Keşke muhalefete laf yetiştireceğinize, halka aşı yetiştirseydiniz...

Keşke tüm ülkelerin aldığı kurumlardan aşı alsaydınız da şaibe yaratmasaydınız…

Keşke sizin gibi düşünmeyenlerin açığını arayacağınıza, bütçe açığına kafa yorsaydınız...

Keşke türbanlı kadınları konu mankeni yapacağınıza, kadın cinayetlerini durdurmak için bir şey yapsaydınız...

Keşke her yıl reformlar ve YENİ TÜRKİYE den bahsedeceğinize bunları gerçekleştirip tarafsız ve hukukun üstün olduğu bir ülke yaratsaydınız…

Keşke her fırsatta komplo teorileri kuracağınıza, fabrika kursaydınız...

Keşke gazetecilerin, aydınların, siyasetçilerin telefonunu dinleyeceğinize, sözlerini dinleseydiniz...

Keşke Türkiye’yi krizden krize ve Ortadoğu’ ya sokacağınıza, AB’ye soksaydınız...

Keşke Kardeşin Esat’ın ülkesi Suriye’ yi karıştırıp, Suriyelileri ülkemize yığıp sefalet yaratacağınıza oralara medeniyet götürseydiniz…

Keşke ekonomiyi uzmanlık alanı seçeceğinize, bürokratları liyakatle seçseydiniz...

Keşke sahte diplomalıları Ülkenin en büyük kurumlarının başına getireceğinize Liyakat sahibi olanları getirseydiniz…

Keşke sürekli ülkenin gündemini değiştirecek konular bulacağınıza gerçekleri görüp ülkeyi yönetseydiniz…

Aslında halka; fakirlik, belirsizlik, kaos, gerilim, kutuplaşma, vereceğinize adil gelir dağılımı, adalet, eğitim verseydiniz...

Keşke reform adı altında iktidarda kalmak adına her gece yasa çıkaracağınıza halkın menfaatine yasalar çıkarsaydınız…

Keşke sürekli ayırımcılık yapacağınıza kardeşlik duygularını geliştirseydiniz…

Keşke özgürlük deyip sansür yasaları çıkartıp özgürlükleri kısıtlayacağınıza gerçek özgürlüğü yaşatsaydınız bu topluma…

Keşke Yabancılar bizi kıskanıyor deyip Ülkenin tüm değerlerini satacağınıza yenilerini yapsaydınız…

Keşke milletin 50 yılını ipotek altına alacak kadar borçlanıp gösterişli yapılar yerine gerekli olanları borçsuz yapsaydınız…

Keşke TCMB vb. Bağımsız olması gereken kurumlara müdahale etmeyip döviz ve altına rekor kırdırmasaydınız…

 

Keşke Milli Piyangoyu menfaatleriniz uğruna kullanıp güven kaybetmeseydiniz…

Yeni yıla girdiğimizi zamlardan anladık... Muazzam bir 2021 başlangıcı oldu.

Asgari ücreti belirlerken çay kaşığı... Zamları belirlerken dozer kepçesi...

Keşke uzmanlık alanınız Ekonomi olmasaydı da Dünyada ilk Fakirleşerek büyüyen ülke olmasaydık…

Zengin besleyen fakir yurttaşlar ülkesiyiz!

Boşuna dememişler, “Mesele fakirlerin karnını doyurmak değil, zenginlerin gözünü doyurmaktır”, diye!

Millet, acaba memlekete çekidüzen verilecek mi diye beklerken siz iktidara kalmak için düzen değiştirmekle meşgulsünüz.

Gerçeklere kulak verip hep üste çıkmayın. Öküz altında buzağı aramayın.

Yarışmaya kalktığınız kişi ömrü savaş ve hastalıklarla geçmesine rağmen 18 yılda Kurtuluş Savaşı verip yedi düveli yendi, üstüne vur vur yıkılmaz, sat sat tükenmez bir devlet kurdu...  Ömrü vefa edip 20 yıl iktidarda kalsaymış Dünyanın devi bir ülke yaratacakmış demek ki…

Günde üç öğün, beş vakit, on seans canlı yayındasınız... Bütün kanallarda yandaş basın ve yandaş öğretim görevlisi yalakalara tartışma programı yaptırmayı bırakın artık… TV lere Sizin yüzünüzden TV seyredemez olduk. Haber bile dinlemiyoruz artık…

Mevlana, “Testinin içinde ne varsa, dışına o sızar” demiş...

Yunus Emre, “Küpün içinde ne varsa, dışına o sızar” demiş...