Polat, yaptığı açıklamada, infaz düzenlemesinin uzun tartışmalar ve spekülasyonlar neticesinde meclisten geçtiğini ve resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdiğini belirtti. İnfaz düzenlemesinin sadece belli bir grubu mutlu ettiğini ifade eden Polat, “Bu düzenleme her ne kadar infaz indirimi olarak dillendirilse de, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunun 65. Maddesinin 2 fırkasında zikredilen ‚‘Özel Af‘ tanımına birebir uymaktadır. Bu düzenleme ne hükümlüleri ne de mağdur ve mağdur yakınlarını mutlu etmemiştir. Lakin söz konusu düzenleme toplumun nabzı tutularak yapılmamıştır.” dedi.
BU AF İLE SOKAĞA KİMLER SALINDI
2005 yılında yapılan köklü bir değişiklikle 765 sayılı TCK‘nın ortadan kaldırıldığını, yerine 5237 sayılı TCK yürürlüğe girdiğini hatırlatan Polat; “Yapılan değişiklik İnsan haklarına saygılı, ortak hukuku benimseyen bir düzenlemeydi. Cezaevleri ile ilgili temel görüş cezaevlerinin ıslah evi gibi oraya giren kişileri topluma kazandırmasıydı. Ama aradan geçen 15 sene bu hususta çok bir ilerleme kaydedilmediğinin göstergesi oldu.”
EŞİTLİK İLKESİ İHLAL EDİLMİŞTİR
Dünyada yaşanan COVİD 19 salgını neticesinde, eğer bu düzenleme yapıldıysa da başta Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi‘nin 6‘ıncı maddesi olmak üzere Anayasamıza ve diğer kanuni düzenlemelere aksi bir düzenleme olduğunu vurgulayan Polat, açıklamasını şöyle tamamladı “Bu düzenleme ile eşitlik ilkesi ihlal edilmiş, yaşam hakkı hiçe sayılmıştır. Geriye kalan kişilerle ilgili hukuki düzenlemenin, hala hukuka bağlılığını yitirmediğini düşündüğümüz Anayasa Mahkemesi‘nden döneceğine dair umutlarımızı kaybetmek istemiyoruz. Bu Anayasaya ve insan haklarına aykırı düzenlemeyi yapan ve oylamasında el kaldıran tüm siyasileri aziz halkın vicdanlarına havale ediyoruz. Lakin Yüce Mecliste görevlendirdiğimiz vekillerimizin işi sadece belli bir zümreyi dışarı çıkarmak değil tüm toplumu göz önünde tutarak eşit ve adil bir düzenleme gayreti olmalıydı.”