Top Sakaryaspor’lu oyuncuların ayağında olursa iyi bir takım görüntüsü veriyor ancak top rakipte olunca işler değişiyor. Çünkü topu kazanmayı becerecek fazla oyuncusu yok takımın.
Daha önceki lig ve kupa maçlarında da böyleydi, hazırlık maçlarında da.
Düzyurtspor karşısında Yeşil-Siyahlı takım aynı görüntüyü verince bu kez umulandan fazla sıkıntı yaşadı. Yaşadı ancak Allah’tan rakibin son vuruş becerileri yoktu bir de kaliteli oyuncuları. Yoksa sonuç Sakaryaspor yine beklemediği bir sonucu alabilirdi Düzyurtspor karşısında.
Cumartesi günü ilk yarıda başka ikinci yarıda başka bir Sakaryaspor vardı sahada.
Maça iyi başlayan önde oynamaya çalışan, az da olsa pozisyon bulan ancak rakibine fazla oynama alanı bırakmayan ve pozisyon vermeyen bir takım hüviyetindeydi İsmail Cem Cambaz’ın öğrencileri.
Ya ikinci yarı öylemiydi?
Hayır. Sanki sihirli bir el değdi ve pozisyonlar değişti bir anda. İlk yarı önde oynayan Sakaryaspor bu kez karşılayan oldu ve konuk ekip bu kez önde basmaya ve oynamaya başladı.
İkinci yarıda ilk yarıyla yakından uzaktan benzer bir takım yoktu sahada ve resmen Düzyurtspor oyun olarak pozisyon olarak Sakaryaspor’u ezdi ancak kalitesi ve tecrübesi sonuca gitmeye yetmedi.
Daha doğrusu Yeşil-Siyahlı takımın kalitesi ve tecrübesine yetmedi demek lazım..
*****
Tabi ki bir de taraftar gerçeğini yok saymamak lazım. Cumartesi günü kazanılan maçın gerçek sahibi bana göre başta Maraton olmak üzere Atatürk Stadını dolduran ateşli ve arzulu Sakaryaspor taraftarlarıydı.
Rakip takımın oyuncularının ayakları titredi bu tribünler karşısında ve heyecan ve panikten yapacaklarını da unuttular oynayacaklarını da oynayamadılar bir anlamda..
Hem hakem Emre Abar ve yardımcılarını daha fazla hata yapmamak hem de sahadaki Düzyurtspor takımına daha fazla hata yapmak adına baskı altına alırken oyun alanında bekleneni veremeyen kendi oyuncularına ise sonuna kadar moral desteği göndermeyi başardılar.
İnanın başka bir taraftar kitlesi olsa sahada kaldığı sürede yokları oynayan Talha Mayhoş, ne yaptığını bilmeyen Hakan Akman, geçmiş maçlarına göre silik ve vasat olan Ferhat Yazgan, eski günlerini aratan Kaptan Murat Hacıoğlu ve oyuna sonradan giren ancak kendi başına oynayarak rakibe yardımcı olan Abdülkadir’e bu kadar sabırlı davranmaz bu kadar kredi vermezdi.
Ligin ilerleyen kritik haftalarında bu durumun böyle olacağının da garantisini kimse veremez. Benden söylemesi…
*****
Burada bir paragraf da yedek kulübesine açmak gerek.
İlk yarıda uzun toplarla havadan oynamaya çalışan ve yaptığı hatanın farkına varan Düzyurtspor’un teknik heyeti oyuna 60.dakikada Serkan Esen ve Ünal Avcı’yı alarak maça müdahale yapıyor, topun takımında kalmasını sağlıyor daha çok önde basıyor ancak Sakaryaspor kulübesi bunu sadece seyrediyor. Hem de ayakta.. Sportif Direktörü de protokolde.
Konuk ekibin yaptığı oyuncu değişikliği değildi sadece. Aynı zamanda Düzyurtspor saha içinde de hem oyuncu rotasyonuna gitti hem de forvet hattına ikinci oyuncuyu salıverdi.
Her iki takımda sahaya tek forvetle çıkmış neredeyse tıpa tıp aynı 1-4-4-1-1 gibi bir oyun dizilişi ile sahada yer almıştı.
Karadeniz ekibi sahanın en iyilerinden gözüken ancak becerisi sınırlı santraforu Hakan Aydın’ın yanına önce Serkan Esen’i hemen sonraki değişiklikte ise defansın solundaki Samet Altuntaş’ı çıkardı, 5 nolu Taşkın’ı onun yerine çekerken bu sefer Emrah Kol’u yine forvet hattına alarak Sakaryaspor defansına yüklendi. Yüklendikçe bunalttı. Son dakikalarda kaçırdıkları pozisyonlarda golü bulabilselerdi bugün başka şeyler yazardı bazı kalemler fakat kazanırken de eksikleri hataları görmenin gerektiğini de belirtmek lazım bence.
*****
Peki Sakaryaspor kulübesi ne yapmış bu arada. Sahada gezinen Talha’yı ya görmemiş ya da dayanmış ancak 65’de dışarı almış..
Daha başka ne yapmış? Maçın uzatma dakikalarında tamamen taktiksel olarak iri vücudu ile baraja girsin diye sahada tek forvet oynayan Hakan Akman’ın yerine son transferlerden Erçağ Evirgen’i oyuna atmış. ( Kullanılan frikikte top Erçağ’a çarptı ve tecrübeli oyuncu sakatlandı. Demek ki İsmail Cem Cambaz’ın değişikliği de işe yaramış oldu.Erçağ işini gol atarak değil bu kez gole engel olarak yapmış oldu.)
Ha bir de unutmamak lazım oyunun daha başında Enes ve Talha sürekli kanat değiştirmiş. Değiştirmiş ancak bir işe yaramış mı? Yaramış olsa bugün bunları yazmazdık galiba.
Sonuç olarak Düzyurtspor’un teknik heyeti yenilgiden kurtulmak puan alma adına hamle üzerine hamle yaparken Sakaryspor teknik heyeti ise sadece skoru koruma adına beklemede kalmış. Yani müdahale etmekte ya geç kalmış ya da etki edememiş!
Yani konuk ekibin hocası özellikle ikinci yarıda cesaretli ve yürekli bir oyun anlayışı ile sahada yer alırken ev sahibi takım olarak sen korkak ürkek bir görüntü vermişsin.
*****
Son olarak sahada gördüğüm kadarı ile Düzyurtspor’un ekonomik değeri Sakaryaspor’un yarısının yarısı kadardı ve oyun alanında en zayıf yönü defansın göbeği idi.
Fakat 90 dakika içinde sadece ilk yarıda bir kez Yeşil-Siyahlılar ortadan Hacı Murat’ın akıl dolu pasıyla Hakan Akman’la ve bir de Ferhat Yazgan’ın ara pasında Abdülkadir’le yüzde yüzlük gol pozisyonu buldu. Sonra ise bu yumuşak alana girmediler bile. Sürekli kanatları kullandılar. Halbuki çok kapanan ve her iki kanadı da çabuk hareketli oyunculardan kurulu olan Düzyurtspor’un üzerine orta hattan çalışsalardı oyun olarak da sonuç olarak da daha farklı görüntüler çıkabilirde ortaya.
Sakaryaspor için şimdi herkes kötü oynarken de kazanmak iyidir diye düşünebilir. Bu da bir görüştür, ancak her maçta Zafer Aydoğdu’nun kafası işe yarayamayabilir. Rakip senin kalende bu kadar beceriksiz hovarda olmayabilir.
Sen önce kendine bakacak ve kazanacak hamleleri yapacaksın. Rakibinin hata yapmasını ve usta ayaklarının sonucu belirlemesini beklersen bazen geç olabilir…
Bazı gerçekleri erken görmek lazım çünkü Sakaryaspor mahallenin zengin çocukları gibi top kendilerinin olunca oynuyorlar ancak top karşıda olunca sahada yoklar.
Ara ki bulasın… Bunu da önce Teknik ekip görecek bizler değil….
