Bu şehrin profesyonelleri yazı dizisi her geçen gün spor kamuoyundan beğeni alması, sırada çok eski oyuncunun olması bu yazı dizisini hazırlayan beni de zor durumda bıraktı. Her farklı ismi anlatmaya çalışırken, tanıtmaya çalıştığı kişi için sizlere eksik bilgi sunmamak adına dikkatli olmaz zorunda olduğumu kafama yerleştirdim. Bugünkü yazımın kahramanı Sakaryaspor’a Denizli’den kopup gelen zarif bir futbolcu, topu ayağına aldığı zaman pür dikkat izlenen bir oyuncu modeli içinde ağırlayabileceğimiz Kemal Ceylan. (Namı Diğer Ringo Kemal)

ZARİF BİR OYUNCU MODELİ

Kemal Ceylan’ın futbol kitabına yüklediği yıllar arasında neler var? Onun anlattıkları, bizim onunla ilgili bilgilerimizi futbol kantarına koyduğumuzda karşımıza neler çıktı? 1948 Doğumlu Kemal Ceylan’ın futboldaki ilk durağı Bursaspor. Kemal Ceylan’ın Bursa’daki futbol yürüyüşü onu 1968’de Genç Milli takım forması ile buluşturur. Kemal Ceylan’ın futboldaki yürüyüşü anında, onun Bursaspor’dan sonra İstanbulspor, Denizlispor ve Kırıkkale formaları giydiğine tanık oluruz.

DENİZLİ’DEN SAKARYA’YA

(1973-74) Kemal Ceylan, Sakaryaspor’un Trabzonla şampiyonluk mücadelesi  içine girdiği 1973-74 sezonunda Denizlispor’dan Sakaryaspor’a gelir. O süreçte Sakaryaspor’da kimler yoktu ki? Zamanın şöhretli oyuncularını tıka basa olduğu, zamanın bilinen teknik direktörü Bülent Giz’in başında olduğu, o günlerin Sakaryaspor’unda Fenerbahçe’den Yaşar, Galatasaray’dan Ayhan, Beşiktaş’tan İhsan, Bursaspor’dan Haluk, Baykul, Darus, Bora (İstanbul Rahmetli) ve Dinçer. Kemal Ceylan bu şöhretlerle dolu kadroda Yeşil Siyahlı on birde sol kanat hücum oyuncusu olarak forma kapar.

BENİ BUGÜN KİM ALIR?

Kemal Ceylan’ın futbolundaki anılarını kaleme alırken çok dobra bir açıklamada bulundu. Kendisini zarif futbolcu, hemen fark edilen oyuncu tarifi içine oturtmamıza karşın o buna bir yerde muhalif oldu. Valla belki o günkü futbolum alıcı buluyordu ama o günlerde oynadığım futbolu bugünlere uyarlamaya kalksam bana talip olacak takım sayısının çok olacağını düşünmüyorum. Kemal Ceylan bunun nedenini de bugün oynanan futbolun mücadele yüzdesinin, şartlarının dünden çok daha zor olduğuna vurgu yaptı. Oynayan o futbolunu tartan o. Bize bu konuda fazla yorum yapmak düşmez. Ancak şunu diyebiliriz, Kemal Ceylan farklı bir futbolcu kimliği ile Sakaryaspor’da oynadığı süreçte farkındalık yarattı.

SAKARYA DENİZLİ MAÇINDAN BİR ANI

Kemal Ceylan bugün benim çok iyi dostluk kurduğum bir dost, bir ağabey. Ağabey diyorum bana iki yaş fark atıyor. Samimiyet tarlasında, geçmişten kalan bir anıyı önüme koydu. Yazma dedi ama ben yazıyorum. Çünkü kimseyi kıracak, üzecek bir anı değil. Kemal Ceylan Denizlispor için önemli bir oyuncudur. Denizlispor’da oynarken Denizli’den Sakarya’ya iki kez yolu düşmüştür. Bir keresinde Denizlispor Sakarya’ya gelir. Maç günü Denizlispor’da Kemal Ceylan A takımda oynarken, o günlerde genç takım oyuncusu olan bir genç karşısına çıkar. “Bak Kemal Ağabey sakın bacak arası atma, gel ağabey kardeş güzel güzel oynayalım.” Maç başlar, dakika bir Kemal Ceylan daha topla buluşur buluşmaz havadan ceza Denizli kalesine doğru ortalanan topu göğsünden yere indirir indirmez genç oyuncuya bacak arası yapar. Vay sen misin bacak arası yapan, o gün genç Denizlili oyuncu Kemal Ceylan’a amiyane tabirle su vermez ve devrede Ceylan formasını soyunma odasında bırakır. Futbol anıdır, futbol unutulmaz bir sevdadır. Kemal Ceylan’a bu anısını bizimle paylaştığı için teşekkür ederiz.

KIRIKKALEDE OLAY VAR

Kemal Ceylan’ı anlatırken Kırıkkalespor’un bir maçını o günlerde Sakaryalı Hakemlerin yönettiğini biliriz. Abdülkadir Aypek’in yönettiği maçta Kırıkkale takımda o gün Kemal Ceylan da oynar. Gergin geçen maçta hakemlere yapılan saldırıda Sakaryalı Kemal Ceylan, Sakaryalı Hakem triosunu korumaya çalışır. Sanırım bu satırların yazarı Nazım Aktürk de o günkü süreçte hakemlikte ilk yıllarını yaşıyordu. Bu olayı Kemal Ceylanın hakemlere kol kanat gerdiğini o günlerde maçın hakemi Abdülkadir Aypek bizlere anlatmıştı.
Türkiye’de kontrollü sosyal hayata geçişte düzenlenen ilk spor turnuvası olan 8. Fetih Kupası dün başladı. Türkiye’de kontrollü sosyal hayata geçişte düzenlenen ilk spor turnuvası 8. Fetih Kupası dün başladı. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde; Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın desteğiyle Okçular Vakfı tarafından İstanbul’un Fethi’nin 567. yıl dönümü kutlamaları kapsamında gerçekleştirilen turnuva aynı zamanda dünyada okçuluk alanında düzenlenen ilk spor müsabakası olma özelliği taşıyor. Aralarında Mete Gazoz, Yasemin Ecem Anagöz, Yeşim Bostan gibi milli okçuların da bulunduğu 128 en iyi sporcunun yarışacağı Fetih Kupası’na İhlas Koleji Spor Kulübü de üç sporcuyla katılım sağladı.

‘ÇOK GURURLUYUM’


Organizasyon hakkında görüşlerini dile getiren İhlas Koleji Spor Kulübü sporcusu Ayşe Alan, “Böyle bir organizasyonda bulunduğum için çok mutluyum. Milli sporcularla yarışma şansı bulduğum için çok gururluyum. Aynı zamanda yaş sınırlaması olmadığı için belli bir yaş üstünde tüm sporcular katılabiliyor. Normalde yarışma şansını hiçbir zaman bulamayacağım sporcularla beraber yarışıyorum. Bu benim için çok büyük bir şans. O yüzden organizasyonu düzenleyenlere teşekkür ederim. Pandemi sonrası böyle bir organizasyon yapılması da çok hoş oldu. Biraz karantinamızı kurtardı. Çünkü okçuluğu çok özlemiştim. Uzun zamandır yapamıyordum. Hem yarışma hem antrenman yapma şansı bulmam çok sevindirdi beni” ifadelerini kullandı. Pandemi döneminde hazırlıklarımı uzun süre sürdüremediğini de sözlerine ekleyen Alan, “Özellikle ilk başlarda katı kuralların olduğu zaman. Tam verim de alamıyoruz sporcular olarak yeteri kadar antrenmanlı değiliz. Ama yarışma öncesinde birkaç kere antrenman yapma fırsatı yakaladım şanslı olarak” dedi.

‘55 GÜNDÜR OK ATMIYORUZ’

8. Fetih Kupası’nın hazırlıklarına ara verdikleri bu dönemde kendileri için önemli olduğuna vurgu yapan İhlas Koleji Spor Kulübü okçusu Yunus Yılmaz, “Okçular Vakfı’nın düzenlediği yarışma gerçekten eğlenceliydi. 50-55 gündür ok atmıyoruz. Organizasyon da çok güzel şekilde hazırlanmış. Mesafe kurallarına çok iyi şekilde uyulmuş. Tüm ekip arkadaşlarıma ve çalışanlara teşekkür ediyorum. Pandemi sürecinde de bize destek oldular; hastanelerde testlerle, verdikleri dezenfektan ve maskelerle” diye konuştu.


‘ÇOK MUTLU OLDUK’

Sporcular adına güzel bir organizasyon olduğunu belirten İhlas Koleji Spor Kulübü Antrenörü Sadık Özaydın, “Bu yıl 8.’si düzenlenen bir yarışma bu. Tabii hazır olamadığımız bir yarışma bütün yarışmacılar için. 2.5-3 aya yakın antrenman yapmayan bir sporcu grubumuz var. Ama bu da bir fırsat, değerlendirmemiz gerekiyordu. Diğer açıdan da özlüyor insan spor sahalarını. Vakıf da sporun gerçekleştirilmesi adına burada gerçekten normalleşme süreci içerisinde belli mesafeler içerisinde bu organizasyonu düzenlemiş. Onlara da teşekkür etmek lazım. Tabii Fetih’in de sene-i devriyesi. Bu açıdan da anlamlı bir yarışma. İhlas Koleji Spor Kulübü olarak biz de bu yarışmaya katılmaktan çok mutlu olduk. Davet üzerine geldik zaten” açıklamasını yaptı.
Bu şehrin profesyonellerinde bugün zarif futbolun temsilcisi var. Bu şehrin profesyonelleri yazı dizisi her geçen gün spor kamuoyundan beğeni alması, sırada çok eski oyuncunun olması bu yazı dizisini hazırlayan beni de zor durumda bıraktı. Her farklı ismi anlatmaya çalışırken, tanıtmaya çalıştığı kişi için sizlere eksik bilgi sunmamak adına dikkatli olmaz zorunda olduğumu kafama yerleştirdim. Bugünkü yazımın kahramanı Sakaryaspor’a Denizli’den kopup gelen zarif bir futbolcu, topu ayağına aldığı zaman pür dikkat izlenen bir oyuncu modeli içinde ağırlayabileceğimiz Kemal Ceylan. (Namı Diğer Ringo Kemal)


DEMİRSPOR SON NOKTA

1976 yılında bekarlığa veda eden Kemal Ceylan’ın futbola nokta koyduğu adres Demirspor olur. O tarihlerde Belediyede çalışan, belediyeden sonra Vagon fabrikasında çalışma hayatına devam eden Kemal Ceylan (Ringo Kemal) futbola Demirspor forması altında nokta koyar. Kemal Çeylan’ın Vagondan emekli olarak ayrıldıktan sonra yolu Sakaryasporla kesişir. Yalnız o günkü buluşma Futbolcu olarak değil İdari Menajer olarak gerçekleşir. Kemal Ceylan’ın Sakaryaspor’daki İdari Menajerlik yılları bayağı uzun bir süreci içinde barındırır.

Nazım AKTÜRK
 

Editör: TE Bilişim