İyi haftalar,

‘Bir türlü gelmedi’ diye yakındığımız kış kötü vurdu.
Yetkililerin bir türlü kabullenmediği salgından ben de üzerime düşeni aldım.
Çocukluğumuzda ‘İlaçla 1 hafta, ilaçsız 7 gün’ diye söylenen tedavi süresi bu kez çok daha fazla sürdü.
Neyse ki çok daha kötüsünü yaşamadan atlattım ve ara vermek zorunda kaldığımız mektuba başlayabildim.
O yüzden tekrar merhaba…

Salgından söz açılmışken;
yetkililer salgını yo saymak için olsa gerek veri açıklamadı ama çevremizdekilerden, eşten dosttan biliyoruz, okullardaki devamsızlık oranı hat safhaya ulaşmıştı.
İmdada yarıyıl tatili yetişti.
Umarız hastalıkların önü alınır ve çocuklar iyileşir de ikinci dönem sorunsuz başlar.

Bu kış çok zor geçiyor.
Sadece hastalık değil, elektrik ve doğalgaz faturalarındaki anormal artış dar ve sabit gelirlileri önceki yıllara göre çok daha fazla zorluyor.
Asgari ücretteki artış, memura, emekliye yapılan zam ortada ve herkes isyanda...
Memur alanlara çıkıp bordro yakıyor,
Yüzde 6 zam ve 3 yıllık sözleşme dayatılan metal işçileri greve hazırlanıyor.
Ülkenin tabanı kıpır kıpır, tüm bu gelişmeleri eksiksiz aktarmaya çalışıyoruz.

Önceki gün, AKP’nin gururla açıkladığı, her nedense Sakarya medyasının çok büyük bölümünün de ‘Nerede kaldı, niye gecikti?’ diye yakındığı Şehir Hastaneleri ile ilgili paneli izledim. Sakarya Kent Çalışma Derneği’nin düzenlediği ‘Sağlıkta Özelleştirme ve Şehir Hastaneleri’ panelinde Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman ile Şehir Hastaneleri İzleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Kayıhan Pala,  Sakarya’ya kurulacak Şehir Hastanesi’nin öyle söylenildiği gibi yaşanan sorunlara çözüm ol(a)mayacağını tane tane anlattılar.
Haberin ayrıntıları bugün 5’inci sayfamızda yer alıyor. Anlatılanlara göre, bu hastaneyle ilgili tek iyi gelişme Kamu Özel İşbirliğiyle yapımından vazgeçilip, genel bütçeyle yapılması yönünde alınan karar. Ancak yer seçimi ve yatak sayısı açısından sağlıkta yaşanan sorunları daha da ağırlaştıracağı su götürmez bir gerçek olarak karşımızda duruyor.
Konuk profesörlerin Sakaryalılara bu konudaki önerisi ise hangi siyasi yelpazede olunursa olunsun yer seçimi ile yatak sayısı konusunda, projede değişiklik sağlanıncaya kadar kararlı bir şekilde itiraz etmeleri…
Bu sağlanabilir mi, emin değilim.
Benim Bizim Sakarya okurlarına çağrım, bugünkü haberi okumaları, bilgi eksik kaldıysa TTB’nin internet sayfalarında yer alan sunumları izlemeleri olacak.

Sakarya Büyükşehir Belediyesi son dönemde üst üste önemli projeler açıkladı.
Bunlardan en önemlisi kent halkının yıllardır talep ettiği, ancak önceki belediye başkanlarının karşı çıktığı raylı sistem.
Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce, önceki Pazar AKP Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz’un basın toplantısında açıkladığı bu projede, Adapazarı Garı’nın yerinde duracağı, ilk istasyonun Ofis’teki ikinci geçide alınacağı yeni pir projeyi daha açıkladı. Ancak Gar ile Ofis arasındaki kalan kesimde ulaşımın yürüyen yol ile sağlanmasını öngören projeye ilişkin pek görüş bildiren olmadı.
Yüce’nin de “tartışılmasını istiyorum” dediği bu projeye ilişkin sessizliği nasıl değerlendirmeli bilemiyorum ama enine boyuna ele alınıp, oldubittiye getirilmemesi gerektiğini düşünüyorum.

Konular biriktiği için gazeteden haberleri haftaya bıraktım.
Dolu dolu daha iyi gazetelerde buluşmak üzere hoşçakalın…