Takdir ve ceza Tepkisiz bir toplum olduk galiba…
Aslında günlük hayatımızda birbirimize tepki veriyoruz.
Trafikte çarşıda pazarda iş hayatımızda eşimize çocuğumuza komşumuza belki de gereğinden fazla tepki veriyoruz, fakat benim dikkat çekmek istediğim genel ve yerel iktidarlara yanlış icraat yaptıklarında demokratik bir şekilde göstermemiz gereken medeni tepkidir.
Son günlerde muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi, İYİ Parti ve Saadet Partisi Genel Başkanlarının gündeme getirdikleri tank palet fabrikasının satışı veya 25 yıllığına kiraya verilmesine, Sakarya ve Türkiye seçmeni yeterince tepki verdi mi? Hayır, son yerel seçimlerde ak partinin aldığı oy oranları malumunuzdur.

Peki, daha önce satılan şeker fabrikalarına o illerdeki seçmenlerin tepkileri yeterli mi? Oy oranı olarak hayır. Oysa AK Partili üyeler sadece kayıtlarını iptal ettirse, ciddi miktarda inanıyorum ki bu satışlar geri dönerdi.
Peki, muhalefet partileri ortak miting yaparak hem ihtiyacımız olan dayanışma kültürüne katkı sağlasalar ve hem de neticeye matuf daha gür ses çıkarsalar kötü mü olurdu? Sivil toplum kuruluşları MÜSİAD’dan TÜMSİAD ve diğer işadamları dernekleri, TÜRK-İŞ, HAK-İŞ, DİSK gibi sendikalar birlikte bir platform oluştursalar ve uzun soluklu bir şekilde gündem yapsalar, ortak karar alıp açıklasalar, tablo bu günkü gibi mi olurdu. Zannetmiyorum.
Seçmen ‘Aman benim kişisel çıkarlarıma zarar gelmesin bu işleri ben mi düzelteceğim’ diyerek çocukluğundan beri ebeveynlerince tembihlenen, ‘sallabaşını al maaşını aman etliye sütlüye karışma’ diyerek büyüyen bireylerin oluşturduğu toplum, böyle olaylarda sesini çıkartmazsa netice bu günkü tablo olur.

takdir konusuna. 54. Refahyol hükümetinderahmetli Erbakan hocamız toplu iş sözleşmesinde çalışanlara ve emeklilere yüzde 50 zam vermişti. Şimdiki iktidar yüzde 4 veriyor. 54. Refahyol hükümeti bir yıla yakın iktidarında dışarıdan bir dolar dahi borç almadı. İçeriden bir lira dahi borç almadı. İç ve dış borçları da büyük oranda azalttı. Fakat seçmen takdir prensini gereği Refah Partisi’nin oyunu yüzde 22’den 35’e yükseltmedi. Örneğin bendeniz İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde çalışırken Tayyip beyin belediye başkanlığında toplu sözleşmede yüzde 65 zam almıştım. Ama aynı ben ve aynı Tayyip bey iktidarında yüzde 4 zam aldım. Bu fark milli görüş gömleği farkı olsa gerektir.
Şehrimizdeki ve ülkemizdeki vatandaşlarımızın çoğu Erbakan hocamızı hayırla yad etmekteler. Fakat ödül ve ceza prensibi gereği oy tercihlerini yanlış kullandıklarından, siyasetçiler de; nasılsanız öyle yönetilirsiniz hükmünün gereğini icra ediyorlar. Seçmen suyu getirenle testiyi kıranı ayırmadığı sürece yola devam...