakarya’ya değil şehrini ve şehrinin insanlarını sevenlerin memleketine, yani Bursa’ya kuruluyor…

    Geçmiş olsun!..

    --------------------------------------   

Çark Köprüsü ve trafik çilesi!..

    Dün Zeki Aydıntepe abimiz sürücülerin yaşadığı bir sorunu gündeme getirdi.

    Stadyum önünden başlayan, Çark Deresi Köprüsü üzeri ve Kazımpaşa Caddesi (Eski Hayvan Pazarı) sapağına kadar uzanan güzergahta müthiş bir trafik yoğunluğu ve bununla birlikte müthiş bir trafik çilesi yaşanıyor.

    Sözü edilen yolda günün her saatinde tıkanma oluyor dersek abartmamış oluruz.

    O bölgedeki trafik akışının nasıl olması gerektiğini Zeki abi önermiş ama bende bir kez daha hatırlatarak ilgililerin dikkatine sunmak istiyorum…

    O bölgede kaldırımlar oldukça geniş. Genişlik neredeyse yolun genişliği kadar var.  

    Kaldırımların bir kısmı caddeye dahil edilerek, Çark Köprüsü’ne paralel yeni bir köprü inşa edilebilir, trafik akışı önemli ölçüde rahatlatılabilir.

    İlgili olanlar belki bu öneriden çok daha iyi bir çözüm bulabilirler ama çözümü daha geciktirerek oradaki zulme seyirci kalmasınlar diyorum..