Teşkilatla ilgili bir halk tabiri vardır. Bazı kişilere ve olaylara bakar ‘’Bunlar teşkilat olmuş’’ deriz. Son dönemde gündemdeki kişilere ve olaylara bakınca bu tabir cuk oturuyor. Adam, Cem Boyner ile başlıyor, Mustafa Sarıgül, Deniz Baykal, Kemal Kılıçdaroğlu,Süleyman Soylu,Berat Albayrak gibi isimlerle yakınlık kuruyor, sonunda Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikalar Kurulu Üyeliğine kadar geliyor. Sezgin Baran KORKMAZ ile ilişkisi ortaya çıkmasa, her zaman ’ki gibi uyuyup gideceğiz.KORMAZ KARACA dan bahsediyorum. Şahsın samimi pozları olan kişiler saymakla bitmez. ABD Başkanı Bill CLİNTON, Binali YILDIRIM, Mehmet AĞAR, Barolar Birliği Başkanı Metin FEYZİOĞLU, CHP den AKP transfer olan Savcı SAYAN gibi bir çok isimle olan resimlerine bakınca, bu Zat’ı Muhteremi takdir etmekten kendimi alamadım.

Benzer ilişkiler Sezgin Baran KORKMAZ için de geçerli. Bu iki KORKMAZ birbirlerine çok benziyorlar. İkisi de kısa zaman da konularında çok başarılı olmuşlar. Biri ticarette, diğeri siyasette. Tanışıyorlar, görüşüyorlar, sevişiyorlar, alışverişleri var. Bir ortak noktaları daha var, işte bu nokta sorun yaratıyor. İkisi de Sedat Peker’in radarına girmişler. Sezgin Baran KORKMAZ şu anda ABD tarafından KIRMIZI BÜLTEN ile aranıyor ve AVUSTURYA da gözaltında. Korkmaz KARACA ise, bütün ilişkileri didik didik edilen, geçmişi göz önüne serilen, inanılması güç ithamlarla karşı karşıya. Bu başarılı insanlara sahip çıkmak lazım! Bizim gücümüz yetmez, ama Ülkemizin güçlü insanları bunu yapabilir. Bakalım hangi güçlülerimiz bu Milli Görevi üstlenecek, merakla bekliyoruz.

Ben siyaseti iktidar partisin de yaptım, iktidar mensubu olarak bıraktım. Ancak o dönem de bile parti için de doğru bulmadığım konularda muhalefetimi ortaya koydum. Yani iktidar partisin de bile muhaliftim. Beni halk seçmemişti, yine de kanunlara göre. Halk adına, millet adına görev yapıyordum. Hiç olmazsa elimden geldiği kadar toplumun menfaatlerini gözeterek hareket etmeliydim. Bu anlayışta biri olarak, siyasette elde ettiğim tecrübelere dayanarak bu günlere nasıl geldiğimiz hakkında kesinleşen tespitimi sizlerle paylaşmak istiyorum.12 Eylül 1980 darbesi ile uygulamaya konulan BÜYÜK ORTADOĞU PROJESİ adım adım gerçekleşmektedir. Bu proje ABD projesidir. Bu projeye ayak uydurmayan veya reddeden politikacılar tasfiye edilmiş, uyum sağlayanlar iktidar veya muhalefet olarak dizayn edilerek, yola devam etmeleri sağlanmıştır. Aralarda gerçekleşen inişler çıkışlar, aklımızın almadığı keskin dönüşler, yol kazası, arabanın bozulması, şoförün yoldan çıkması gibi olaylardır. Her seferinde düzeltmeler, ikazlar yapılmış, araba tamir edilerek yola devam edilmiştir. Bu projeye dâhil olanlara, elde edebilecekleri, siyasi, ekonomik menfaat alanları belirlenmiş, bu alanlarda rahat hareket kabiliyeti bağışlanmıştır. 12 Eylül darbesi, ANAP iktidarı, Tansu ÇİLLER dönemi, Erbakan’ın tasfiyesi, ECEVİT iktidarı,28 Şubat darbesi, AKP iktidarı, Deniz BAYKAL desteği, KILIÇDAROĞLU’nun CHP ye Genel Başkan olması, Devlet Bahçeli’nin bütün söylemlerine rağmen, iktidara verdiği destek, DOĞU PERİNÇEK’in konumu, bütün bunlar, BÜYÜK ORTADOĞU PROJESİNİN gereğidir. Bu başlıklar, tek tek açıklanacak, ispatlanacak başlıklardır. Ben özet olarak geçtim. Biraz düşünen, araştıran, sorgulayan her birey, bu sonuca kolaylıkla varabilir.

Şimdi gelelim TEŞKİLATA. Bu işleri yaparken, bazı küçük adamlara ihtiyaç oluyor. Bunlar zamanla kontrol dışına çıkabiliyor. Hırsları boylarını aşabiliyor. Kendi başlarına organize olup TEŞKİLAT kurabiliyorlar. Güç zehirlenmesine uğrayıp, kendilerine verilen alanın dışına çıkıyorlar. Araların da menfaat çatışması çıkıp, birbirlerini ihbar ediyorlar. Her TEŞKİLATIN bir BAŞI vardır. Benden söylemesi, bu küçük adamları tasfiye etmesseniz,işin ucu büyüklere ulaşacak. Bunu ABD li dostlarınız istemez. Yeni bir oluşumla uğraştırmayın adamları.

Değerli Dostlar, geldiğimiz nokta çağdaş bir ülkenin gelmemesi gereken bir noktadır. TÜRK MİLLETİ bunları hak etmiyor. Bu hikâyenin sonu muhataplar için hüsran olacak, ancak bu arada çok çile çekiyoruz ve çekeceğiz. Tanrı hepimize dayanma gücü ve bu hikâyenin sonunu görecek sağlıklı bir ömür nasip etsin…