Sevgili okurlar,
Geçtiğimiz günlere damga vuran “Trump-Erdoğan” görüşmelerinin dumanı kalkmadan, Amerika bize farklı bir gol atmayı becererek, bir takım yaptırımlar uygulamak için gözdağı vermeye kalktı..
Kısacası, Demokrat New Jersey Senatörü Bob Menendez ve Cumhuriyetçi Texas Senatörü Ted Cruz tarafından sunulan 1915 Ermeni olaylarını "soykırım" olarak tanıyan bir karar tasarısının ABD senatosunda kabul edilmesine başta iktidar partisi AK Parti olmak üzere, tüm diğer partilerden tepkiler gelmeye devam ediyor.
"ABD Kongresi’nin Senato kanadında bir kısım Ermenilerin sözde iddiaları bağlamında alınan, tarihi yeniden yazma teşebbüsü olarak “ değerlendirilen karara karşı Türkiye’den ortak bir ses yükseldi:
“-Yok hükmündedir, reddediyoruz!
Ne yok hükmündedir?
Neyi reddediyorsunuz?
Adaplar, gözlerimizin içine baka, baka karar alıyorlar işte?
Bu yeni de değil..
İşte bu son cümleden anladığımız şu, “siz ne karar verirseniz, veriniz, biz bunu yok sayıyor ve sizi umursamıyoruz” demektir!!
Öylemi dersiniz?
Bunlar iç kamuoyuna karşı, teselli açıklamalarından öteye bir mana taşımıyor..
Vay be, “kafa tuttuk, kafa attık, dik durduk, eğilmedik,Ya Allah, Bismillah, Allah-u-ekber “ türünden sloganlardan başka bir şey değil..
Ezberledik bu martavalları?
Yeni Türkiye’ye ,yeni şeyler söylemek lazım cancağızım!?
Yeni şeyler söylemek?

****
Bu Amerika’nın karşı durmasına karşın biz son “Barış Pınar Harekatı”nı gerçekleştirmedik mi?
Bu Amerika,”PKK-PYD konusunda” geri adım attı mı?
Ne men-em karar için, askerimize “dur” dedik?
Bu külfet, bu maliyet ve akabinde, alınan bu kararları nasıl izah edeceğiz?
Madem, bu kararlar yok hükmünde, bu kararları reddediyoruz, eh kardeşim sende gücünü koy bakalım ortaya?
Şu Türkiye’deki Amerikan çıkarlarını bir silkele bakalım!?
Sıradan, düz açıklamalar ile günü kurtarmakta neyin nesi?
Millet uyandı, ya da manda gözünü açtı usta,manda gözünü açtı..
Şu İncirlik, Kürecik ve diğer üslere bir dokun bakalım!
Adamlar Hanya ve Konya’yı öğrensinler!
Hanya ve Konya..
O da bir başka mesele ya?

***
Yıllardır aynı oyunu pişirip, pişirim “temcit pilavı” gibi önümüze sürüyorlar..
Haydi bunların utanması yok, bu işi rafa koyan, uyuyan, nemelazımcı anlayışlara ne demeli?
Kardeşim adamlar düpedüz bizi “soykırımcı” ilan ediyor, suçluyor, taciz ediyor..Bir de “yaptırımlardan” söz ediyorlar..
Daha ne diyecekler?
“Alın pılınızı, pırtınızı, çekin gidin” demenin zamanı değil mi?
Suriye’de karşımızda ABD..
Akdeniz’de karşımızda ABD..
Uluslar arası arenada karşımızda ABD..
Ey Kızılderili kardeşlerimizin neslini tüketen Amerika, asıl “soykırımcı” sizsiniz, sizin Afganistan, Irak, Suriye ve diğer Müslüman ülkelerde akıttığınız kanları bilmiyor muyuz sanıyorsunuz?
Türk Milleti’ni “Soykırımcı” ilan etme hakkını size kim veriyor?
Türk Milleti’nin, o yıllarda meşru müdafaada bulunduğunu bilmeyen mi var?..
Bunu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bile tescil etti..
İşinize geldi değil mi?
Lütfen, kendi arka bahçenizi bakınız!

***
Sevgili okurlar,
Habertürk TV’de saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nu dinledik..
Gayet sakin, olgun ve bir bilge kişilik olarak Türkiye’nin bugünü, yarını için önemli mesajlar verdi..
Beğenirsiniz, beğenmezsiniz, ama söyledikleri çok önemli..
Bir kere”Türkiye’de Adalet yok” dedi..
Bu adaletsizliğin yarattığı ortamda,”ülkenin yarınlarının tehlikede olduğunun “altını çizdi..
Bir kere,” denetlenemeyen, denetlenilmeyen bir Cumhurbaşkanlığı sisteminin, otoriter bir rejim getirdiğini “korkusuzca söyledi..
Daha ne desin?
Bir kere İstanbul Kanalı ile ilgili, “gelecek vaat etmiyor, yapılsa bile kendini amorti edemez” diyerek, yapılan üçüncü ve Osmangazi köprüsü ile bazı otoyolları gösterdi..
Bunun” bir inatlaşma projesi” olduğunu söylemesi de ilginç idi..
Buraya 74 Milyar Dolar bulan Türkiye’nin, Sakarya Tank Palet Fabrikası için 50 Milyon Dolar bulamadığını ve bu yaman çelişkiyi ortaya koydu..
Sizce önemli değimlidir?
Açıkçası, devlet kavramının yerine parti zihniyetinin konulduğunu, bunun böyle süremeyeceğini, işsizlik ve ekonomide çöküşün sürdüğünü açık ve net ortaya koydu..
“Türkiye iyi yöneltmiyor” dedi Temel Karamollaoğlu..
Daha ne desin ki?

***
Sevgili okurlar,
AK Parti içinden bir gurup yeni bir oluşum ile huzurlarımızda..
Bu parti kurucular kurulunda Sakaryalı eski AK Parti milletvekili Ayhan Sefer Üstün’ün olması önemli..
Kendisi ile bir iki defa Brüksel’de görüşmüşlüğüm oldu..
Bir kere cesaretinden ötürü tebrik ederim..
Neden mi?
Türkiye’de, AK Parti iktidarından korkmayan mı var?
İnsanımız görüş ve düşüncelerini ifade etmekten, karşı tarafta durmaktan korkar halde olduğu bir dönemde, Ayhan Sefer Üstün’ün yeni bir oluşum için tavır koyması önemlidir..
Şimdi kendisi ile birlikte hareket edenlerde, tek, tek ortaya çıkmaya başladı..
Bu demokratik bir tavırdır..
Önemsenmelidir..
Zira eğer demokratik tavır ve anlayışları da bir sepete koyup adresine gönderirsek, o zaman hepimiz ” biatizmin” kölesi konumundan kurtulamayız..
Kimse bulunmaz değildir..
O nedenle, kimse, kimsenin de kölesi değildir..
Herkes, inandığı yolda, inandığı davada ve fikir birliği ettiği insanlarla hedefe yürüyecek ve temsili yet hakkı isteyecektir..
İşte o zaman size geldiklerinde, sizlerde en doğal demokratik hakkınızı kullanır, gereken cevabı verirsiniz..
Şimdiden Sakarya’nın bir evladını,” kum torbasına çevirmenin” âlemi nedir?
Yok efendim, milletin vekili yapılmışta?
Yapmasaydın be kardeşim, seçmeseydin?
Sen oyunu Ayhan Sefer Üstün’e mi, yoksa AK Parti’ye mi attın?
İşte bu noktada “seçme ve seçilme” hakkımızı da nasıl fütursuzca harcadığımız, “sürü psikolojisi” içinde oyumuzu kullandığımız ortaya çıkmıyor mu?
Yapmayınız, demokrasi içinde herkes özgürdür..
Herkes,partisini kurar, derneği açar, fikrini söyler..
Kimsenin, kimseden icazet almasına gerek yoktur..
Kimse,’de kimseye “işine bak” diyemez?
Bu ülkede, herkes fikrini söyleyecek, tartışma ortamlarına katılacak ve ülkenin geleceği hakkında sözü olacaktır..
Zir biz “söz milletindir “ düsturundan gelen bir milletiz!
Haydi kalın sağlıcakla..