Sevgili okurlarım milletlerin ahlaki değerleri zamanla oluşmuştur. Her millet belirli bir medeniyet unsurunda ün kazanmıştır. Türk Milleti’nin dünya medeniyeti alanında ün kazandığı alanlara baktığımızda askerlik ve ahlaki değerlerini görmekteyiz.  Türklerin ahlak dairelerine giren idealler şu şekilde sıralanmaktadır. Vatani Ahlak, Meslek Ahlakı, Aile Ahlakı, Medeni Ahlak ve Milletlerarası Ahlak’tır.

Bu bağlamda eski Türklerde ahlaki değerleri korumak adına bazı işlenen suçlara ve cezalarına bakmak gerekir.

Devlete ve orduya isyan edip baş kaldıranlara ölüm cezası…

Suçsuz yere adam öldürenlere ölüm cezası…

Evli kadına tecavüz edenlere ölüm cezası…

At koşumu çalanlara ölüm cezası…

Eski Türklerde hırsızlığın cezası da çok ağırdı. “Hırsızlık yapan her kimse öldürülürdü.” Hatta Çin kaynaklarında şu şekilde geçmektedir; Türklerde hırsızın kesilen başı, bir ipe bağlanarak hırsızın babasının boynuna asılırdı.

Son zamanlarda ülkemizin gündemi ahlaksız olaylar ile meşgul olmaktadır. Bu olaylar neticesinde halkın çoğunluğu idam yasasının tekrar geri getirilmesini istemektedir. Avrupa Birliğine uyum yasası çerçevesinde kaldırılan idam yasası tekrar uygulanmaya konulmalıdır. Ülkemizin Avrupa Birliği’ne girmesi hadisesi zaten yılan hikayesi…

Yasalarımızı kendi değerlerimiz üzerine inşa etmeliyiz. Aksi durumda yapılan yasalar ile halkın yaşam tarzı arasında büyük uçurumlar meydana gelmektedir. Özgürlük adı altında yapılan ahlaksızlıklar bu milletin öz değerlerine bir saldırıdır.

Bazı tv programları, gençliğe örnek gösterilen kişiler ve şatafatlı hayatı özendirme cabaları ile Türk Gençliği’ne  bir saldırı düzenlenmektedir. Millet yapımızın temelinde ahlak vardır. Milletimize farklı yöntemler ile zarar veremeyen Emperyalist güçler bu sefer ahlakımızı hedef almaktadır. Toplumun geleceği için devletimizi yönetenler bu tehlikeye karşı tedbirler almalıdır.  

 İdam cezası geri getirilmeli ilk olarak İmrali’daki hain sonra bu milletin canını yakan bütün  ahlaksızlar idam edilmelidir.