Cuma günü Uzunçarşı açılışına tam saatinde katıldım…
Görevliler yer gösterdiler…
Oturdum…
Kürsü ve arkasında kurulu perde tam karşımda…

***

Programın akışı içinde çarşı tarihini anlatan belgesel perdeye yansıdı…
Uzunçarşı’nın ileri gelenleri, aksakallıları, yaşlıları, kıdemlileri, çarşının dününü bugününü, geleneğini, göreneğini, ilişkilerini, ahlakını, kültürünü içtenlikle anlattılar…
Duygulandık…
Ve de gururlandık…
Bu belgeselde emeği geçenlere Adapazarlılar teşekkür borçludurlar…

***

Ne var ki belgeselde sunulan bir değerlendirmeyi kabul edemeyiz…
Zeki Aydıntepe demiş ki:
“-Benim de Belediye Başkanvekili olduğum 1994/1999 döneminde Uzunçarşı’yı güzelleştirecek yatırımlara gidildi…”

Sayın Aydıntepe ne kadar çırpınırsa çırpınsın, sorumluluk taşıdığı 1994/1999 dönemine ‘suni teneffüs’ için elinden geleni yapsın, nafiledir…
Aziz Duran başkanlığındaki o dönem, gerçekte Uzunçarşı tarihine ibret vesikası olarak geçen dönemdir…
Örnek mi?
Örneği birebir tanık olduğum dönemden vereceğim için özür dilerim, ama Bizim Sakarya okurlarını ve kamuoyunu yakından ilgilendirdiği için beni bağışlarsınız…

***

Tarihi çarşımız daha önce 1993 yılında yenilenmişti…
Dönemin belediye başkanı Ünal Ozan, esnafların rızalarını ve desteklerini alarak, katılımcı belediyecilik uygulamasını bu çarşıda somutlaştırmıştı…
O dönemin olanakları ve teknolojisi kullanılarak çarşı tarihiyle uyumlu bir eser el birliğiyle ortaya çıkmıştı…
Uzunçarşı Derneği verilen bu hizmete duyarsız kalmadı…
İncelik kapsamında, çarşı girişine bir küçük sütun dikerek, üzerine Ünal Ozan’a teşekkür ifadesi bulunan plaket çakmıştı…
1994 Mart’ında Aziz Duran belediye başkanı seçildi…
Aziz Duran yönetimi, Ünal Ozan döneminin köküne kibrit suyu ekmek istiyordu…
Bir ölçüde kibrit suyunu ekti de…
Adapazarı kafaların adamakıllı karıştığı anafor ortamında yaşıyordu…
İlk işleri Uzunçarşı’da ki bu sütunu kaldırmak oldu…
Bu bir cinayet değil mi?...
Ardından sıra ‘Katlı Pazar’, ‘Çark Mesire’, Kayalar Memduhiye’de ki ‘Kardeşlik Parkı’ gibi yerlerdeki izleri silindi…
Bu bir utanç değil mi?
Ünal Ozan…
Toplumun gözde, güvenilir, saygın bir insanı…
Unutulmazlar arasına giren bir belediye başkanı…
Adının silinmesi ne demek?...
Gerek var mıydı?...
Ozan zaten hastaydı…
Yaşadığı sarsıntı, deprem, maruz kaldığı muamelenin yarattığı sonuçlar, hasta bünyesinde ne etki yaptı?..
Ünal Ozan bu yaşadıklarından sonra çok yaşamadı…
Gözlerini kapadı…

***

Bu satırları neden yazdım?...
Tarihimize kara çalarak, anılarımızı kirleterek, hizmet verenlerin adlarını silerek, yalan dolan üzerine yükseltilen bir şehir rejimi Adapazarı’nı hiçbir yere taşımaz…
Tersine çukura gömer(!)

İsterim ki, Ünal Ozan’a yapılan insafsız muamele, yarın öbür gün, Uzunçarşı’ya bugüne kadar en büyük hizmeti veren Zeki Toçoğlu’na yapılmasın…