Ülkesinin geleceğini düşünen ve sorumluluk bilinci gelişmiş temiz bir siyasetçinin temel kriterlerini hatırlatmak istiyorum.

Toplumu ayrıştırıcı değil, birleştiren olur. Düşünce ve davranışlarıyla topluma örnek olur.

Kirletmezler yaptıklarıyla; denizi, gökyüzünü, bir çocuğun küçük kalbini. Nefret tohumları ekmezler hiçbir zaman kimsenin yüreğine. Attığı adımlarda bile bir insanın kalbi kırılacaksa atmaz, şahsi çıkarları; halkın çıkar ve faydalarının önüne geçmez.

Temiz bir siyasetçi eleştirir fakat bu eleştiriler hiçbir zaman hakaret boyutuna geçmez, seviyesini korur. İnsanları ayrıştıracak her türlü söylemden uzak dururlar. Özel yaşama saygı duyarlar adı üstünde ‘özel’ o asla siyaset malzemesi olmaz.

Bunlar aynı zamanda temiz bir siyasetçinin değil, temiz ve iyi bir insanında taşıması gereken özelliklerdendir.

Temiz siyasetçiler; milletin ahlaki duygularını incitmez. Irk ve inanç temeline dayalı siyaset yapmaz. Nefret edebiyatı ile değil sevginin bütünleştirici gücüyle temsil ettikleri halkın haklarını korurlar.

Toplumumuz ve insanımız hızla kirleniyor ve kirletiliyor. Siyasilerin argo kelimelerini ve belden aşağı vuran sözlerini bilinçsizce alkışlayan insanları görünce, ahlak seviyemizi kaybettiğimizi görmemek elde değil.

Toplumun ayıran değil, birleştiren siyasilere ihtiyaç var. Kirli siyasetin insanların ve toplumun üzerindeki yıkıcı etkisini biliyoruz. Amaç hiçbir zaman seçim kazanmak olmamalı; seçim kazanmanın sadece hizmet aşkı için bir lütuf mücadelesi olduğunu idrak etmeliyiz.

Toplumsal geleceğimiz için kirli siyaset anlayışı değişmeli. Siyaseti, din ve ırk belirlememeli. Toplumumuza kötülük değil, sevgi tohumu kök salmalıdır. Çağdaş ölçülere uygun siyasetin ölçülerine uymazsak, ruhsal ve zihinsel olarak çok bedel öderiz, ödüyoruz da…

Mevki ve makam sahibi olanlar yaptıklarının yanlış olduğunu bildiği halde alkışlayanlara güvenir ise kaybederler, bu onların en büyük düşmanıdır. Burada menfaat ilişkileri söz konusudur. Halk faydası değil, rant faydası ön plana çıkar.

Ülkenin gündemini, birbirinden farklı fikirler ve alternatif projeler belirlemeli, herkesin fikri değerlidir olgusu ile yaklaşır karşımızdakini dinlersek içerisinden alacağımız bir takım tasvirler olabilir.

İnsanların ahlaki değerlerine önem gösteren; çağdaş ve demokratik insanlara ihtiyacımız var.

Ön yargılarından uzak, kin ve nefret olgusunu kalbinde barındırmayan; ekseriyetle amacının halkın ve toplumun çoğunluğunun faydasını göz etmek olduğunu unutmayan insanlara ihtiyacımız var.

Uzlaşmaya, kucaklaşmaya ve de farklı fikirlerden herkesin birbirine saygı duyduğu bir toplum olmaya ihtiyacımız var, ülkenin gündemini kaplayacak güzel haberlere, insanların da huzura ihtiyacı var.

Düşmezler maddiyatın, paranın pulun peşine. Kimsenin ekmeğine yağ sürdüğü o bıçak olmazlar, yanlışlıkla birinin elini keserim de can acıtırım diye…

Elindeki bıçağın yarın sana da dokunacağını unutmamalı, bıçağı kapanın aslan kesilmeyeceği; taht savaşlarının bizlere zarar verdiğini ve demokratik ülkelerde güçlünün değil haklının önem arz ettiğini unutmamalı…

Beklerler, günün birinde gelecek adaleti ve sevgiyi. Parıltılı hayatları olmamıştır belki hiçbir zaman ama gözlerinin içindeki parıltıyı da kaybetmezler ve o parıltı koca bir ışık olup toplumun ruhuna dokunmalı.

Gömleğin en üst düğmesini yanlış iliklersen ne yaparsan yap düzeltemezsin sonrasını…

Geleceği değiştirmek istiyorsak; kürsüye çıkıp toplum huzuru diye bağrışıyorsak; saygıyı, sevgiyi ve hoşgörüyü siyasetin ortak dili haline getirmeli, hayatın temel olgusu olarak ‘rant ve kişisel faydalar’ edebiyatını bırakıp ‘insana hizmet’ olgusunu yaşama katmalıyız.

Geleceğimizin temeli olan çocuklarımızın nefret ve kinle değil, sevgiyle yaşamaları en büyük dileğimizdir. Önyargılı ve nefrete dayalı söylemlerle çocuklarımızın dünyasını kirletmeyelim.

Siyasilerin biraz terbiyeli konuşmalarında toplumsal fayda var. Çocuklarımız için seviyeli ve terbiyeli, temiz siyaset kardeşçe bir arada yaşamalarının şartıdır.

Hiçbir zaman nefret söylemi üzerine sevgi toplumu inşa edilemez. Bu nedenlerle, toplum huzuru için temiz siyaseti teşvik edelim ve siyasilerden temiz siyaset isteyelim. Çünkü toplumumuzun temiz siyasete çok ihtiyacı var.

Temiz siyasetin varlığı bize huzur ortamı sağlayacak, özü temiz olan kalplerin tıkanmış damarlarını açmak bu ülkeye ferah bir nefes olacaktır.

İnanıyorum ki bu dünyada ne kadar kötü insan varsa; bir o kadar da iyi insan var. Eğer ki bir gün dünyanın sonu gelecekse; bu denge bozulduğunda, kötü insanlar çoğaldığında olacak...

Sevgilerimle, hoşçakalın…