İktidar ve yancıları yok dese de, Türkiye seçim sathı mahaline girmiş bulunuyor.

AKP “Erken seçim yok” diyor ama öbür yandan da seçim kanunu ve siyasi partiler kanunu değiştirmeyi planlıyorsa ufukta seçim var demektir.

Kimilerine göre ‘erken seçim olmaz, hele ki Recep Tayyip Erdoğan önünde koskoca üç yıl daha varken niye kendini riske atsın?’

Ama kimilerine göre de ‘hükümet zor durumda, rejimin yeni tedbirler alması, yeni stratejiler geliştirmesi, yeni yol haritası çizmesi ve her şeyden önemlisi de bir güvenoyuna ihtiyacı var ki seçim kaçınılmaz.’

Bu arada, son anketlere göre, hükümet için erken seçim çok riskli görünüyor.

Örneğin ciddi ve muteber şirketlerden, Avrasya Araştırma Şirketi Haziran ayı anketine göre, başa baş bir başkanlık seçiminde İmamoğlu Erdoğan’a yüzde 6.5 puan kadar fark atıyor.

9-12 Haziran tarihleri arasında 12 ilde 1410 kişiyle yüz yüze görüşerek bir anket hazırlayan Avrasya Kamuoyu Araştırmaları Merkezi anketlerine göre partilerin oy oranları şöyle;

AKP yüzde 35 seviyelerinde. CHP yüzde 28 civarında. İYİ Parti ilk kez 12’nin üstüne çıktı. HDP ise yüzde 12. MHP yüzde 7.5’in da altına inerek, yüzde 7 seviyelerine geriledi. DEVA Partisi yüzde 3, Gelecek Partisi de yüzde 2.5 düzeyinde. Saadet Partisi de yüzde 0.2 seviyesinde görünüyor.

Bu sonuçlara göre AKP’nin yancı desteği ile de olsa 50 artı 1’i bulması zor görünüyor.

Nitekim muhalefetin mızıkçılık olarak tanımladığı bazı değişiklikleri gündeme getirmeleri de bundan.

Mesela seçim ilk turda bitsin, en çok oy alan başkan seçilsin, istiyorlar.

Peki ama anketlere bakılınca, ‘İmamoğlu, Erdoğan’dan 6.5 puan önde, nasıl olacak?

Bu farkın kapanıp kapanmayacağı, muhalefetin çatı adayının kim olacağına, ne kadar safları sıklaştıracağına ve daha önemlisi de kararsızların ne tarafa kayacağına bağlı.

Ama iktidar için her halükarda riskli bir erken seçim olacağı aşikar.

Ankette ‘Mansur Yavaş ile Erdoğan baş başa yarışsa’ diye de sorulmuş.

Sonuçlara göre neredeyse baş başa, Erdoğan yalnızca 0.2 önde görünüyor.

Fakat burada bir ayrıntı verilmiş ki, “İmamoğlu mu, Erdoğan mı” sorusunda kararsızlar yüzde 14 iken, “Yavaş mı, Erdoğan mı” sorusunda kararsızlar bu kez yüzde 21’e çıkıyor.

Peki bu kararsızlar kimlerden oluşuyor?

Çok büyük kısmı HDP’lilerden… HDP’lilerin seçme zorunluluğunda kaldıklarında İmamoğlu’nu tercih edebileceklerini gösteriyor.

Ankette, HDP’lilere ve İYİ Partililere, “Partiniz, CHP’nin adayını desteklerse siz ne yaparsınız” diye sorulmuş; İYİ Partililerin yüzde 85’i, “O zaman CHP’nin adayına oy veririm” diyorlar. Sadece yüzde 2.3 kadarı “CHP’nin adayına oy vermem” düşüncesinde…

HDP’lilerde sonuç şöyle; Yüzde 90’ın üzerinde “CHP’nin adayına oy veririm” derken, yüzde 2 kadar “Vermem” diyen çıkıyor.

Yani çatı aday CHP’den olursa HDP’liler neredeyse firesiz destekliyor ama çatı aday örneğin Yavaş olursa, o zaman devreye Demirtaş’ın girmesi ve işaret etmesi gerekiyor.

Araştırmaya göre Demirtaş HDP tabanı için değerli ve önemli…

HDP’nin seçmeni Demirtaş’ı lider, onun dışındaki herkesi adeta parti bürokratları olarak görüyor. O kadar ki, açık uçlu sorulmadığı halde HDP’lilerin birçoğu anketöre Demirtaş için şık yazdırmışlar.

Peki, DEVA, Gelecek ve Saadet partililerin yüzde kaçı “CHP’nin adayını destekler?

Saadet, DEVA ve Gelecek partilerinin toplamı yüzde 5-5.5’e tekabül ediyor. Bu toplamın yüzde 56’sı da doğrudan CHP adayına oy vereceğini söylüyor. Yüzde 20 kadarı yani 1 puan kadarı vermiyor.

Seçmene sorulmuş; “Seçim tek tur yapılır ve çatı aday olursa, aday ismi söylemeden Erdoğan’a mı yoksa muhalefetin ortak adayına mı oy verirsiniz?”

“Kesinlikle Erdoğan’a veririm” diyen yüzde 38.

‘Muhalefetin adayını tercih ederim diyenlerin oranı yüzde 43…’

Bu soruya yüzde 15’e yakın bir kesim; “Emin değilim, muhalefetin adayının kim olduğuna göre değişir” cevabını verirken, o zaman oy kullanmam diyenlerin oranı yüzde üç civarında…

Ne muhalefete ne de iktidara oy veren bu yüzde 3 kimlerden oluşuyor?

Peki iktidarın ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oyları neden düşüyor?

Bu düşüşün kaynağı ekonomiye dayanıyor, geçim sıkıntısı, işsizlik, pahalılık etkiliyor.

E bütün bunların olduğu bir ülkede, o iktidar zaten oy kaybeder.

Eskiden malumunuz, iktidar partisi ile Erdoğan’ın aldığı oylar farklıydı, Erdoğan tek başına AKP’yi sırtlıyor desek yeriydi.

Ya şimdi? Kazın ayağı artık öyle değil…

Erdoğan’ın hatırına binaen alınan oylar kayıp ve artık tabanda iktidarın hatalarına rağmen Erdoğan’ı sırtlayan, Erdoğan’ı iktidardan ayrı tutan bir seçmen kitlesi kalmamış gibi görünüyor.

Sebep rejim değişikliği, malumunuz.

Parlamenter sistem varken, seçmen gözünde Erdoğan ile AKP arasında bir ayrışma vardı. Ancak şimdi ülkeyi tek başına yönettiği için, seçmenin gözünde bir tek Erdoğan var ve iyi yapılan şey de kötü yapılan şey de Erdoğan’a yazılıyor.

E geldiniz mi dediğimize?

Bu rejim gün gelir sahibini de gömer derken, bunu kast etmiştik.

Anketi yorumlamaya devam edeceğiz.