12 Kasım 2021 de İstanbul’da gerçekleşen Zirvede beş asil, iki gözlemci üyeden oluşan TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI hayata geçirilmiştir. Asil üyeler TÜRKİYE, KAZAKİSTAN, KIRGIZİSTAN, ÖZBEKİSTAN ve AZERBEYCAN, gözlemci ülkeler ÖZBEKİSTAN ve MACARİSTAN dır. ÖZBEKİSTAN ve MACARİSTAN daha sonra asil üye olabileceklerini bildirmişlerdir. Çarlık Rusya’sında ilk TÜRKÇÜ fikirleri yayan, bu coğrafyada TÜRKÇÜLÜĞÜN ATASI sayılan, İSMAİL GASPIRALI’NIN yüz yıllık hayali olan DİL DE, FİKİR DE, İŞ DE BİRLİK ideali gerçekleşme noktasına gelmiştir. Bu önemli olay, günlük siyasi ve ekonomik tartışmalar nedeniyle, kamuoyunda, önemine uygun yankı bulamamıştır. Teşkilata dâhil ülkeler 150 milyonu aşan nüfusları, 5 milyon km kare toprakları ve 1 trilyon 500 milyar dolara ulaşan ticaret hacimleriyle büyük bir blok oluşturmaktadırlar. Başta enerji kaynakları olmak üzere, yer altı ve yer üstü zenginlikleri, stratejik konumları gibi birçok nedenle önem arz eden TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI, muhtemel katılımlarla doğu ile batı arasında bir denge unsuru olmaya adaydır.

Bu noktada dikkat çekici olan konu, MACARİSTAN’ın asil üyelik vaadiyle gözlemci üye statüsünde olmasıdır. Avrupa’nın ortasında Hristiyan bir Devletin TÜRK DEVLETLER TEŞKİLATIN DA ne işi var diye düşünenler olabilir. Bu ancak yetersiz tarih bilgisi sonucudur. SAFEVİ DEVLETİNİN KURUCUSU ŞAH İSMAİL’in TÜRK olduğunu mezhep endişesi ile yazamayan resmi tarih kitaplarının, MACARLAR ile olan AKRABALIĞIMIZDAN bahsetmemeleri aynı dini bağnazlıktan kaynaklandığı muhtemeldir. Burada Mustafa Kemal ATATÜRK’ün MACARİSTAN ile kurduğu dostluk ilişkilerinin derinliğinden bahsetmeden geçemeyiz. TÜRK DÜNYASININ EN BÜYÜK LİDERLERİNDEN OLAN MUSTAFA KEMAL ATATÜRK, tarih bilgisi ve kültürü bakımından, zamanının önde gelen düşünürlerinden biriydi. Bu nedenle MACARLAR İLE OLAN AKRABALIĞIMIZIN, tarihi ve bilimsel verilerle ispatı için yapılan çalışmaları desteklemiş. ATATÜRK, MACARİSTAN ile kurduğu diplomatik ilişkilere büyük önem vermiş, MACARLAR’A ait tarafımızda bulunan tarihi eserleri iade etmiş, siyasi ve kültürel ilişkilerin kuvvetlenmesi için gereken her şeyi yapmıştır. Aynı şekilde Ortodoks mezhebine mensup GAGAVUZ TÜRKLERİ ile yakın ilişki kuran ATATÜRK, elçilik çalışanlarını onlardan seçmiş, yetenekli GAGAVUZ çocuklarına burs vererek okumalarını temin etmiştir. Bu konular kısaca geçilecek konular değildir. Merak edenler iyi bir araştırma yaparlarsa ATATÜRK’ün nasıl bir öngörüye sahip lider olduğunu MACARİSTAN’IN TÜRK DÜNYASI TEŞKİLATINA GÖZLEMCİ STATÜSÜNDE ÜYE OLMASI sebebiyle bir kere daha anlayacaklardır.

Bu oluşum burada kalmayacaktır. Ekonomik ve siyasal bakımdan güçlendikçe Avrupa da, Balkanlar da, Kafkaslar da ve Asya’daki AKRABA DEVLETLER bu birliğe katılacaklardır.

Ekonomik ve siyasi bakımdan tam bir karmaşanın içinde bulunduğumuz günlerde sıkıntımızı bir an olsun unutturacak ve gelecek ümidimizi artıracak çok önemli bir konuya dikkatinizi çekmek istedim.

Bu vesile ile İSMAİL GASPIRALI, YUSUF AKÇURA, ZEKİ VELİDİ TOGAN, SULTAN GALİYEV, İSA YUSUF ALPTEKİN, SADRİ MAKSUDİ ARSAL, ZİYA GÖKALP, MUSTAFA KEMAL ATATÜRK, NİHAL ATSIZ gibi ismini burada sayamadığımız, tarihe mal olmuş bütün TÜRKÇÜLERİN ruhların şad olsun derim.

TÜRK DEVLETLER TEŞKİLATININ KURULMASINDA BÜYÜK EMEĞİ OLAN VE TEŞKİLATIN ONURSAL BAŞKANILİĞİNI YAPAN KAZAKİSTAN DEVLET BAŞKANI NURSULTAN NAZARBEYEV TÜRK DÜNYASININ ÖNEMLİ BİR LİDERDİR. Yaşarken, ATATÜRK gibi tarihteki müstesna yerini alan, tartışmasız LİDERDİR. Kendisine de sağlıklı bir ömür dilerim.

Sağlıklı günler dileğiyle….