Sevgili okurlarım, bu yazımda Türkiye’nin Suriye üzerindeki politikasını ele alacağım. Öncelikle belirtmek isterim ki ordumuzun Suriye ‘de yürüttüğü harekâtı haklı buluyor ve geç kalınmış bir harekât olduğunu düşünüyorum. Suriye’de bulunan Türk toprağına (Süleyman Şah Türbesine) göz dikildiğinde harekât düzenlememiz gerekirdi. Büyük bir operasyon yapılıyormuş gibi türbe taşıma hadisesi topluma yansıtılmamalıydı. Aslında en başından beri Türkiye’nin Suriye üzerinde uyguladığı stratejik derinlik mantıklı politikanın ne kadar yanlış olduğunu bugün daha iyi görmekteyiz. Bugüne geldiğimizde Kızıl Elma düşünceli bir politika ile Suriye’de mücadele verdiğimiz görülmektedir. Suriye’de operasyonlarımız devam ederken bu duruma karşı farklı düşüncelerde olan insanlarda bulunmaktadır. Sevindirici olan şu ki halkın %90’nından fazlası bugün Kızıl Elma düşüncesi ile yapılan harekâtı desteklemektedir.

Durum bu şekilde iken tarihin her döneminde mazlumun ve haklının yanında yer alan Türk Milleti bugün de aynı tavrı sergilemiş, savaş mağdurlarına kapılarını açmıştır. Fakat kadın, yaşlı ve çocuklar dışında Suriye’den ülkemize gelen genç erkek nüfusun neden ülkeleri için savaşmadığını da sorgulamak gerekir diye düşünüyorum. Bu gençlere iş, ekmek vb. vermektense onlara imanımızın gereğini yapmayı öğretmeliyiz. Yani önemli olan vatan müdafaası, hakikat ve hak uğrunda gerektiğinde savaşabilmek, canını ve malını vermekten kaçınmamaktır. Böyle bir iman ve anlayışla verilen her mücadelenin mutlak sonucu Allah indinde başarı ve mükâfattan başka bir şey değildir. Bu anlayışı Suriyeli gençlere anlatmalı ve vatan savunmasının imandan olduğunu öğretmeliyiz. Suriye’de iman dolu göğüsleri ile bozkurtça bir duruşla mücadele veren Mehmetçiklerimizi onlara örnek göstermeliyiz.

Irak’ta yaşanılan ve yapılan hatalar Suriye’de yapılmamalıdır. Türkiye dün uyguladığı politikaların aksine bugün uyguladığı politikayı sonuna kadar devam ettirmelidir. Zor süreçlerden geçilen bu dönemlerde Türkiye’nin artık kandırılmaya tahammülü kalmamıştır. Geçmişten ders çıkararak bölgede istikrarı sağlaması gerekmektedir. Harekâtı desteklemeyenler “Türkiye Suriye bataklığına…” diye devam eden cümleler ile eleştiri yapmaktadırlar. Evet Suriye’de bir bataklık var ise Türkiye bu bataklığı kurutmak durumundadır. Bu bataklıktan Türkiye çekinmemelidir, çünkü bu bataklıktan doğan sivri sinekler en çok bizim ülkemize zarar vermektedir. Türkiye, Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumak için mücadeleye devam etmelidir. Irak gibi güneyimizde istikrarsız bir bölge oluşmasına müsaade etmemelidir. Tabi bu doğrultuda hareket ederken ABD ve Rusya gibi bölgede hakim olmaya çalışan güçlerle de stratejik bir mücadele içerisindedir. Yazıma son verirken şunu vurgulamak isterim bu stratejik mücadelede stratejik derinlikle değil, Kızıl Elma düşüncesi ile başarıya kavuşur. Bu düşüncelerle yazıma son verirken Türk Milleti’nin Kızıl Elması için geçmişten bugüne toprağa düşmüş şehitlerimize Allah’tan (c.c) rahmet diliyorum.