Medyabar TV’de Zeki Toçoğlu’nu izledim..

Dudak büküp diyebilirsiniz ki:

-Önemli mi?.

Doğru bir soru!..

Yerel basınımız, nedenli nedensiz,  hemen her gün başkanı manşete çıkarmayı adet edinmişlerdir…

Bu durumda büyükşehir başkanının yüzü ister istemez eskiyor, okuyucu medyanın yalakalığını ibretle izliyor…

Ancak bu sefer Toçoğlu’nun sureti hemen dikkatimi çekti...

Zeki Bey gergin mi gergin bir yüz ifadesiyle büyükşehir meclis kürsüsüne çıkmış, önünde mikrofon meclis üyelerine yakınıyor:

“- Türkiye’de hiçbir belediyenin başına gelmeyen iş bizim başımıza geldi. Bizim iki gelir kalemimiz var. Bunlardan biri İller Bankası payı. Diğeri ise il çapında toplanan vergi miktarının vergi iadesi (KDV) çıktıktan sonra yüzde 6’sı yasa gereği belediyemize aktarılıyor. İlimizde üretim yapan TOYOTA hibrit araç üretimine geçince ihracatı arttı; yaklaşık 162 milyon vergi toplandı; ancak vergi iadesi 170 milyonun üzerinde kaldı. İki aydır ‘0’ çekiyoruz. Maliye Bakanı ile görüştük. Bütün belalar bizi buluyor.”

***

Neymiş?..

Bütün belalar Sakarya’yı buluyormuş

Başkan gerçekte bir doğruyu ifade etti…

Ama, adresi şaşırdı…

***

Neden adresi şaşırdı?..

Herkes biliyor ki Sakarya, AKP’ye en büyük destek veren illerin başında geliyor, sevgili halkımız oylarıyla belediye başkanlıkların tümünü, TBMM üyeliklerinin yedide beşini Toçoğlu’nun partisine sunuyor…

Zeki Toçoğlu bu nedenle kimseye gözünün üstünde kaşın var diyemez…

Önce bunun bilincine varmalı., sonra doğru adrese yönelerek partisinin  Sakaryalı beş milletvekiline demeli ki:

“- Kardeşlerim Sakarya mağdur oluyor. Çarpık vergi sistem yüzünden bu şehir halkının geliri gasp ediliyor. Vergi mevzuatında yapılacak bir değişiklikle bu adaletsizlik son bulur. Sorumluluk sizin.”

Başkan Toçoğlu, ondan sonra yakınma hakkına kavuşabilir…

***

Sakarya sahipsiz deniliyor…

Bu eleştiriye iktidar temsilcileri bozuluyor…

Particiliği başkanlığından ağır basan Toçoğlu,  milletvekillerinden daha çok bozuluyor…

Ve doğru düzgün düşünemiyor…

Oysa serinkanlı düşünebilse bela odağını görecek.