Bir gün ünlü olacağım. Hiç istemesem de bir gün bu olacak. Ölüm gibi kaçınılmaz bir son gibi olacak. Önce birileri farkıma varacak. Televizyonda ufak bir ekranda görecek ya da yerel bir gazetenin ufak puntolarla yazdığı haberde görülecek. İnternetin bilinmeyen, uçsuz bucaksız yerlerinden bir noktada görülecek. İşte o birileri beni böyle fark edecek.

Birileri beni araştıracak, kim olduğumu, ne bildiğimi, ne yaptığımı... Bir polisin bir şüpheliye yaptığını yapacaklar hakkımda. Sorgulayacaklar, derinlere inecekler ben bunun farkında olmadan. Araştırmaları bittiğinde ise, okuyacaklar beni. Baştan sona satırı satırıma okuyacaklar. Analiz edecekler, eleştirecekler. Olur mu, olmaz mı diye birbirleriyle istişare edecekler. Bu da bir zaman alacak. Belki bir hafta belki de on yıl… En sonunda ufak bir farkla olur diyecekler ve işte ondan sonra ünlü olmanın ilk adımı olarak tanınmaya ve tanıtılmaya başlayacağım.

Kimisi reklamımı yapacak ücretsiz, kimisi yazdığım, söylediğim sözleri yazacak duvarlara, kâğıtlara. Adım geçecek kaldırımların üstlerine sprey boyalarla yazılan yazılarda. Vapurların görülmez köşelerine tükenmez kalemlerle yazdığım sözler yazılacak. Okullarda tahta sıraların üstüne kazılacak sözlerim, bugün değersiz bulunan, bilinmeyen öykülerim. Seven sevdiğine hediye verirken not kısmına benim yazdığım kelimeleri yazacak ve öyle mutlu edecek sevdiğini. İşte o günlerde ben ünlülüğün basamaklarında yukarıya doğru çıkmaya devam edeceğim. Ne yapacağımı bilemeyeceğim çünkü övülmeye alışkın değilim. İyi söz duyduğumda utanır, iltifat duyduğumda ise kaçarım. Eleştirinin karşısında dik durur, yermeyi de sineye çeker kendi içimde değerlendiririm. Kısacası ben ünlü olmaktan anlamam. O dönemde de anlamayacağım. Belki doğal oluşum belki de farklı fikirlerim yüzünden sevileceğim. Belki yazdığım bir şiir veya bir öykü ya da şu anda okuduğunuz bu satırlar sebebiyle kitleler beni sevecek. Bir kesimde beğenmeyecek. ‘’Bu mudur?’’ diyecek. Yazdıklarımda, söylediklerimde kendinden bir şey bulamayacak. ‘’Olmaz bu’’, ‘’Bana göre değil’’ diyecekler. Şimdiden bunu ben de bilemiyorum ve bilemeyeceğim.

Ben ünlü olduğumda yıllar geçmiş, nesiller değişmiş olacak. Belki iklim krizi tam anlamıyla etkisini göstermeye başlayacak belki de insanoğlunun doğayı yok etmeyi başardığı bir gelecekte olacak bunların hepsi. O gün geldiğinde ben buralarda olmayacağım. Belki bir sandal üstünde bedenim ateşe verilmiş veya toprak altına gömülmüş olacak. Aslında ben ünlü olmayacağım. Geride bıraktıklarım ünlü olacak. Benden bir tek şey silinmeyecek o da yazdıklarım, şiirlerim, sözlerim ve bu okuduğunuz yazım.