Sevgili okurlar,
Türkiye’deki ilginç olaylar, gelişmeler farkında olmadan sizi ele verebilir?
Nasıl mı?
Bunun için bir fizik deneyi yapmanıza imkân yok!
Ama olaylar karşısında, halkın duruşuna baktığınız da; acı gerçeği görmeniz mümkündür!..
Bakınız, İYİ Parti’nin yükselişi karşısında, özellikle “İktidar Partisi AK Parti ile küçük ortağı MHP tarafından gelen saldırıları bile okumak”, o kadar zor değil..
Açıkçası, bu cenah;” İYİ Parti’yi, CHP’den ve dolayısıyla Millet İttifakı’ndan koparmayı” hedefliyor.
İYİ Parti’nin kuruluş aşamasındaki yaşanılanları burada tekrarlamak istemiyorum, ancak bu gelişmeler gösteriyor ki, “hesaplaşma” bitmiş değil!
Son İYİ Parti Milletvekili Lütfü Türkkan ile estirilen kızılca kıyamet karşısında, insan küçük dilini yutası geliyor?
Yani filmi geri sardığımızda, gerek AK Parti cenahından ve gerekse MHP cephesinden sarf edilen sözler, “konuya eleştirisel, duygusal ve partizanca yaklaşanları” hemen ele veriyor..
Hele de televizyonlardaki, şom ağızlı etki ajanları?
Biri gidiyor, biri geliyor?
Tezgah, aynı, senaryo aynı ve aynı filmler çevriliyor ve milletin önüne algı operasyonları olarak sunuluyor..
Yersen tabii!?
İyi ki sanal medya var!
Herkesin eteklerindeki taşları dökmesi karşısında, gerçekleri ortaya koyan vatandaşlarımız, değme yazarlara, yorumculara vallahi taş çıkartıyor, pabucu ters giydiriyor!
Yani artık, “iktidar partisi AK Parti ile MHP’nin  işi sinkaflı bacımlara” kalmışsa vay halimize!
Elbette bunu tasvip eden yok, ancak bunun bu kadar dile dolanmasının altında yatan gerçek ise,” İYİ Parti’yi yıpratmak, Millet İttifakı’na bir başka gol” atmak!
Anlayacağınız iktidar kavgası bu “dedim dedi” dedikoduları üzerinden sürüyor..
Durum şudur, “mahalle koy koycularından” daha beter, bir durum söz konusudur!
Mesele, asıl görünmesi gerekeni saklamaya matuftur!
“Verin oyu, Cumhurbaşkanlığı Sistemi ile ülkeyi uçurayım” diyenlerin düştüğü çaresizliktir bu!
Neyin uçtuğuna, şu günlerde tanık olmuyor muyuz?
İşin özü, 19 Yıldır iktidarda olan bir siyasi partinin düştüğü açmazların, halk tarafından daha iyi anlaşılmasının önünün bu “dedim-dedikodularla” kesilmesidir!
Bir örnekleme ile konuyu bağlayalım,” AK Parti iktidara geldiği zaman euro, dolar kaç TL ediyordu, bugün kaç TL ediyor” bilin bakalım?
19 Yılda, işçi, memur, emekli, dul, yetim, gazi, çiftçi, ülke ve ülkem insanı ne kaybetti, burada açık ve net görülüyor!?
Eee yatırım yaptık?
Kardeşim siz bu yatırımları “ Yap, işlet, devret” anlayışı ile yaptırmadınız mı?
Öyleyse?
Peki satılan bunca fabrika, toprak, liman ve özelleştirilen kurum ve kuruluşlar, kurulan fonlara aktarılan zenginlikler, toplanan vergi gelirleri nereye harcandı?
Hani hesap, kitap, denetim?
Asgari ücret ortada!
Peki, içte gittiğin kadrolaşma, liyakatli memur ve üst düzey yöneticilerine  getirdiğin eritme ve tasfiye siyasetlerini görmezden mi gelelim?..
-Atatürk Türkiye’si ve Cumhuriyet’in altını oyma, aşındırma ve kazanımlarını yok etme çabalarını nereye, hangi çuvala koyacağız?
-Yanlış dış politik mülahazalar ile harcanan büyük paralar hesapta mı?
-Terörle verilen mücadele kadar, ortaklık yaptığınız ve “aldatıldık” dediğiniz FETÖ güruhunun ülkeye verdiği zarar ne olacak?
-El koyulan zenginlikler, çökülen kurum ve kuruluşların paraları nerede?
Sadece “ Köyleri -mahalle” yapma kararı ile kaybettiğimiz çiftçi sektöründeki zarar-ziyan ne olacak?
İşte bütün bunların hesabı konusundaki konuşmaları bastırmak için, İYİ Parti milletvekili Lütfü Türkkan olayı, AK Parti ve MHP için ilaç oldu!
Ama bu ilaç, onların derdine deva olmaz!
Gerçeklerin üzerini, bu sinkaflı olay örtmez!
Bu iktidar ve küçük ortağı, önce Ankara Çubuk ilçesinde ana muhalefet partisi genel başkanına karşı girişilen “linç girişiminin hesabını” vermelidir!
Yakalım ha!
Vuralım ha!
Bu siyaset ile buraya kadar!
Sevgili okurlar,
Hatırlatmak gerekirse,
Yıkın Heykellerimi” şiirini okuyan öğretmene soruşturma açılması bile bu iktidarın zihniyet ve tıynetini göstermeye yeter!
Haberin özü şöyle;

“Gaziantep’te 10 Kasım Atatürk’ü Anma törenleri kapsamında, Gaziantep Şehitkamil Vicdan-Ahmet Güner Ortaokulu'nda düzenlenen törenler sırasında şair Süleyman Apaydın'ın "Yıkın Heykellerimi" adlı şiirini okuyan kadın öğretmen, dini değerleri aşağıladığı suçlamasıyla açığa alındı, soruşturma başlatıldı.”
Ne büyük maden buldular be!?
Yine hatırlatalım ki,
“29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda yaptığı konuşmanın ardından Ordu'nun Korgan İlçesi Kaymakamı Miraç Akbulut görevden alındı.”
Niye mi?
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, o tarihi sözü;”
Efendiler, ey millet biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ve mensuplar memleketi olamaz"  ifadesine yer veren Kaymakam Miraç Akbulut’un başına gelenleri hatırladınız mı?
Hemen, tepkiler karşısında savunma refleksi ile, “Kaymakamın FETÖ iltisaklı olduğu açıklaması” bizleri güldürdüler!..
Mutlaka sizleri de gülümsetiyordurlar!

Sevgili okurlar,
Hal ve gidiş gösteriyor ki, Türkiye iyi yönetilemiyor?
İyi yönetilse, Türkiye’nin durumu, bu mu olurdu?
İçte ve dışta ülkenin düştüğü durum ortadır!..
Buna çare bulacak, yine siyaset makamıdır!
Zira, bu duruma,” öngörüleri ile vizyonsuzlukları ile beceriksizlikleri ile dini siyasete alet ederek, buradan kazanımlar çıkartmasıyla, ülkenin imkan ve kabiliyetlerini, halkın yararına kullanmamasıyla mevcut iktidar, halkı kandırarak, bu kötü gidişe alet ederek” bugünlere geldik!..
Artık,” bu kötü gidişe dur demenin zamanı” geldi..
Bu Milleti, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır..
Bundan kimsenin, şüphesi olmasın!
Sandığın huzura gelmesi yakındır, hazır olunuz!
Yusuf Cinal yazıyor, 15 Kasım 2021 Brüksel, www.bizimsakarya.com.tr