Çocuklarımızın okulları tek tek açılmaya başladı. Pazartesi günü de Yeni Eğitim Öğretim Yılı tüm çocuklarımız için başlamış olacak.

Gazetemiz Bizim Sakarya’da,“ Atatürk İlkokulu Yeni Öğretim Yılı’na hazır!” haberini okuyunca sevindim, yazmak istedim. Atatürk İlkokulu nefis bir örnek!

Eğitim Dünyası,“ Eğitimin temeli Okul+Çocuk+Aile İşbirliğidir!” sözcüğünü hepimize yıllarca daha ilk günden hatırlatır.

Okuyan çocukları olan aileler bunu geleceklerinin sigortası gibi içlerine kazımalı. Atatürk İlkokulu Aile Birliği, Okul Yönetimi ile işte bunu kotarmış:

Çocuklarınızın, “ Atatürk İlkokulu yeni öğretim yılına hazır!” harika !

Haberdeki,“ Adapazarı İlçe Milli Eğitim Müdürü;

Müdüründen, hizmetli personeline kadar tam bir ekip ruhuyla hareket ederek yaz döneminde okullarını yeni eğitim yılına hazırlayan;

Tüm İdareci, Öğretmen ve Okul Aile Birliği Yöneticileri’ni fedakarlıklarından dolayı tebrik etti.” satırları ayrıca özenle ve tekrar okudum.

İşte özlediğim, bir çok kuşağın bu şehirde yaşadığı sorumlulukta birliktelik örneği budur. Hani yeri gelince,“ Devlet Millet Elele!” deriz ya; budur işte.

Protokol asla yanlış anlamaz ve hatta sözümü de destekler:

Atatürk İlkokulu Okul Aile Birliği Başkanı Kadriye Şeyda Tanrıçer nezdinde katılımcı Aile Birliği Üyelerini;

Okul Çalışma Birlikteliği’ni kotaran Okul Müdürü Tekin Ateş nezdinde katılımcı öğretmenlerimizi ve okul çalışanlarımızı içtenlikle kutlarım.

Bilinsin ki; içtenlikli kutlamalarım, benzeri çalışmayı Okullarımız-Çocuklarımız için gerçekleştiren tüm Birliktelikler içindir. Ama;

Atatürk İlkokulu’nda yapılan tadilat, bakım-onarım, boya-badana, okul içi ve dışında yapılan görsel çalışmalar bittikten sonra : -)

Adapazarı İlçe Milli Eğitim Müdürü Coşkun Bakırtaş’ın, bizzat gelerek yapılan çalışmaları yerinde incelemesi ve katkı verenleri eksiksiz kutlaması fark yaratır!

Ki, yetmemiş, özetle;” Atatürk İlkokulu gibi, birçok okulun yeni dönem hazırlık çalışmaları yürütülmüştür.

Uzun yaz tatili ardından başlayacak yeni eğitim öğretim yılına eğitim camiası olarak hazırız.” sözleri bize yeter! Sıra Halkın kendisine düşeni yapmasında.

Hepimiz hayatın her evresinde, her köşesinde hatalar yapacağız. Kamu da yapacak, yapar. Önemli olan nasıl düzelteceğimizi bilmekte:

Eksiği-hatayı; doğru zamanda, doğru muhataba-makama, saygılı ve doğru söyleyiş-ses-tavırla iletmekte. Sen kim-Ne olursan ol; doğru olan budur.

Okullarımız 30-35 yıl bizden de katkı almak zorundaydı. Yapabileceğimiz kadarını her zaman yaptık. Yapamayacak olana baskı olursa da karşı çıktık.

Hele, yapamayacak olana ve çocuğuna farklı davranılırsa, biz de dışarıdan idarelere gazeller okuduk. Ki, O çocuklardan ne cevherler de yetişti : -)

Günümüzde artık hiçbir şey eskisi gibi değil. Kimsenin önceliği, eskiden-genelde olduğu gibi, ülke-şehir-köy bile değil. Ayrımcı Dava’lar devri..

Çocuğunun doğru ve iyi yetişmesi için doğruyu özveriyle yapan Anne-Baba parmakla sayılacak kadar da azalıyor.

Çocuğun doğru ve iyi yetişmeyi öğreneceği yaşlar bellidir. O’nu Devlet Okulu toplantılarına katılıp, izlemeyen Aileler büyük hata yaparlar.

Çocuk, ilk davranış ve sorumluluk bilincini evde öğrenmezse, okul eğitimi aslında hayat boyu eksikli kalacaktır.

Okul dönüşü, evde birlikte olunan ilk uygun zamanda,” N’aber bugün okul nasıldı? Arkadaşların ile n’aptınız? Dersler nasıl geçti? Ödev var mı?” sohbeti olmalı.

Kamu, “ Eve ödev olmayacak!” der. Ama, evde sorun,” Yarın hangi dersler var? Çalışacaksan, çalış; sonra beni çağır, anlat, izleyeyim.” katılımı olursa, bilin ki çok şey kazanılır.

Eveett: Günümüzün kangrene doğru giden hastalıklarını yazmadan geçmem.

Okulun ilk günü bile, çocuğu ile sevincini-sıkıntısını paylaşmayan; ya da eşine yükleyen her aile bireyi Kaybedenler Dünyası’na yürür.

Her şey,” Bas parayı çocuğu mutlu et. O kendi dünyasını kurar, rahat ederiz!” oldu gibi. Öyle bir kuşak geldi ki; ana baba suyunu getirmese susuz kalır.

Çocuğun eline cep telefonu vermek ayrı yıkım; önüne bilgisayarı koymak ayrı! Sizi O akşam sürekli izlediğiniz dizinin veya maçın ekranına koşmak bitirecektir.

Aile olmak; Çocuklu Aile olmak hiçbir babayiğidin lay lay lom harcı değil.

O, kendi yuvasını kendi kuran, kendi harcamalarını çalışarak kazanan, kendi çocuğunu eksiksiz kendi büyüten kuşakların size anlatacak çok şeyleri olmalı.

İstisna, Doğru Bireyler olmasa, bu ülke şu anda bile günlük yaşamını huzurlu, doğru, iyi yaşayamaz. Doğruyu, haklıyı, iyiyi birlikte bulup yaşamak zorundayız.