Gazetecileri Akredite etmek ne demek?

Akredite, yetki verilmiş, resmen tanınmış, kabul edilmiş anlamına gelir.

Akreditasyon, bir kurum tarafından gazetecilere verilirse, o gazeteciler akredite edilmiş olur.

Siyasetçiler her dönem ileri demokrasiden bahsederek partilerinde, düşünce ve ifade özgürlüğünün olduğunu dile getirirler!

Bu ülkede herkes demokrat!

Muhalefet, iktidar herkes demokrasi sevdalısı!

Genel Başkan, Bakan, Milletvekili, Belediye Başkanı ve tüm siyasetçiler demokrasi aşığı!!!

İktidar ve muhalefet ayrımı olmadan hepsi ileri demokrasici!

Peki! Biz, siyasetçilerin demokrasiyle ilgili bu söylemlerine inanalım mı?

Sizi bilmemde ben, bir gazeteci olarak siyasetçilerin demokrasi ile ilgili söyledikleri sözlere hiç inanmıyorum!

Siyasi erki elinde tutan Siyasetçiler, Demokrasi deyip, yayın politikasından hoşlanmadığı gazetecilere ise akreditasyon uygularlar!

Gazetecilere akreditasyon uygulamak, halkın haber ve bilgi alma hakkını yok saymaktır!

Akreditasyon uygulamak, bir sansür aracıdır!!!

Uygulanan bu sansürle, etrafına topladığı, lehinde düşünen, yazan, çizen gazetecilere akreditasyon verilir.

Lehinde çalışan gazetecilere akreditasyon verilirken, diğer gazeteciler için ne yapılır?

Siyasi erk, kontrol edemediklerinin görev yapmalarını engellemeye çalışarak, onlara maddi olarak zorluklar çıkartarak, gücünü zayıflatır!

İşte bu noktada halka, büyük iş düşüyor!

Demokrasi gereği halkın söz sahibi olabilmesi için, siyasi erkin ezmeye çalıştığı gazetecilere sahip çıkması gerekiyor!

Halk, gazetecilere sahip çıkarsa, demokrasi ayakta durur. Aksi halde tıpkı bugün olduğu gibi demokrasi yerlerde sürünür!!!

*****

TATLI SU KURNAZI GAZETECİ…

Hendek Belediye Meclisi, Koronavirüs tedbirleri kapsamında basına ve halka kapalı olarak olağanüstü toplanıyor. O günkü olağan meclis toplantısı başlama saatinden 15 dk önce, toplantının yapılacağı yere gittim. Kapıda Zabıtalar vardı. Zabıtalar, toplantı salonuna meclis üyelerinden başka hiç kimsenin alınmayacağını ve toplantının basına da kapalı olduğunu söylediler. Tam o sırada belediye başkanı Turgut Babaoğlu geldi. Kendilerine, başkanım ilk defa basına kapalı meclis toplantısı oluyor. Ben bu karara şaşırıyorum. Sokağa çıkma yasağı olduğunda Sayın Cumhurbaşkanımız, basına sokağa çıkma hakkı veriyor, fakat biz bugün meclis toplantısına giremiyoruz, bu nasıl bir karar, dedim.

Benim konuşmamdan sonra belediye başkanı Turgut Babaoğlu, basını Koronavirüs Tedbirleri kapsamında önlemler alarak içeriye alalım. Basın sosyal mesafe kuralına uyarak, maskesini ve eldivenini taksın, salonun bir köşesinde meclisi izlesin dedi. Meclis Toplantısını izlemeye giden 3 gazeteci olarak bu konuşmayı duyduk.

Başkan Turgut Babaoğlu’nun basına karşı olan bu anlayışı ve olumlu tutumu bizi çok sevindirdi. Biz de kendisinin gösterdiği bu güzel anlayışından ötürü, diğer basın mensuplarına da saygısızlık olmasın, diye 2 arkadaş salona girmedik ve geri döndük. Yanımızda bulunan HGB Grubu üyesi gazeteci arkadaş, bizden habersiz olarak, salona girdi…

Biz, Belediye başkanı Turgut Babaoğlu’nun iyi niyetini suiistimal etmemek için toplantı salonuna girmedik. Tatlı su kurnazı olan gazeteci içeriye girerek, ilçede akredite edilen yandaş gazeteciler tartışmasını başlattı.

Tartışmayı başlatan gazeteci akredite konusunda uzmanlaşmış bir isim!

Akredite uzmanı gazeteci kendi haber sitesinde ve facebook hesabında; Belediye, Gazetecilere akreditasyon uyguluyor, yandaş basına akredite… gibi yazılar yazdı.

Kendisinin Facebook hesabını takip etmem, fakat yaptığı son haberi bir arkadaşım attı ve okudum…

Çileli Gazetecinin yazdığı yazıda bir gazeteci olarak çok haklı olduğu konular var!

Basına kapalı olan meclis toplantısında sadece 1 gazetecinin olması konusunda haklı…

Belediye ile ilgili her konuda tatlı su kurnazlığı yapan o gazetecinin bizlerin olmadığı bir toplantıya bizden habersizce katılmasına, ben de tepki verdim…

Çileli Gazeteci yazdığı yazıda akreditasyon konusunun bir kısmında haklı, fakat halkı olmadığı konularda var!

Belediyenin basına akreditasyon uygulaması konusunda sadece bugünü ele almak, gazetecilik adına doğru olmaz!

Çileliye, Sabık başkan Ali İnci zamanında akredite edilen gazeteci kim? Diye sorulsa ne cevap verir?

Çileliye, Sabık başkan Ali İnci ile Moldovya gezisine hangi gazeteci gitti? Diye sorsak, nasıl bir cevap alırız?

Sayın Çileli! Akredite gazeteciler konusunda; önce iğneyi kendine bir batır, sonra da çuvaldızı başkasına batır!

İnsanın peşinden gelen iki şey vardır. Biri gölgesi, diğeri de geçmişidir. İnsanın geçmişi, peşini asla bırakmaz…