Hareketli bir haftayı geride bıraktık.
15 Temmuz darbe girişiminin üçüncü yılındaki anmalar, Kocaali ve Düzce’nin iki ilçesinde yaşanan sel felaketi haftanın en önemli olaylarıydı kuşkusuz.
Gazetemizin manşetlerine baktığımda, o güne damga vuran haberler de var.
Sakarya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Adem Sarı,  arkadaşımız Nurettin Eryılmaz ile yaptığı söyleşide, yalnızca üreticilerin sorunlarını, sektördeki sıkıntıları dile getirmekle kalmamış, çözüm için hedef koymuş. Sarı, ‘fındıktan katma değer yaratan ürün yaratılmalı’ tespitini yaparken, “Bu olmazsa her yıl aynı şeyleri yaşayacağız” diyor. Sektörün içinde olan bir kişi olarak bu alandaki girişimlerini sürdürmesinin üretici açısından da, bölge açısından da çok önemli olduğunu düşünüyorum.
Deprem hasarlı okullar, son 1 yıldır en önemli gündem maddemizdi.
Vekilinden esik Valisine, Milli Eğitim Müdürü’ne kadar herkesin ‘yok öyle şey’ dediği hasarlı eğitim binalarında nihayet çözüme doğru yol alınıyor.
Sakarya Valisi Ahmet Hamdi Nayir’in, özellikle gazetemizin ısrarlı yayınları üzerine konunun üzerine gitmesi, bu sonucun alınmasında önemli rol oynadı. Sakarya İl Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş, söz konusu binalarda ihale sürecinin başladığını açıkladı. Hatta bununla kalmadı, eski binalarda yapılan incelemeler sonucunda 5 okul için yıkım kararı alındığını duyurdu.
Sakarya Valisi Ahmet Hamdi Nayir ve Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş, bu konuda son derece şeffaf davranıp, sorumlu yöneticilik örneği gösterdiler.
Acaba, ‘Yıllardın hasarlı okul yok, bunlar iktidarımıza düşman olanların uydurması’ diyenlerin –isimlerini tekrar yazmayacağım, kamuoyu tanıyor onları- yüzleri az da olsa kızarmış mıdır?   
Geçen haftanın önemli konu başlıklarından biri de,  Sakarya Üniversitesi mezuniyet törenlerindeki cübbe, dondurma ve su satışlarıydı.
Önceki yıllardan kalanların kullanılmasına izin vermeyen, mezuniyet törenlerine katılım için de zorunlu tutulan cübbelerin satışından yaklaşık 400 bin TL gelir elde edildiğini, ayrıca etkili görevde bulunan bir doçentin stantlara su dağıttığını yazmış, öğrenciyi müşteri olarak gören bu zihniyeti de ‘Üniversitenin Ticari Dehası’ başlığıyla, alaycı bir dille eleştirmiştik.

Düşündüğümüz gibi üniversiteden bir yanıt gelmedi.
Ancak, cübbe işinde mağdur olan bir Sakaryalı firmanın anlattıkları, bugünkü manşetimizde olduğu gibi işin sanılandan çok daha karışık olduğunu gösteriyor.
Yedinci sayfamızda yer alan haberde isimlere, ayrıntılara, istenilen zorunlu bağışlara, ödenen bu bağışların kimin hesabına yattığı gibi ayrıntılara girmedik.
Olay Cumhuriyet Savcılığı’na intikal etmiş, muhtemeldir ki savcılık bu konuları soruşturacaktır. 
İhale Yasasına aykırı mıdır, değil midir buna ilgileri karar verecektir.
Alınan zorunlu bağışlar nasıl nerede kullanılmıştır, yasal mıdır buna yine idare karar verecek.
Mezuniyet törenlerinde kampüs içinde satışı yapılan cübbe, dondurma, su ve dönerin vergilendirmesi yapılmış mıdır, buna da maliye karar verecektir. Satışlar bitti ama sözleşme imzalanan firmalar da belli, kestikleri fiş, fatura da…
Bu sorular mutlaka yanıtını bulacaktır.
Gelişmeleri yakından takip edeceğiz.
Evet, yaz tatilinde özel içeriklerle karşınızda olacağınızı söylemiştik.
İşine çabuk ısınan İrem Karabacak, geçen hafta ‘Karaman’ın İlim Ablası’ başlıklı söyleşisiyle çok güzel bir portre çalışması yaptı. Karabacak, geçen haftada tüm uyarılara rağmen yalvar yakar olduğumuz Şehir Hastaneleri gerçeğini okurlarına sundu. Bu iki çalışmayı okuma fırsatınız olmadıysa, haber sitemizde yayında olduğunu hatırlatırım.
Ve son olarak Sakarya basınında yaşanan bir gelişme var.
Yaklaşık 15 yıldır yayın hayatını sürdüren Sakarya Yenihaber Gazetesi’nin sahipleri Naci ve Yaşar Koşunda, yaşanan kriz sonrasında sektörden çekildi. 
 Gazete, uzun yıllar Kanada’da bulunan ve Türkiye’ye dönüş yapan Turan Kaflı’ya geçti. Bu değişikliğin öncelikle çalışan arkadaşlarımız açısından, sonra da Sakarya basınının gelişimi açısından olumlu sonuçlar doğurmasını dilerim.  
Dolu dolu gazetelerde buluşmak üzere hoşçakalın…