Sevgili okurlar,
Bu mübarek Ramazan ayında, askerlerimiz sınırötesi operasyonda..
Hatta, ülkemiz, milletimiz, bayrağımız ve vatan topraklarının geleceği için sınır ötesinde  nöbette olanlarımızda var..
Allah eksikliğini vermesin!..
Biz Türklerde “vatan savunması” çok kutsal bir görev olarak bilinir..
Bu görevden kaçanlara da iyi gözle bakılmaz..
Hatta bu görevden kaçanlar, toplum içinde ömürboyu, askerlik yapmamanın, yapamanın ezikliğini hissederler..
Her gün olmasa bile sürekli “şehit haberlerinin” geldiği bir dönemde; Bizim Sakarya gazetesindeki bir haber dikkatimi çekti..
Bu haber öyle geçiştirilecek, hafife alınacak bir haber değil!..
Erenler'de ve Geyve’de Roman yurttaşlar, roman asker Caner Sarmaşık'ın ayrımcılığa uğradığı birliğinde komutanı tarafından öldürüldüğünü gerekçesiyle protesto gösterisi yaptılar. Eylemin ülkenin farklı bölgelerinde yapıldığı öğrenildi.
Başlığı altında yer alan heber ile ilgili olarak Caner Sarmaşık'in ölümü hakkında Bizim Sakarya Gazetesi'ne konuşan Orhan Tanyel, “Bize gelen bilgilere göre, Bölük komutanı bu askere Roman olduğu için takmış. ‘Şopar gel buraya, şopar git şuraya’, ‘Şopar kafalı’ gibi ve daha ağır sözlerle rencide etmiş. En ağır işleri buna yaptırmış. Askerimizin okuma yazması olmadığı halde, künyesini yazıp vermiş ve bunu ezberlemesini istemiş. Çocuk okuma yazma bilmediğini söylediğinde de hakaretler etmiş. Çocuk dayanamayıp ailesini arıyor. Aile araya birisini sokuyor ve komutana ulaşılıyor. Komutan ayrımcılık iddiasını reddediyor ama ertesi gün askeri çağırıp daha ağır hakaretlerde bulunuyor ve ölümle tehdit ediyor. Çocuk bu tehdidi telefonla ailesine anlatıyor ve bu son görüşmeleri oluyor.”
Bu kabul edilmez açıklamaların, bir iddia olmasını temenni ediyorum..
Zira biz Avrupa'da yaşayan Türkler, ” ayrımcılığın, dışlanmanın” ne demek olduğunu çok iyi biliriz..
Ancak son yıllarda Türkiye'den de birçok alanda “dışlanma, ayrımcılık, ötekileştirme “ vakalarında büyük artış olduğu bir gerçektir.
Bu hassa konu hakkında, kamu vicdanı tatmin edilecek şekilde açıklama yapılmalı ve vatandaşlar olduğu kadar Caner Sarmaşık'ın ailesinin de acısı paylaşılmalıdır..
İşte tam bu noktada söyleyeceklerimin de dikkate alınmasını isterim:
Siz ülkede yaşayanları, “Türkiye şemsiye” altında toplayacağınıza, bu konuda hergün,her toplantıda, her fırsatta, “Türk, Laz, Çerkez, Kürt, Boşnak, Gürcü, Arnavut..” tekerlemelerinde bulunursanız, olacağı bu!
Yarın bu tip olaylar karşısında, bu sayılan kesimlerin de sokaklara dökülmesi, “ülkede ayrımcılığın,dışlanmanın ve ötekileştirmenin” tavan yapmasına vesile olursunuz..
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin vatandaşı olan insanları bir şekilde manipule ederek, “Varlıklarının neden Türk varlığına armağan olsun” şeklinde tanımlamalarda bulunursanız, korkarım, herkes ortaya çıkar, kendi aidiyeti peşinde slogan atmaya, bayrak sallamaya, baş göstermeye başlar..
İşte “andımız, milli söylemlerimiz” bu nedenle korunmalıdır..
Bu durumun yakın tarihte eski Yugoslavya'da nelere mal olduğunu ve “bu ayrılık, gayrılığın” ortaya kaç devlet çıkardığını, sakın ha unutmayalım!..
Bugün Roman asıllı vatandaşlarımız kutsal görev, vatan nöbeti için çocuklarını askere gönderiyorsa, bu sevinilecek, övünülecek bir durumdur..
Kimse,kimsenin “şoparı “ değildir!..
“Egemenliğin kayıtsız, şarttıs milletin olduğu” bu ülkede, “kimse, kimsenin kulu, kölesi” değildir!
Bu gencimiz, bu yiğit delikanlımız eğer okumamışsa, okuyamamışsa, kendisine bir eğitim imkanı sunulmamışsa, bu onun suçu değildir..
Devletin, “herkese, her kesime eğitim hizmetini, eşit, adil bir şekilde sunma görevi” bulunmaktadır..

Bu yasal temel bir haktır da!..
Her vatandaş, anayasal haklarını, bağlı olduğu devletinden alma hakkına sahiptir..
Ne demek, şopar?
Uzatmadan, bu vahim olay incelenmeli, ölümlü olayın asıl sorumlusu bulunmalı ve gerekli yasal işlemler bu yönde yapılmalıdır..
Kutsal askerlik ocağından gelen bu acı olayın gerçek nedeni ve faili, azmettireni bulunmalı ki, vicdanlar rahatlatılmalı, hak, adalet kavramları vatandaşımız nezdinde kabul görmelidir..
Bu vatanın her bireyi, bizim için önemlidir, değerlidir..
Kimseni, kimseden üstün bir tarafı yoktur!..
Vatan nöbetinde herkes eşittir!..
Biz öyle öğrendik, böyle gördük!..
Kimse, kimseden fazla vatanser değildir!..
Küçük bir silah ile kalbinden vurularak, hayatına kaybettiği öğrenilen askerimiz Caner Sarmaşık, vatan nöbetinde şehit düşmüştür..
Bir şehit olarak muamele görmelidir..

Bu belki aileyi, sevenlerini, ait olduğu toplumu bir nebze olarak yatıştırır, sakinleştirir ve diğer askerlerimizin de bu tip muamele görmesini önler..
Aksi takdirde, bu vatan nöbetine gönüllü talip olanların gönlüne olduğu kadar, ailelerinin de kalbine bir kurt düşer!..
Buna Müsaade edilmemilidir..
Başta tüm şehit aileleri olmak üzere, Caner Sarmaşık ve Ailesinin de başı sağolsun!..
Allah gani, gani rahmet, cennet -mekan eylesin!
Vatan sağolsun!

TAZİYE
Akyazı İlçe Belediye Başkanı Sayın Bilal Soykan'ın babası Ahmet Soykan'ın vefatını üzüntü ile öğrenmiş bulunuyorum.
Merhuma Yüce Mevla'mdan gani, gani rahmetler diler, Soykan Ailesi'nin acılarını paylaşırım..
Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun!

TAZİYE

Gazeteci dostumuz, yerel tarihçi İrfan Nişancık'ın vefatını derin bir üzüntü ile öğrenmiş bulunuyorum.

Yüce Mevla'm gani, gani rahmet eylesin! Ailesi ve sevenlerinin başı sağ, mekanı cennet olsun!