Ermiş miyim, yoksa abdala malum mu oluyor?.. Ayhan Sefer Üstün’ün, twitter hesabında deprem yarattığı günden bir, iki ve üç gün önce bu köşede ardı ardına çıkan yazıların başlıkları nelerdi:

“Sıra İkinci Bir Numarada mı?”
“Aaa!.. Bankamatik Memur mu Var?”
“Sakarya Muz Şehri mi?”

Yazıların içeriği belediyelerde ‘ithal bürokrat’ ve ‘bankamatik memur’ konularını kapsıyor, olayın dengesizliği sütunumuza yansıyordu…
Bu yazılardan bir gün sonra A. Sefer Üstün patladı…

***

Üstün, demiş ki:
“- Milli Görüş davasının lideri Rahmetli Necmettin Erbakan’ın oğlu ve damadı milletin parasıyla alınmış binadan kira parası alıp, kaldığı kadarıyla o davayı sürdürmeye çalışanları binadan tahliye ettirmişler… Babadan oğula… Babadan damada… Siyasetin varacağı son nokta işte budur…”

Tahmin edersiniz ki bu sözler yalnız Necmettin Hoca’nın oğlu Fatih Erbakan’a yönelik değil; iktidara gelmeden önce ‘Bu düzen bozuktur’ diye küçük dilleri görünecek şekilde avaz avaz bağırıp, fırsat ele geçtikten sonra korkunç tuzaklara, dipsiz uçurumlara düşen iktidar çevrelerine…

Eski milletvekili bir gerçeği vurguluyor…
Türkiye’de AKP iktidarı şimdiye kadar eşine rastlanmayan bir partizanlığın, kayırmacılığın, fırsatçılığın meşherine dönüştü…
Oğullar…
Damatlar…
Yeğenler…
Yandaşlar…
Hısım, akraba, taallukatın seferberliğinde kamuya yerleş, kökleş, dallan, budaklan…
Bu bir rutin uygulamaya dönüştü…
Hani hak, hukuk, adalet, liyakat, fırsat eşitliği…
Hani dinimiz haram yemeyi yasak kılmıştı…
Hani dinimiz şüpheli şeyler kaçınmayı öğütlemekteydi…
Dinimiz ‘Helalin hesabı, haramın azabı vardır’ demiyor muydu?...
Dilleriyle bunları söyleyenler, uygulamada ise tam tersini yapıyorlar…
Müslümanlık bu mu?..

***

Ayhan Sefer Üstün’ün açıklamasını okurken başka şeyleri de anımsadım?...
Ne anımsadım?...
Bu köşede konuya ilişkin çıkan yazıları anımsadım…
Ne anımsadım?..
TBMM’nin 21 Ekim 2016 tarihli oturumunda, CHP milletvekili Mahmut Tanal’ın, bir Sakarya milletvekilinin onlarca akrabasının devlet ve belediye bürokrasisinin en üst katlarına yerleştirilen onlarca akrabasının listesini sunmasını anımsadım…
Ne anımsadım?...
Kamuda işe yerleştirme sınav sorularının çalınmasından tutuklu Sakarya Üniversitesi hocalarından ÖSYM eski başkanı Ali Demir’i anımsadım…
Ne anımsadım?..
Bolu Belediye Başkanı seçilen Tanju Özcan’ın, dün bir gazeteye verdiği röportajda, başta Bolu AKP Kadın Kolları Başkanı olmak üzere, belediye bünyesinde  ‘bankamatik memurlar’ barındırıldığı açıklamalarını anımsadım…
Ne anımsadım?...
Vicdanını yitirmeyenlerin, aklını kiraya vermeyenlerin, köşe yazarlarının, muhaliflerin ne derlerse desinler, uyarılarının hiçbir işe yaramadığını anımsadım…

***

Ama, Ayhan Sefer Üstün’ün bu çıkışını önemsedim…
AKP’de genel başkanlık dışında neredeyse tüm görevlerde bulunan bir politikacının ‘yeter artık’ diyebilmesi bir ilerlemedir…
Dilerim bu uyarı AKP’de bir uyanışa yol açar…