Koenzim Q10 vücudumuzda salgılanan büyük moleküllü yağda çözünen bir bileşen. 20-30 yaşları arasında en yüksek seviyede salgılanırken 20 li yaşların sonunda salgılanması azalıyor. Son dönemlerde bazı bileşenlerin sağlık üzerinde olumlu etkilerinden dolayı vücutta üretimi dışında dışarıdan takviye olarak alınması gündemde. Koenzim Q10 metabolizma üzerinde enerji üretimini arttırıcı, kasları güçlendirici, kalp sağlığı, diş ve diş eti sağlığı, bağışıklık sistemi, yüksek tansiyon ve diyabet gibi hastalıkların tedavisinde yardımcı olarak kullanılmaktadır. Ayrıca Alzheimer ve Parkinson gibi nörodejeneratif hastalıkların tedavisinde de etkili olduğu belirtilmektedir. Tüm bu faktörlerden dolayı son dönemlerde takviye olarak alınması üzerine çalışmalar arttı.

Koenzim Q10 vücudumuzda salgılanmasının dışında dana eti, tavuk eti, alabalık, brokoli, soya fasulyesi ,portakal, çilek, karnabahar, susam gibi tüm hayvansal ve bitkisel gıdalarda farklı oranlarda bulunmaktadır. En yüksek oranda ise tavuk karaciğerinde bulunmakta.

Besinlere kızartma, haşlama gibi ısıl işlen uygulanması koenzim içeriğini malesef azaltıyor. Bu nedenle sebzeleri düşük ısıda pişirerek veya çiğ olarak tüketmek en faydalı olan yöntem.

Son dönemde koenzimin takviye olarak üretilmesi ve kullanımı gündemde. Koenzim Q10 üretimi üç yolla olmaktadır. Bunlar hayvan dokularından ekstraksiyon, mikroorganizma fermantasyonu ve kimyasal sentezdir. Koenzim Q10 un ticari olarak hayvan dokularından ekstraksiyon ile üretimi maliyeti çok yüksek bir uygulamadır. Patentli bir çalışmada koenzim Q10’un soya fasulyesi gibi doğal olarak bulunduğu gıdalardan elde edilebileceği ancak bu yöntemin de oldukça pahalı olduğu belirtilmektedir

Koenzim büyük bir molekül olduğu için vücuda alındıktan sonra emilimi zor. Ayrıca yağda çözündüğü için yağ içeren besinlerle alınması gerekiyor.

Koenzimin takviye olarak veya besinlerde alımı arasında bir fark olmadığını gösteren çalışmalar var. Bir çalışmada koenzim takviyesi kahvaltı öğünüyle beraber ve aç olarak verilmiş. Kahvaltı öğünü ile birlikte alınması sırasında emiliminin çok daha iyi olduğu görülmüş. 

Son dönemlerde koenzimin sporculardaki yaralanmalar üzerine etkisini araştıran çalışmalar mevcut. Fakat henüz kanıtlanmış bir durum yok. Bazı çalışmalar E vitamini ve koenzim takviyesinin birlikte kullanılmasının  faydalı olabileceğini belirtmiş.

Koenzim Q10 kullanımı henüz çok yeni bir konu. Besinlerle alınan koenzimin biyoyararlanımı ise düşük. Bu nedenle gıdaların koenzim ile zenginleştirilmesi ve takviyelerin biyoyararlanımının arttırılması üzerine daha fazla çalışmaya ihtiyaç var.

Koenzim Q10 içeren besinlere günlük beslenmenizde düzenli olarak yer vermeniz özellikle 30 yaş üstü bireylerde faydalı olacaktır.

Sağlıklı haftalar dilerim…