Gazetemiz her hafta bir konuk alarak şehri ve sorunları tartışıyor. Önce vali bey, daha sonra milletvekillerimiz Ali İhsan Yavuz, Engin Özkoç ve Levent Bülbül ile şehir ve sorunları tartışıldı.

Vali Bey soruları, şehri tanımaya çalışan bir anlayışla cevaplandırdı.

Ali İhsan Yavuz, soruları geçiştirip kendi söylemek istediklerini söyleyen ve pek soru sorulmasına pek fırsat vermeyen bir yaklaşımdaydı.

Engin Özkoç, şehirle ilgili sorunları tespit ettiği iyi hazırlanmış bir dosya ile soruları cevaplandırdı.

Levent Bülbül ile il başkanlığından gelmenin avantajı ile şehir sorunlarını iyi kavramış yapısı ile samimi bir sohbet gerçekleşti.

***

Bu toplantılardan edindiğim izlenim, mecliste Sakarya’nın sorunlarını Engin Özkoç gündeme getirmiş. Levent Bülbül, fındık konusunda çaba sarf etmiş, ancak iktidarın engellemesine takılmış. Ali ihsan Yavuz ise genel merkez çalışmaları yüzünden, Sakarya ile pek ilgilenememiş. Fakat bizim beklentimiz, vekillerden şehir için somut icraatlar.

***

Sakarya Büyükşehir Belediyesi vatandaşa farklı yerlerdeki birimleri ile hizmet vermeye çalışıyor. Başkanlık ve bazı birimler eski merkez ortaokulunda, imar müdürlüğü Kent Park’ın içindeki eski zirai donatım binasında, Fen İşleri müdürlüğü devlet hastanesi karşısındaki eski köy hizmetleri binasında, bir kısım birimler ise Yorgalar mezarlığı yanındaki prefabrik binalarda hizmet veriyor. Bu dağınıklık Büyükşehir Belediyesi’ne hiç yakışmıyor. Yeni dönemde seçilecek başkandan beklentimiz, bu birimleri bir araya toplayan Büyükşehir Hizmet Binası’nın bir an önce yapılması. Böylece Büyükşehir hizmet binasının yanında prefabriklerde hizmet gören poliklinik, şu anki başkanlık binasında hizmet verebilir, Kent Park’ın içerisindeki imar müdürlüğü binası ise kent müzesi olarak hizmet verebilir.

***

Çark Mesire ile ilgili yazısı nedeniyle Hasan Kurtiç abiye teşekkür ederim. Bizi bir yere ait kılan değerler, geçmişimiz ve mekânlardır. Bu mekânların yok edilmesi bizi geçmişimizden koparır. Örneğin, eski şemsiyeli park, eski Atatürk Bulvarı, eski istasyon, bizim ve bizden önceki kuşaklar için çok şey ifade eder. Bilmiyorum, belki de bugünkü hallerini daha güzel bulanlar olabilir. Ama benim, bu mekânlarda anılarım var. Şimdi bu yapılar olmadığı için bu anıları ancak zihnimde yaşatmaya çalışıyorum.