Sevgili okurlar,
Vay be, zaman nasıl da akıp gidiyor..
Mevsim sonbahar, sarı, sarı yapraklar yerlerde..
Az kaldı, kar kendini gösterir ve beyazlanır Kerem-ali dağının tepesi..
Ve takke düştü kel göründü!..
Dertler bitti değil mi?
Papazı verdik, papazı alamadık!
Hani, sen o koltukta oturdukca, Papazı kimse alamazdı?
Cızzzzzzz!
İçimiz bir kez daha ‘cızzzzz’ etti..
Ya Halk Bankası Müdürü?
Hala Amerika zindanlarında değil mi?
Ya şu meşhur İranlı, Zerrap mı, kezzap mı?
Öte yanda damat, haykırıyor;
‘-Krizi fırsata çevirenlere aman verilmeyecek?’
İyi de usta, krizi yaratanlar ne olacak?
Beri de usta, ‘fırsatı iyi değerlendirmek gerek’ diyor!
Kime, kimlere mesaj acaba?
Cukkada cukka, cukkada cukka!
Al sana bir su geçirmez nuska!
Paralar komisyona, cebe!
Ulan memleketin şeker fabrikalarını da sattınız!..
Son çeyrek altınımız vardı, o da gitti bankada ipoteke!
Vay be!
Kime inanacağız loooo!
Halim Yağcıoğlu’nun ‘Anzeliha’ adlı şiirini hatırladım..
Hani şu Nemrut’un kızı Anzeliha!
‘Gün doğuyor Anzeliha..
Nar bahçeleri aydınlandı..
Balıklar uyandı!..
…..
Hey gidi insanlık hey!
Beş kuruşluk bir marul için vurmuşlar adamı!’

Memlekette balıklar uyanır, ama insanlar hala uyanmaz!
Vay be!
Memleket hallarını anlatan bu şiiri lise yıllarında çok okurdum..
Okumamı isteyen ne çok kişi vardı..
Memleket hallarını bir de şiirden öğrenmek..
Bulvar uzun, para yok, gezin, gezin misali!
Yak cigaranı, bak keyfine!
Hey gidi Bafra, hey gidi Birinci, Üçüncü, Köylü sigara paketleri..
Üzerlerine ne memleket sorunları yazılırdı..
Şimdi dijital veriler arasında kaybolup gittiler!
Oğlum Hasan, bas frene durdur otomobili..
Koy bi ‘Ada çiftetellisi..’
Kandıralı Mustafa’dan olsun!
Sağa da caka, sola cukka!
Olmadı gardan kıvır, çalkala..
Burası Türkiye, liderler bile birbirinden davacı!..
Tehdit, taciz, her şeyin bini bir para..
Dillere düştü şu bizim Barselonalı Arda!
Bugünü de yedik, akşama hayır ola!
Allaha şükürler olsun, ateşi düşmüş doların, vereceğiz mola!
Bir o yana salla, bir bu yana salla!..
Ustamız Hollanda’ya büyükelçi atandı..
Hey Ankara, beni de kolla!
Akıp giden zaman dilimi içinde Ankara kimi, kimleri korusun?
İt ürüsün, kervan yürüsün, yüce dağları duman bürüsün..
Yine efkarlandım..
Aklımda Sakaryalı Şair Halit Çelikoğlu..
En güzel eserlerinden biridir, söylese Zeki Müren..
‘Ne mektup geliyor, ne haber senden,
Söyle de bileyim, bıktın mı benden..
Her akşam güneşin battığın yerden,
Gözlerin doğuyor gecelerime!..’
Saymakla biter mi, defterlerimizi düren!
Sözlerin doğuyor, gecelerime!
Ne güzeldir, memleketimin gölleri, denizleri, ırmakları, dağları…
Güzel insanları..
Bu mevsimde toplanan ayvaları, narları, cevizleri, kestaneleri..
Üzerine çiy düşmüş beyaz kabakları..
Toplanmayı bekleyen mısır bahçeleri..
Gün doğuyor Anzeliha!..
Nar bahçeleri aydınlandı..
Balıklar uyandı!…
Harahmanda sala..
Ellerim beyaz, yüzüm bembeyaz..
Sana doğru geliyorum Looo…
Gününüz, sağlıklı güzelliklere vesile olsun!