İddiasına ilişkin belgeleri, valilik ve bakanlık yazışmalarını ortaya koyan Özkoç, çağrısını yineledi; “Yıkılması gereken 21, güçlendirme bekleyen 39 okulu açıklayın. Ne yaptınız, nasıl bir çözüm ürettiğiniz ortaya koyun. Yetmedi, daha deprem analizini yapmadığınız 190 okul binası olduğu belirtiliyor Bakanlık yazısında. 190 okul binası ne durumda bilgi verin.”
Özkoç, açıklamasında şunları kaydetti:
“Bir yıldır defalarca anlattım, defalarca gündeme taşıdım. Üstünü kapatmak, karartmak isteyenler için bir kez daha adım adım ortaya koyuyorum.
Sakarya Valiliği’nin Şubat 2015 tarihli il brifing raporunda, ‘Depreme dayanıklı olmayan 60 okul binasından 21 binanın yıkılıp yeniden yapılması, 39’unun güçlendirilmesi gerekmektedir. İlimizin depremsellik bakımından taşıdığı risk dikkate alınarak bu okulların güvenli hale getirilmesi için Milli Eğitim Bakanlığı’ndan 135.899.092 TL ödenek tahsisi istenmiştir” ifadesini gördüm.
Ben bu ifadenin peşine takıldım. Sakarya’da bürokratların siyaset yaptığı bir ortamda, ben bir milletvekili olarak siyasete alet etmedim bu konuyu. Dönemin valisiyle görüştüm, Milli Eğitim Bakanı ile görüştüm. ‘Bu işi çözün. Açıklarsam halk huzursuz olur. Çözümü ortaya koyarak, siz kamuoyuna duyurun’ dedim. ‘Çözeceğiz’ dediler. Ben temasları sürdürdüm, baskı unsuru oluşturmaya çalıştım. Bu arada Sakarya Valiliği’nin Ağustos 2015 tarihli brifing raporu yayımlandı. Raporun yine sonuç bölümünde, birebir aynı ifade yer aldı; “Depreme dayanıklı olmayan 60 okul binasından 21 binanın yıkılıp yeniden yapılması, 39’unun güçlendirilmesi gerekmektedir. İlimizin depremsellik bakımından taşıdığı risk dikkate alınarak bu okulların güvenli hale getirilmesi için Milli Eğitim Bakanlığı’ndan 135.899.092 TL ödenek tahsisi istenmiştir”
Yollardan, köprülerden, milyonlarca liralık yatırımlardan bahsedilen Sakarya’da, okulların güvenli hale getirilmesi öncelik sayılmadı ve bütçe ayrılmadı.
Bunun üzerine halka gittim. Basın toplantısı düzenledim. ‘Bakın çocuklarımızı gönderdiğimiz 21 okul bugün deprem olsa yıkılacak, 39 okulun güçlendirilmesi gerekiyor. Bize cevap vermek zorundalar’ dedim.
Bir milletvekili olarak Meclis’te Milli Eğitim Bakanı’na sorduğum sorunun cevabını aldım. Bu da bir teyitten öteye geçmedi. Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, 1 Temmuz 2016 tarihli resmi yanıtında, Sakarya Valiliğinin depreme dayanıklı olmayan 21 okulun yıkılıp yeniden yapılması için Bakanlığa teklifte bulunduğunu açıkladı. Bu konuda, 23 okulun yapımına ilişkin ihale hazırlıklarının devam ettiğini bildirdi.
Dönemin Valisi Hüseyin Avni Coş da 9 Mayıs 2016 tarihli basın açıklamasında, 21 okulun depreme dayanıksız olduğunu raporlardan öğrendiklerini belirterek, Bakan’a paralel bir söylemle, “Bu çerçevede 23 tane okulun projeleri hazırlanıyor, ihale hazırlıkları yapılıyor. İnşallah 23 okulu da ihale ettiğimiz zaman 21 okulun ortaya çıkardığı boşluğu kapatacağız’ dedi.
Geldiğimiz noktada, bugün itibariyle ne ihale gördük, ne bir eylem planı.
Tam tersine, karartma yoluna gidildi; ben kamuoyuna açıkladıktan sonraki brifing raporlarında hiçbirinde 21 okul anılmadı. Sorun mu çözüldü, ödenek mi tahsis edildi. Okullar mı boşaltıldı. Ne yapıldı?
“SORUNU ÇÖZMEK YERİNE YALAN SÖYLEYENLER, VEBAL ALTINDA OLDUKLARINI BİLSİN”
Sorunu çözmek yerine yalanlarla halkı rahatlatmaya çalışanlar, vebal altında olduklarını bilsin.
Bir kez daha söylüyorum; Sakarya’da, depreme dayanıksız 21 okul, güçlendirme bekleyen 39 okul var. Ve bunlar sadece bildiklerimiz. Şu ana kadar 169 okul binasının deprem dayanıklılık testi yapıldı, 190 okul binasının durumunu ise bilmiyoruz.
Bu okulları ve çözüm için ne yaptığınızı, yapacağınızı açıklayın.
18 Eylül Pazartesi günü okullar açılıyor. Çocuklarımızı devlete emanet ediyoruz. Her anne baba, evladını gönderdiği okulun depreme dayanıklı olup olmadığını bilme hakkına sahiptir.
Çocuğumuzu gönderdiğimiz okul depreme dayanıklı mı, değil mi? Bilmek istiyoruz, cevap verin."
