Ülkenin geçtiğimiz yıllarda en iyi çalışan kurumları Başkanlık sistemi ile yeni Türkiye diye lanse edilen sistemde çöktü. Kamuda işler yürümüyor.  Bürokrasiyi önleyeceğiz diye iktidara geldiler bırakın önlemeyi en az 20 kat arttırdılar.

Örneğin Bakanlıklar; son günlerde CORONA’ yıda bahane edip evde yatmaya başladı. Kronik hastalığı bahane edip hiç işe gelmeyip maaşı alanlardan tutunda yandaşlara verilen milyonlarca yardım ve ücretler sistemi çökertti.

Mesela kentimizde yer alan SEDAŞ tan başlayalım. 2020 de SAP diye bir sisteme geçtiler. ( Alman menşeli Türkiye’ nin milyonlarca dövizinin dışarı akmasını sağlayan yazılım programı.) Abonelik numaralarını değiştirip binlerce Sakaryalının canını yaktılar. Milyonlarca ceza uyguladılar.

Ev yaptıracaksınız. Ruhsatı aldınız inşaat elektriği için müracaat ettiniz. Malzemeleri aldınız. Dolar 4 TL civarında idi. Beklemeye başladınız. Bekle bekle elektrik bağlanmıyor. Aylar geçti Dolar 8 lira oldu. SEDAŞ, SEPAŞ, TEİAŞ kargaşası içinde her yere başvurup kapı çalmaya çalışıyorsunuz. Kapılar duvar. Makam sahibi birine Makam sahibi SEDAŞ yetkilisini aratıyorsunuz. Derhal müdahale edelim diyor. Yine günler aylar geçiyor. İnşaatın bağlı olduğu kısım şefliğine gittiğimizde bizim direk alacak paramız yok diyor. Peki direk kablo ne lazımsa biz alalım siz abonelik yapın diyoruz. Olmaz mevzuata aykırı diyorlar.

Gelelim SASKİ ye; Sedaş’ta olduğu gibi araya hatırı sayılır makam sahibi kişileri sokana kadar kimse yüzünüze bakmıyor. Sonra birisi arıyor biz abonelik yapacağız diye adresi soruyor. Müracaat formunda adres var. Lehavle çekip bir daha söylüyorsunuz. Biraz sonra biz orayı bulamadık diye bir telefon daha. Gidiyoruz bölgeye şahsı bulup inşaata getiriyoruz. Elinde su saati ben bunu nereye bağlayacağım diye soruyor. Kardeşim senin borun nereden geçiyor ben nerden bileyim. Sonra gidiyor aradan bir aç ay daha geçiyor. Bir gün yine SASKİ den su bağlamaya geldik diyorlar bu sefer ellerinde boruda var. Sonra bize ana hat nereden geçiyor diyorlar. Tam Tiyatroluk. Rahmetli Levent KIRCA nın ruhu şad olsun. Onlarda gidiyor aylar günler geçiyor tekrar arıyorlar. Bu sefer kepçe ile gelmişler. Birkaç yeri kazıp gidiyorlar. Yan tarafta evler var. Ellerinde proje yok. En son geldiklerinde ana yoldan ana hattı bulup oradan tekrar su borusu çektiler.

İnşaat burnumuzdan geldi. Maliyet en az ikiye katladı ama biz suyu yeni bağlattık hala elektrik bağlanmadı.

Şimdi soruyorum: Avrupa’ nın herhangi bir ülkesinde bu olsaydı ne olurdu?

İnşaat sahibinin zararını kim ödeyecek?

Dava açsanız sonuç ne olur kaç yıl sürer?

Bu soruları yaz yaz bitmez.

Şimdi yeni bir düşünce aldı beni. Elektriği bağlattık. Bağlanan elektrik inşaat elektriği. Konut elektriği için abonelik prosedürü bağlatmaktan daha uzun sanırım. Öyle bir işimde var evi aldık. Abonelik yaptıracağız. Sapanca SEDAŞ taki görevli demiş ki saati sökün getirin buraya size yeni saat vereceğiz. Elektrikçi bulup saati söktürüp götürdük. Görevde başka biri var. Bu ne dedi. Böyle dediler. Hayır kardeşim siz bunu götürüp yerine takın eski inşaat aboneliği ile devam edin kullanmaya dedi. Fiyat farklı ve başkasının üzerine abonelik dedik.

İnşaatı yapan Elektrikçiyi bulun bize elektrik projesini getirin dedi. Nerde bulayım ev yapılalı 5 yıl olmuş. Hala uğraşıyoruz abone olamadık.

KISACA SİSTEM ÇÖKTÜ BEYLER. MİLLETİM SABRINI TAŞIRMADAN KENDİNİZE GELİN. YAYDAN ÇIKAN OK GERİ GELMEZ UNUTMAYIN.