Suçluyu suçsuzdan ayıracak somut kriterlere ve adil bir yargılama sürecine ihtiyaç olduğunu vurgulayan Özkoç, ülkenin, cemaat belasından kurtulmaya çalışırken yeni bir toplumsal kırılmaya sürüklendiğini söyledi.
Laura Pitel’in imzasını taşıyan haberde, Gülen Cemaatinin güçlü olduğu illerden Sakarya’da, aralarında öğretmen, asker, polis, hakim, savcı ve işadamının bulunduğu 400’den fazla kişinin CHP İl Başkanlığı’na başvuru yaptığı belirtiliyor ve ailelerin ağzından hissettikleri dışlanmışlık, çaresizlik ve ekonomik darboğaz aktarılıyor.
Haberde özetle şu ifadeler yer alıyor:
“CHP İl Başkanlığı binasında bir gün 60’tan fazla öğretmen, memur, işadamı, tutuklu asker ve polis eşi, konuşmak için saatlerce Engin Özkoç’u bekliyor.
İnsanlar, kredi ve faturalarını ödeyemediklerini, arkadaşları, komşuları ve hatta ailelerinden gördükleri dışlanmayı, çocuklarının maruz kaldıkları zorbalığa karşı okula gitmek istemeyişlerini anlatıyorlar.

“BURASI, MAĞDUR İNSANLARIN YARDIM İSTEYEBİLECEĞİ TEK YER”
Dinci Gülen hareketiyle ilişki içinde olmakla suçlanan bu insanların haklarını savunanların başında, çok ironik bir şekilde, Türkiye’de laikliğin kalesi olarak görülen CHP geliyor. Partiye başvuruda bulunan başı örtülü bir öğretmen, geçmişte, CHP’nin kendisi gibi insanlardan nefret ettiğine inandığını itiraf ediyor.
Engin Özkoç da, Erdoğan’ın yönetimindeki AKP’nin 2013 yılına kadar çok yakın olduğu Gülencilere karşı. Ancak mağdur olduğunu düşünen bu insanları dinleyecek başka kimse olmadığını söylüyor; “Burası, mağdur insanların yardım isteyebileceği tek yer”
Özkoç, Gülen Cemaatinin muhafazakar bir kent olan Sakarya’da güçlü bağları bulunduğunu ifade ediyor. Ancak Özkoç, tasnifin ve sürecin adaletsiz işletildiğini düşünüyor. CHP Sakarya İl Başkanlığına 400’den fazla insan başvuru yaptı. Özkoç, bunların büyük bölümünde 3 kriterin öne çıktığını söylüyor; Aktif Eğitim Sen üyeliği, Gülen bağlantılı eğitim kurumlarında çocuk okutmak ve Bank Asya’da para bulundurmak.
Engin Özkoç da bu kurumların Gülen Cemaatiyle bağlantılı olduğunu düşünüyor. Ancak hepsinin yasalarla kurulduğunu ve faaliyet yürüttüğüne dikkati çekerek, sadece bu kurumlarla ilişki içinde bulunmanın tek başına suç oluşturmayacağını savunuyor.
Özkoç ile görüşmeye gelen bir kadın, kendi anlatımıyla, Bank Asya’da 2 lira 17 kuruşluk hesabı bulunduğu için damga yediğini söylüyor.

“SEN NEDEN SUÇLU DEĞİLSİN?”
Engin Özkoç, ülkeyi yönetenleri, küçük balıkların peşinden koşarak, hükümetin yıllarca Gülencilerle yürüttüğü sıkı işbirliğini örtmeye çalışmakla suçluyor. Özkoç direk olarak ülke liderini kastederek; “Sen neden suçlu değilsin? İşte bizim sorumuz bu” tepkisini gösteriyor.
Hükümet, sadece Gülen’in öğretisine hayranlık duyan sıradan üyelerin bile gizli yapılanmaya destek oluşturduğunu ve hükümete tehdit yarattığını iddia ediyor.
AKP İstanbul Milletvekili Ahmet Berat Çonkar, vatandaşların, hükümetin Gülen hareketinin terörist bir yapı olduğu yönünde yıllardır dile getirdiği uyarılara dikkat emiş olması gerektiğini söyledi. Çonkar, gerçekten mağdur edildiğini düşünen insanların “kriz masalarına” başvurması gerektiğini, hata varsa bu şekilde düzeltmenin mümkün olduğunu belirtti.
Ancak bu, kariyerlerini, gelirlerini ve sosyal çevrelerini yitirmiş, damga yemiş insanlar için küçük bir teselli.
Kaygılı ve yılgın insanlara partide saatlerce hukuki danışmanlık veren CHP yöneticisi Avukat Elif Yar, “Peki bu öfke nereye gidecek?” diye soruyor.

Editör: TE Bilişim