Sakarya’da işte siyasi misyonerlik yapmanın tam zamanı : -)

         Çünkü, Maliye Bakanı kamu kadrolarına yeni personel alımı yapılacağını açıklamış: “ Öncelik Eğitim, Adalet ve Sağlık personeli atamaları için olacak !” da demiş.

         İşte şimdi, CHP, MHP, SP İl Yönetimlerine bence büyük iş düşmeli ! Ki, aslında Muhalefete düşen o kadar çok iş-konu var ki, zamanı geldikçe açarız.

       Ama, şu Yukarıdereköy’deki okulun, Köy ve muhtartan habersiz taşınması bir muhalefeti hiç mi ilgilendirmez ?

        Eğer haber doğruysa, Muhtar ve veliler haberi okulların açıldığı gün, çocukları gidecekleri okula götürmek için gelen Servis Şöföründen öğrendiyse ?

      Muhalefetin edeceği iki söz olmaz mı ? Basını alıp, O Köye gidilmez mi ?

        Susup, Yöneten İktidarın kendini yıpratmasını, tüketmesini beklemek; ülke ve halk için yapılan doğru bir Muhalefet değildir.

       Maliye Bakanı; Eğitim, Adalet, Sağlık için personel alımları yapılacağını açıklayınca, bakın ben aptal kafamla nasıl senaryolar düşündüm:

       CHP, MHP, SP ve Meral Akşener’in ekimde kurulacak partisi; tüm muhalefet, Sakaryadaki halihazır kadro açıklarını ve olması gereken çağdaş kadro sayılarını abartarak kamuoyu önüne sermeli !

        Her gün Eğitim, Adalet, Sağlık ve diğer personel ihtiyacı olan kurum, kuruluşlara toplu ziyaretler yaparım. Sendikalara destek için temas kurarım

        Bu, bence en çok da AKP İl Teşkilatı’nın işine gelir.

       Muhalefetin yarattığı gündemi milletvekillerinin, bakanların, başbakanın; olmadı, Genel Başkan’ın önüne taşıyıp; alınacak en iyi sayıda kadro alınır.

        CHP ve MHP Sakarya’dan TBMM’ye birer milletvekili yolladı. Nerdeler ?

        CHP, MHP Milletvekilleri, Sakaryalıları hastane kapılarında hiç görmeye gider mi ? Hastanede yatak sırası beklerken kaybedilen hastalar var mı ?

         Muayene olmak için randevu almak gerekiyor. İnternet kullanmıyorsan, yandı gülüm keten helva. Orada bile yardımcı personel şart; işte siyaset !

         

       Hele, SAÜ TIP Fakültesi denilince siyaseten yüreğim kalkar. Büyükşehir’in 500 dönüm arsa hediye etmesine karşın; Tıp Fakültemize yıllardır Türkiye’nin en modern mekan ve tesisleri yapılamadı ?

         Hadi CHP, MHP, SP ve tüm muhalefet partileri... Sakarya’ya Adalet, Eğitim, Sağlık ( hatta tüm kamu için ) kadroları verilmesi için ayağa kalkmanın tam zamanı...

                                      YERLİ OTO İÇİN;

                 BABAYİĞİT OLMAK ACABA NASIL Bİ İŞ?

         Ulusal basında, “ Türkiye’de üretilen araçların 2017 yerli katkı oranları “ açıklanınca gözlerim fal taşı gibi açıldı.

         Dünyanın hemen en baba markaları bile oto üretimini Türkiye’ye taşıdı. Ülke oto mezarlığına döndü. Ama, % 65 yerli parça kullanma oranını aşan yok !

         Bunun Türkçesi şu; işin hamallığını sen yapıyorsun, ballı parsayı patent-parça satan yabancı ülke topluyor ! “ Ben aldığım paraya bakarım !” da deme.

         Sakarya’da vergi rekortmenlerine bakın, içlerinde TÜVASAŞ da mutlak vardır. Peki, siyasi alayı vala ile Tüvasaş’ın göbeğine kurulan ROTEM var mı ?

         İŞ, TÜVASAŞ’ta yapılacak; İstanbul’un denizaltı metrolarına bile biz tren yapacağız; Güneykoreli damgasını ve parayı vuracak, sadece şişineceğiz !

         Kimse; kendi trenimizi yapıyoruz, kendi metromuzu yapıyoruz, kendi Babayiğidimiz kendi otomuzu yapıyor şişinmesine girmesin. Orada değiliz ! 

         Oralara; % 85-90 parçası bizde yapılan oto, otobüs, kamyon, tır varsa geliriz. Traktör yapımında bile oralara gelememişsek, dünyayı icat etmiş gibi hiç şişinmeyelim.

*     Şunu da asla es geçemem. Teknolojisini öğreniriz. Fabrikasını kurmak astarı yüzünden pahalıya geliyorsa, teknolojimizi bir kenarda tutar, parçaları başka ülkelerde yaptırırız.

         Küçük, ama önemli parçaların lisansına deli paralar ödeyip, hiç bir ülkenin hamallığına para ödemek işime gelmiyor. Zaten oto yapan da çok.

         Ne yani; Sakarya Yerli Oto için Yerli Babayiğidi bulursa ihya mı olacak ? Kim ihya olur bilmem; “ Şu kadar bin kişi çalışacak ! Sanayi uçacak !” lafları beni kesmiyor.

         En baba otoda % 65 yerli oran varsa; Baba parayı kim götürüyor derim.             

         Keşke, bir tek siyasi çıksa da, “ Oto yapımında ülkemizi % 85-90 yerli parçalarla yapma noktasına taşıdık !” dese de, ben de peşine takılmakla gururlansam : -)

                                  ŞU BABA PARALI  ;

                   YÖNETİM-YÖNETME KURULLARI

               

          Mesleki oluşumların meslek kuruluşlarından topladığı aidatlar ve gelirler deli bütçeler oluşturur.

         Örneğin, çok dara düşen bir hükümetin TOBB’dan boç alması dillere düşen bir gerçektir.

          Spor kulüplerinin, tv ve gazetelerin, özelde de TRT’nin harcadığı yıllık bütçeler bazen akla zarar rakamlara ulaşır. Örnekler çoğaltılabilir.                     

         Büyük şehirlerde 40-50 katlı kulelerden oluşan müthiş konutlar, rezidanslar vardır. Yağmur gibi de satılırlar.

         Mekan alan hiç kimse, büyüleyici mekan ve teknolojinin kimlerce, nasıl, ne kadar zaman, nasıl bir aidat sistemi ile yönetileceğini sormaz. 

         Bir zaman sonra, kendi evinde kira gibi aidat ödeyerek yaşarsın. Üstelik, eğer fazla suskunsan, Site Yönetimi ve Güvenlik sana hükmetmeye başlar.

*      Şu OSB Mütevelli Heyetleri ve Yönetimleri, aylık ne kadar hakkı huzur alır ? Vakıfların, meslek odalarının yönetenleri, ilişkili dernek ve oluşum yönetimlerinden hakkı huzur alırlar mı ?

        Bütçelerinden okul, hastane, sanayiye, sanat-sanatçıya, şehre yararlı işlere maddi destek yapan Yönetim ve Yönetenler önünde saygıyla eğilirim.