Bugün çok farklı bir yazıyla karşınızdayım. Bu yazıda, tüm kurumlara sızmış olan FETÖ’nün, Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki uzantılarıyla PKK arasındaki bir bağı anlatmak istiyorum..

**

Kuzey Irak Kürt yönetimi, 2009 yılında bir yol ihalesi açar. Söz konusu yol, Kandil’den, İran sınırına kadar olan 300 kilometre uzunluğunda bir otoban aslında. İhaleye, Kuzey Irak Kürt Yönetimi’nin başındaki Mesut Barzani’nin oğlunun şirketiyle, Ankara’dan bir şirket konsorsiyum kurarak girerler ve bu ihaleyi alırlar. Konsorsiyumun Ankaralı ortağı, bir süre sonra yolun bir bölümü için taşeron olarak Sakarya’dan bir firmaya davet gönderir.

**

Aşağıda anlatacaklarımı, bana aktaran Sakaryalı bu firmayla Kandil’de 2010 yılından, 2013 yılına kadar yol inşaatında ulaşım görevlisi olarak çalışan Sakaryalı bir arkadaşım. Kandil, Kuzey Irak’ta bir ilçe. Bizim Karapürçek gibi veya Taraklı gibi alt ölçekli bir ilçe. Kandil’e girişte iki yol var. Birini gösteren tabelada ‘Kandil’ yazar. Ki, bu yol, insanların yaşadığı, hayatını idame ettirdiği Kandil ilçesine gider. İkinci girişteki tabelada ise, ‘Kandil Sığınaklar’ yazar. Bu yol da, PKK’nın üst düzey isimlerinin de yaşadığı PKK’nın Kandil Kampı’na gider. Arkadaşım, gel zaman git zaman buradaki peşmergelerle ve diğer insanlarla, önce selamlaşmaya başlamış, sonra da samimiyet kurmaya… Yazının başlığının neden ‘FETÖ-PKK ilişkisi’ olduğuna gelince…    

**

Hepimiz biliyoruz ki, Güneydoğu’da terör örgütü bir saldırı yaptıktan, şehitler verildikten sonra Türk savaş uçakları kalkar Kandil ve çevresini bombalar. Ertesi günü de gazetelerde şöyle haberler okuruz, ‘Kandil’e sekiz sorti’ , ‘Misliyle intikam alındı’ , ‘Şu kadar terörist yok edildi, ‘Bu kadar terörist etkisiz hale getirildi’

**

2010 yılından 2013 yılları arasında Kandil İlçesi’nde yaşayan Sakaryalı arkadaşıma kulak verelim şimdi, ‘..Yukarıdaki Kandil Sığınakları ile Kandil İlçesi arasında bir otlak vardır. Büyük bir otlak. Kandil ve çevre köylerde oturanlar, her gün küçükbaş ve büyükbaş hayvanlarını bu otlakta otlatır, akşam olunca evlerinin yollarını tutar. Siz Türkiye’de gazetelerde, ‘Kandili Türk jetleri vurdu’ diye okuyorsunuz ya…

**

Aslında Türk jetlerinin 2010-2013 yılları arasında vurduğu tek yer işte bu iki Kandil arasındaki otlaktır. Türkiye’de bir PKK olayı olur. Şehitler, yaralananlar olur. Bu olayların ertesi günü Diyarbakır Üssü’nden, Kandil’e bir telefon gelir. Bunu Kandil’de yaşayan herkes biliyor. Türk savaş uçakları Diyarbakır’dan kaçta kalkacaksa o telefonla bildirilir. Kandilliler, küçükbaş ve büyükbaş hayvanlarını o meradan veya otlaktan çeker. Türk jetleri bir süre sonra gelir, o merayı bombalar ve gider. Kenarda hazır bekleyen Kandil Belediyesi’nin iş makineleri gelir, jetlerin bomba attığı çukurları düzeltir. Sonra da herkes meranın dışına çıkardığı hayvanlarını tekrar meraya sokar ve hayat devam eder. Benim Kandil’de kaldığım üç sene boyunca Türk jetleri bir başka yeri bombalamadı. Hep o merayı bombalayıp gittiler…’

**

Bin arkadaşımdan bu ifadeleri dinledikten sonra daha yazıyı yazmadan yazının başlığını, ‘FETÖ-PKK ilişkisi’ diye attım. Demek ki, o uçaklarla gelip bomba atan pilotlarda, uçaklar kalkmadan önce Kandil’i arayıp, ‘Uçaklar şu saatte geliyor’ diyenlerde FETÖ’cü imiş. Başka söze hacet var mı. Biz de her seferinde ‘Kandil vuruldu’ diye düşünüyorduk. Hep kandırılmışız. Bu bir açık FETÖ-PKK ilişkisi değil mi?..