Serbes, yaptığı açıklamada, Türkiye’de kuzey, güney ve batı Anadolu’daki 48 ilde mevsimlik gezici tarım işçilerinin çalıştığına dikkat çekerek, bu işçilerin ortalama 6-7 ay süreyle çalıştıklarını belirtti. Mevsimlik işçilerin ağırlıklı olarak, Marmara’nın bazı bölgeleri ile Karadeniz bölgesinde ve Sakarya’da fındık, Ege’de yaş zeytin, Çukurova’da pamuk, Orta Anadolu’da soğan, şekerpancarı, kayısı gibi ürünlerin çapa, toplama, kurutma ve serme işlemlerinde çalıştıklarını hatırlattı.
KANUNİ DÜZENLEME YAPILMALI
Hem mevsimlik işçiyi, hem de zor şartlarda üretim yapan üreticiyi koruyan kanuni bir düzenleme yapılması, düzenleme yapılana kadar da bu işçilerin durumlarının iyileştirilmesi gerektiğini ifade eden Serbes, “Özellikle gidecekleri illere yolculuk sırasında üzücü trafik kazaları meydana geliyor. Daha geçen haftaki kazalarda bir çok tarım işçisi hayatını kaybetti. Öncelikle tarım işçileri güvenli bir şekilde çalışacakları yerlere ulaştırılmalı.“ dedi.
KEŞKE HERKES KENDİ İLİNDE İSTİHDAM EDİLSE
Serbes, asıl olanın herkesin kendi ilinde istihdam edilmesi olduğunu dile getirerek şu önerilerde bulundu: “Kalıcı çözüm için, mevsimlik tarım işçileri kendi şehirlerinde istihdam edilmeli ve bunun için gereken iş imkanları oluşturulmalı. Tarım işçilerinin çalışmak için geldiği bölgelerde de, o bölgenin işsiz olanların istihdam edilmesi sağlanmalı. Devlet bu yönde hem çalışana, hem de üreticiye destek vermeli. İşçiler mutlaka sosyal güvenlik kapsamına alınmalı.”
HİJYENİK ORTAM SAĞLANMALI
Mevsimlik işçilerin kaldıkları yerlerde tuvalet, çamaşırhane, banyo gibi imkanların sağlanması gerektiğini vurgulayan Serbes, salgın sebebiyle temizliğin daha da ön plana çıktığını kaydetti. Serbes, “Sağlık her şeyden daha önemli. Hijyen kurallarına her ortamda azami özen gösterilmeli. İşçilerin çalışma saatleri sınırlandırılmalı, dinlenme imkanı verilmeli. Güneşin etkisini azaltmak amacıyla şapka veya benzeri koruyucu ekipman kullanımı yaygınlaştırılmalıdır.” dedi.
Serbes, mevsimlik işçilerin ilköğretim çağındaki çocukları tespit edilerek bu çocuklara yönelik kaybettikleri zaman için telafi edici eğitim ve rehabilitasyon merkezleri açılması önerisinde bulundu.
