Dokumacı açıklamasında; 

Aslında Baro başkanlarının ve avukatların bu yürüyüşü;ülkenin ve şehrinin her türlü hakkını savunmakla yükümlü baroların bölünüp,gücünü kaybetmesine,enerjisini barolar içi çekişmeye bırakmasına,kısaca güçlü ve topyekun bir savunmanın parçalanıp,itibarsızlaştırılmasına yönelik çalışmalara karşı bir duruştur.Bu duruşa karşı Ankara girişinde yapılan ise  zulümdür ve unutulmayacaktır.Kimse unutmasın ki;güç ve kuvvet sahibi yalnızca Allah’tır.(cc)Onun dışında her insanın savunulmaya ihtiyacı vardır.Onun içindir ki,savunma hakkı kutsal ve dokunulmazdır.


Barolar avukatların haklarını savunmanın yanı sıra,vatandaşın,şehrin ve memleketin her türlü hakkını savunmakla görevlidir.Yanlış olan uygulamalara itiraz etmek ile yükümlüdür.Bir şehirdeki baroların,birden fazla olduğunu düşünün.Bir tarafta sarılar,bir tarafta beyazlar,bir tarafta kırmızılar.Bunlar hemen şöyle algılanacaktır,sarılar hükümet yanlısı,beyazlar muhalefet,kırmızılar ise şucular.İşte o saatten sonra o şehrin Barosundan fayda bekleyin.Emin olun ki,bu barolar birbirini yemekten,birbiri ile didişmekten, hakkı savunmaya,yanlışı dillendirmeye fırsat bulamayacaklardır.

Herhalde iktidarı elinde bulunduran gücünde istediği bu olsa gerek.Doğruları,hakları savunanlar,seslendirenler bölünsün,birbiriyle uğraşsınlar ve sesini çıkaramasın istiyorlar.

Her ne kadar Avukatların tepesi çökmüş ise de,temeli sağlamdır. Sağduyulu Avukatlar dik duruşlarına devam edecek ve istenen bu bölünmeye izin vermeyecektir.Bu yolda,cübbesinin önünü hiçbir güç önünde iliklemeyen tüm meslektaşlarımıza selamlar olsun,dedi.

Editör: TE Bilişim