“Hayvancılık girdilerinin yüzde 70’ni yem oluşturmaktadır. Yem fiyatları son bir yılda yüzde 60 arttı. Bunun karşısında et ve süt fiyatları yüzde 18 ile yüzde 20 arasında arttı. Bu tabloda hayvancılık sürdürülemez”.

Tarımın her alanında ciddi sorunlar yaşanıyor. Tarımsal üretimin önem kazandığı pandemi sürecinde bile çiftçilerin içinde bulunduğu sorunların katlanarak devam ettiği aşikar.

Sorun yaşayan kesimlerin başında hayvancılık sektörünün geliyor. “Bugün besici ürettiği etten, süt üreticisi de sattığı sütten para kazanamıyor. Bunun en büyük nedeni hayvancılık girdilerinin yüzde 70’ini oluşturan yem girdilerinin artmasıdır. Et ve Süt Kurumu (ESK) verilerine göre, 2018 Şubat ayında bir besici 1 kilo et karşılığında 26 kg yem alabiliyordu. 2018 yılından itibaren her yıl biraz daha azalarak, bugün bu miktar 18 kg yeme düşmüş durumda” dedi.

Son 3 yılda kesim fiyatları yüzde 47 artarken, yem fiyatları 2 katından fazla yüzde 106 arttı.

2018 Şubat ayında süt yem paritesi yani bir litre süt ile 1 kilo 430 gram yem alıyordu. Bugün ise 1 litre süt ile 1 kilo 180 gram yem alabiliyor. Bu parite çiğ süt fiyatı 2 lira 80 kuruş olduğu durumda geçerli ancak üretici sütünü bugün 2 lira 50 kuruştan ancak satabiliyor. Yani aslında 1 litre süt ile ancak 1 kilo 50 gram yem alabiliyor.

“Bugün süt üreticisi de besi üreticisi de zarar etmektedir” “Bu sürdürülebilir bir durum değildir. Sektörün para kazanabilmesi için, örneğin, süt/yem paritesinin en az 1,50 yani 1 litre ile 1 kilo 500 gram yem alabilmesi gerekir. Aksi takdirde üreticiliği sürdürmesi mümkün değildir”.

“130 MİLYON TON YEM HAMMADDESİNE İTHALATA 58 MİLYAR ÖDENDİ”

Meralar hayvancılık sektörü için büyük bir öneme sahiptir. Ancak mera ıslahı bir türlü yapılmıyor. TÜİK verilerine göre 2001 yılında 14,6 milyon hektar olan mera alanı bugün de aynı miktar. Mera ıslahı yapılmadığı için üretici hazır yeme mecbur kaldı. AKP hükümetleri yem hammaddelerinin üretilmesi için gereken desteği vermek yerine ithalatı seçti. “2003-2020 yılları arasında 130 milyon ton yem hammaddesi ithal edildi. Karşılığında 58 milyar dolardan fazla para ödendi. Sadece 2020 yılında ithal edilen 12,4 milyon ton yem hammaddesine 5 milyar dolardan fazla para ödendi. 2019 yılında 13 milyon ton yem hammaddesi ithalatıyla miktar olarak, 2020 yılında ithalata ödenen 5 milyar dolarlık para ile Cumhuriyet dönemi rekoru kırıldı”.

2014’te yürürlüğe giren Büyükşehir Kanunu bilinen kanunu ile 30 ilde 16 bin 220 köyü mahalleye dönüştürüldüğünü hatırlatan Sarıbal, bu kararla tarımsal üretimin ciddi zarar gördüğünü belirtmeden geçemeyiz. 16 Ekim 2020 tarihli Resmi Gazete’ de yayınlanan “Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 7254 Sayılı Kanun” ile mahalleye dönüşen köy ve beldelerin yeniden kırsal mahalleye dönüştürülmesi kararı alınmıştı. Bu karar zaten geri giden tarımı bir kat daha kötü duruma düşürmüştür.