İnanın bu konuda en ufak bir bilgi sahibi değilim, kimsenin olmadığı gibi… Ama böyle bir söz hakkı verilseydi ve o yeni dünyayı ben kuracak olsaydım bu bir meyve ismi olmazdı.

Bir bütünü tanımlayan ‘dünya’ terimi paramparça savaş halinde, ne oldu? bir salgın tüm savaşları unutturdu, zengin ve fakir arasında ince bir çizgiden fazlası kalmadı, paralarımız evlerin içinde anlamını yitirdi.

Son model arabalarımız evlerin önünde toz duman oldu, değerlerini yitirdi ama kendi ruhuna yatırım yapan, tok ruhlar bu savaşta güçlü kaldı.

Mutlu olmak için, kafamızı kaldırmamamız gerekir hayatlarımızın siperlerinden, tıpkı şuan olduğu gibi öyle ya, fakir zengini, zengin fakiri görmediği sürece, fakir soyulduğunu fark etmeyecek, zengin ise soyduğunu unutabilecekti.

Yeni dünyada böyle mi olacak? Olayın reel boyutlarından uzaklaşıp kuşbakışı izlediğimizde hırsla kurgulanmış bir yeni dünya sistemini anlamamak mümkün değil.

Çok değil önümüzdeki 20 yılda bu söylediklerim bir bir gerçek olacak, bu salgın insanlık alemi için önemli bir viraj eğer burada şükre sığınırsak bu savaşı yeneceğiz.

Olay bireysel düşünülmeli, o derece girmeli beyinlere..

Virüs ile kitlelerin kontrolü çok kolaydır. Dünya sağlık örgütü bugün bir açıklama yapsa ve kâğıt paranın virüs yayılımında rolü olduğunu söylese tüm küresel para sistemi değişebilir. Corona’nın halen gelecekte yayılacak daha öldürücü bir pandeminin testi olduğunu düşünüyorum.

Hepinizin önüne geçmiş dönemlerden çıka gelen bu virüsle ilgili bilgi ve belgeler gelmiştir en azından sosyal medyada görmüşsünüzdür… Bahsetmek istediğim tam olarak bu.

Ülkemiz bu salgınla en iyi şekilde mücadele vermekte, sokağa çıkma yasağını hangi saatte ilan ederseniz edin manzara yine aynı olacaktır; halkın cehaletini, hükümetin başarısızlığı olarak nitelendirmek hak değildir.

Önce bireyler bilinçlenmelidir, cahil bir toplum her şeyden çok daha tehlikelidir.

Halk sevgisizlikle sınanıyor, bütün erdemleri ve güzellikleri birer birer aşağılayıp bilimi yüceltmeye çalıştınız, ama bilim de Twelve Monkeys'deki - işlerin çığırından çıkmasına neden olan - o on iki maymundan biriydi. Bunu bilerek, bugünler için yaptınız.

İnternet ortamında virüsten daha tehlikeli gereksiz bilgi kirlilikleri var, ben derim ki insanlar yok olmamak istiyorsa internetin fişini çeksin, ama bunu yapabilecek kadar yürekli olacaklarını sanmam.

İşte yeni dünya düzeni de tam olarak bilişim sistemlerinden oluşuyor, sevginin; kucaklaşmanın raflara kalkacağını düşünürsek bu toplumumuzun kaldıramayacağı bir durumdur.

Bu toplumun %70’i dokunsal iletişim kanalını kullanmakta, bilgiyi araştırarak alma olgusuna sahip olmayan bizler her veriyi doğru kabul ederek bu kirliliğin içinde boğuluruz.

İşte bu virüs bile bu kadar tehlikeli değildir toplumumuz için. Bunların hepsini yaşayıp göreceğiz ama bir dünya seçme hakkım olsaydı kısa cümlelerle şöyle bir dünya seçerdim;

Adaletin Simgesi Tanrıça Themis bugün göz bantını askıya almış, yılanı boynuna sarmıştır. Yeni dünya sisteminde herkes için adil bir hukuk isterdim.

Zenginin fakiri sömürmediği, insanların ayrışmadığı ve herkesin sevgi içerisinde yaşamasını dilerdim. Burada hükümeti ve devletimizi eleştiriyorum sanılmasın, benim eleştirdiğim direk toplumun ta kendisidir.

Bizler varlığımızı, sahip olduklarımızı görmezden geldik; bugün geçirdiğimiz zor günlerden çıkınca insanoğlu şükre sığınmalıdır.

İnsanoğlu, hak terazisini bir an olsun yanından ayırmamalı, her koyunun kendi bacağından asıldığı; iyilik ve kötülüklerimizden mesul olduğumuz bu dünyada en iyi savcıda en iyi hakimde insanın ruhu ve beynidir.

Bu ilimle ruhlarımızı pekiştirir ve gelecek yarınları bu bilinçle kucaklarsak her şey çok daha güzel olacaktır.

İsraf ekonomisini bir kenarıya bırakıp; tasarruf ve üretim politikaları acilen hayata geçirilmelidir. Dünya üzerinde 76 ülkeye yardım eden Türkiye Cumhuriyeti’nin tek bir vatandaşı bu süreçte yatağa aç giriyorsa burada da devletimiz elini taşın altına koymalıdır.

Sn. Cumhurbaşkanımızın söylemiş olduğu; Tasarruftan itibar olmaz felsefesini devlet aklına işlemeli ve bu ülke insanlarının bu vatanın itibarı olduğunu unutmamalıyız.

Nazım Hikmet’in manidar ve umut saçan sözleriyle sizleri selamlıyorum;

İnanın güzel günler göreceğiz çocuklar

Güneşli günler göreceğiz

Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar

Işıklı maviliklere süreceğiz

Sağlıklı günlerde görüşmek ümidiyle, sağlıcakla kalın.