Son dönemlerin en popüler vitamini D vitamini. Hatta bazı çalışmalar D vitamininin bir hormon olarak nitelendirilebileceğini gösteriyor.

D vitamininin temel kaynağı güneş enerjisi. Bunun dışında besinlerden de çok az miktarda alabiliyoruz.

Ciltte sentezlenen vitamin D3 karaciğerde aktif formuna dönüşüyor ve böylece vücudumuzda kullanılabilir hale geliyor. Güneş enerjisi ile D vitaminini yeterli düzeyde alabilmemiz için 12:00-14:00 saatleri arasında 20 dakika boyunca direk güneş ışığına maruz kalarak alabiliyoruz. Fakat bu sırada güneş kremi sürmeden güneşlenmeliyiz.

Fakat yine de çoğu zaman bu şekilde güneşlenme yetersiz olabiliyor. Bunun temel sebebi ülkemizin bulunduğu konumdan dolayı güneş ışınlarının geliş açısı.

D vitaminini güneş ışınları dışında; süt, ayran, kefir, peynir ve yoğurt, tereyağı, ton balığı, somon, uskumru, istiridye, karaciğer, yumurta sarısı, tatlı patates, mantar gibi besinlerden de alabiliriz.

D vitamini neden bu kadar önemli?

D vitamini temelde iskelet ve kemik sağlığı için önemli olan bir vitamin. Fakat son dönemlerde D vitamininin diyabet, tansiyon, kanser ve birçok otoimmün hastalığa karşı koruyucu özelliği olduğu gösterilmiştir. Ayrıca D vitamini bağışıklık sistemi üzerinde de önemli olan bir vitamin. Covid-19 döneminde yapılan çalışmalar D vitamini düzeyi yüksek olan bireylerin yoğun bakımda kalma sürelerinin daha kısa olduğu belirtiyor. Ayrıca ideal D vitamini düzeyleri bağışıklık sistemini güçlendirdiği için hastalık seyrini de hafifletiyor.

D vitamini eksikliğine neden olan faktörler nelerdir?

Dünyada ve toplumumuzda D vitamini düzeyleri maalesef düşük. Bunun temel nedeni uzun çalışma saatlerinden dolayı kapalı alanda geçirilen zamanların artması, cilt ve deri hastalıkları, besinlerle alınan D vitaminin bağırsaklardan emiliminin yetersiz olması gibi nedenler olabilir. Bu nedenle düzenli olarak takviye almak önemli. D vitamini yağda emilen bir vitamin olduğu için zeytinyağı veya herhangi bir yağ ile alınması emilimin artmasına destek olacaktır.

İdeal D vitamini seviyeleri ne olmalı?

Yapılan çalışmalar; 30 ng/mL’den yüksek değerin yeterli olduğunu gösteriyor. Fakat diyabet, insülin direnci, sedef, egzema gibi otoimmün rahatsızlığı olan bireyler için 40-60 ng/mL değerinin daha ideal olabileceği belirtiliyor.

Yaz bitmeden bol bol güneşlenip D vitamini depolarınızı doldurun.

Herkese sağlıklı haftalar dilerim..