DEVA Partisi Adapazarı İlçe Başkanı Ahmet Özkan, gençlerin büyük sorunlarından biri haline gelen KYK (Kredi ve Yurtlar Kurumu) öğrenim borcuna ilişkin değerlendirmede bulundu. Son günlerde üniversite mezunu gençlerin, adeta tefeci faiziyle gönderilen KYK borcu altında ezildiğini söyleyen Ahmet Özkan, yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Bir ülkenin en önemli sermayesinin ‘insan kaynağı’ olduğu unutulmamalı, beşerî sermayemiz olan gençlerimize sahip çıkılmalıdır. Ülkemizdeki gençlerin yaşadığı en büyük sorunlardan birisi olan yüksek öğrenim kredisi; devlet tarafından öğrencilere yüksek eğitim kurumlarının öğrenimi süresince verilen, zorunlu hizmet yükümlülüğü bulunmayan borç paradır. TÜİKîn ÜFE rakamlarına göre hesaplanan KYK kredisi borçlarının geri ödeme tutarları 2-3 katına çıktı. Öğrenciler, “Ekonomik krizin faturasını bizlerin ödemesi bekleniyor.” diye tepki vermekte haklılar.

“HAYATA 100 BİN TL BORÇLA BAŞLIYORLAR. ÖĞRENCİLER KAN AĞLIYOR…”

Öğrencilerle konuşuyoruz. Dertlerini dinliyoruz. Geçen yıl eylül ayında mezun olan bir öğrencinin KYK borcu o zamanın enflasyonuna göre 22 bin TL’den 34 bin TL’ye çıkarken, yeni mezun olan ya da olacak öğrencinin borcu; 32 bin liradan 100 bin TL’ye yükseldi. Kredi peşin olarak kapatılsa bile ödenmesi istenen tutar 80 bin TL. 2018 yılında doktora eğitimine başlayıp KYK kredisi alan bir öğrencinin bu süreçte aldığı 82 bin TL’lik kredi borcu 223 bin TL olarak hesaplandı. Bir gencin ailesinin imkansızlıklarına rağmen okumaya çalışmasının bedeli, onu okutmakla yükümlü olan kurumlara kâr kapısı olmamalı. 

“EN GEÇ İKİ YIL İÇİNDE ÖDEMEZLERSE ADETA TEFECİ FAİZİ İLE KARŞILAŞIYORLAR”

Genç bireylerin yüksek öğrenim süresince almış olduğu öğrenim kredisi borcunu, mezun olduktan sonra en geç iki yıl süre zarfı sonunda ödemesi gerekmektedir. Aksi takdirde bu süre zarfınca ödeme yapamayan genç bireylerin borcunun üzerine adeta tefeci faizi eklenmektedir. İki yıl içerisinde iş bulamayıp borcunu bir yıl daha ertelemek isteyenlere, yine ödemesi gereken miktar üzerinden faiz eklenmektedir.

Geride bıraktığımız 2021 yılı itibarıyla vergi dairelerine takip için intikal etmiş borçlu sayısı yaklaşık 3,5 milyon kişi, Kredi ve Yurtlar Kurumu tarafından Maliye Bakanlığına tahsil edilmek üzere gönderilen alacak tutarı ise 6,1 milyar TL’dir.

İSTİHDAM YOK! ATAMA YOK! BORÇ VAR!

Öğrencilere bunu reva görenler Türkiye gerçeklerinden habersiz mi? En azından TÜİK’e sorup 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfustaki işsizlik oranını öğrenmekten ve KYK borçlarını buna göre değerlendirmekten aciz mi?

İŞSİZ GENÇ KYK BORCUNU NASIL ÖDEYECEK? İKTİDAR BUNU BİLMİYOR MU?

İktidar, kendi yarattığı ekonomik sıkıntıları, ödemeler dengesindeki bozukluğu, kamu borç yükündeki artışı ve azalan yatırımlar nedeniyle istihdam oranlarının düştüğünü, haliyle işsizlik oranının da yüksek seviyelere tırmandığını görmüyor mu? İşsiz genç KYK Borcunu nasıl ödeyecek? İktidar bunu bilmiyor mu? Bu enflasyonist ortamı gençler mi yarattı?    

GENÇLER İŞE GİRMEDEN BAŞKA ÜLKELERDE GERİ ÖDEME BAŞLAMIYOR…

Söz konusu yandaş işadamları olunca, ekonomik gidişat bahanesiyle onların milyarlık vergi borçlarını bir kalemde silenler, bu gençlerin borçlarını silemiyor mu? Dünya genelindeki örneklere bakıldığında öğrenciler işe girmeden ve gelirleri belirli bir seviyeye ulaşana dek geri ödeme başlamıyor. Bunu gençler de biliyor ve başka ülke gençlerine gıpta ediyorlar.

HEM NAS DİYİP, HEM DE ÜLKEYİ YÜKSEK FAİZLE BORÇLANDIRIRKEN BU YÜKÜ MİLLETE YÜKLÜYORSUNUZ. KYK BORÇLARINDA GENÇLERİ FAİZ SARMALINA İTİYORSUNUZ….  

Lafa geldi mi madem ki bütün dünyanın kıskandığı bir ülkeyiz, neden gençlerimizin başka ülkeleri kıskanmasına engel olmuyorsunuz? Ülkeyi içine soktuğunuz koşullar nedeniyle, gençlerin yüzde 80’i yurtdışına gitmeyi hedefliyor.

Hadi KYK borcunu silip atmak bu kadar zor, sık sık vergi yapılandırması yapıyorsunuz ya. Bunu gençlerden neden esirgiyorsunuz? Hem Nas gereği faize düşmansınız, hem de yüksek faizle ülkeyi borçlandırıyorsunuz. Ve bu maliyetleri de milletimize yüklerken, gençlerimizi de faiz sarmalına itiyorsunuz. Sizin insafınız yok mu?”

Editör: Serkan Çağlar