Özkoç yaptığı yazılı açıklamada, “O kişi, hala üniversitede ders vermeye devam ediyor mu” çıkışıyla tepkisini dile getirdi ve özetle şunları söyledi:

“Siyaset, eleştiri zemininde büyür. Her yurttaşın siyasetle ilgilenmek, ülkenin gidişatına yönelik bilgi sahibi olmak, fikir yürütmek, eleştirmek hakkı ve sorumluluğu vardır. Elbette eleştiri olacak, elbette yurttaşımız sesini duyuracak, uzmanlar, akademisyenler, bilim insanları değerlendirmeler yapacak, ufuk açacak. Biz bunun için birlik, beraberlik ve demokrasi mücadelesi veriyoruz.

Ancak bir akademisyen, profesör unvanına sahip bir insan, ülkenin anamuhalefet partisi CHP için “kansızların partisi” diyorsa; 12-13 milyonluk camia için “düşman” nitelemesi yapıyorsa; kokoş, nonoş, sarhoş, din kaçkını, gavur artığı gibi ucuz ve en kötüsü nefret taşan bir dil kullanıyorsa; niyeti açıktır, o koltukta oturamaz. Evlatlarımızın aklını, yüreğini zehirleyemez. Açıkça topluma karşı suç işleyen, birlik ve bütünlüğümüze kast ededen bir insan, üniversitede ders veremez.

Eleştirisini bile bu düzeyde kaleme alabilen bir akademisyenin, çocuklarımıza katabilecek değeri yoktur.

Beyefendi, akademideki çürümenin resmidir. Liyakatsizliğin, yandaşlığın ucuz bir resmi...Derhal üniversitedeki görevinden el çektirilmelidir.

Gazetedeki yazılarına son verilmesi çok doğru ve sağduyulu bir adım. Aynı adımı, Sakarya Üniversitesi’nden de bekliyoruz.

Bu kişi hakkında suç duyurusunda bulunduğumuzu ve yargısal süreçleri başlattığımızın da bilinmesini isteriz.”

Editör: TE Bilişim