Pazarspor karşısında maça temkinli başlayan temsilcimiz Sakaryaspor’da maçın zor geçeceği kendini ilk dakikalardan fazlasıyla hissettiriyordu.

Birçok oyuncu topu ayağında tutmakta zorluk çekiyor ve inanılmaz pas hataları yapıyordu. Bunun da en büyük sebebi kendilerinden beklenen başarıyı bir türlü gösterememeleriydi.

Kolay değil tabii ki. Takımı şampiyonluğa oynatacak bir hoca ve oyuncu grubundan tüm Sakaryaspor sevdalıları başarı bekliyordu.

Kendilerinden beklenen başarılı sonuçları alamamaları futbolcular ve teknik heyet üzerinde ister istemez baskı oluşturuyordu.

Lig’in 3’üncü haftasında Kırklarelispor oynanan maçıyla Pazarspor maçını kıyasladığımda o maçla bu maç arasında siyahla beyaz kadar fark vardı.

Pazarspor karşısında Sakaryaspor’u hiç ama hiç beğenmedim. Şampiyonluğa oynayan değil de alt sıralarda mücadele eden bir takım hüviyetindeydi Yeşil-Siyahlı ekip.

Kimse kimseyi kandırmasın.

Teknik patron İsmail Ertekin bu takımın 10’uncu haftasında lider olabilecekleri iddiasında bulunmuştu.

Bu maç önümüzü görmemiz açısından son derece önemli bir maçtı. Rakip takım tam bir 3.Lig takımı görüntüsündeydi. Birçok oyuncusunun asgari ücretle oynadığı Pazarspor takımının maliyeti bizdeki Muhammed Reis’in aldığı paraya intikal ediyordu.

Bunun yanında rakip takımın birçok futbolcusu altyapıdan yetişme ve kendi bölgelerinde 3.Lig’de oynayan isimsiz oyunculardan kuruluydu. 

Böylesine kalitesiz ve ucuz oyunculardan kurulu bir rakip karşısında şampiyonluğa oynayan bir takımın ne farklılığı vardı?

Bu futbolla nasıl şampiyon olunur?

Kimse kimseyi kandırmasın. Sakaryaspor takımı kesinlikle iyi futbol oynamıyor.

Şampiyonluğa oynayan bir takımın bir hücum varyasyonu olmaz mı? Şampiyonluğa oynayan bir takımda bu kadar çok pas hatası, gereksiz uzun top sevdası, geriye çok oynanması, pas kalitesinin çok düşük kalması olur mu?

Yeşil-siyahlı takımın galip gelmesine kimse sevinmesin. Bu futbolla nasıl şampiyon olunur?

Şampiyonluğa ve başarıya susamış Yeşil-Siyahlı taraftarların tek isteği takımlarını sezon sonunda şampiyon görmek. Ancak bu futbolla ve bu kadroyla Sakaryaspor’un başarılı olacağına asla inanmıyorum.

Kendi sahanda sıradan bir takım karşısında zar zor galip geleceksin ve şampiyon olacaksın. Hadi canım! Şampiyon olmak bu kadar kolay mı?

Futbol kalitesinin ayaklar altında kaldığı ilk ayrıyı M.Reis’in 28. Dakikada penaltıdan attığı golle 1-0 öne kapayan Sakaryaspor, ikinci yarıya inanılmaz derecede kötü başladı.

45-50 arası rakibinin ataklarına cevap veremeyen Yeşil-Siyahlılar rakip takımın Rizespor A2 takımından kadrosuna kattığı Eren’in şık golüyle eşitliği yakaladı.

Fizik olarak iyi değildi

Şuursuz baskı kuran temsilcimiz, orta alan ve kanatlardan istediği topları getiremeyince birçok hücum girişimi sonuçsuz kaldı.

Ani gelişen Sakaryaspor atağında sağ taraftan Mehmet Boztepe’nin al da at dediği topu kafayla filelerle buluşturan sahanın en kötü isimlerinden Ali Özgün, takımını öne geçiren isim oldu.

Golden sonra Yeşil-Siyahlı takımda yorgunluk belirtileri had safhaya çıktı. Sakaryaspor fizik olarak iyi değildi.

Maçı bırakmayan rakip takımı Sakaryaspor’un üstüne daha çok gelmeye başladı.

Takımının sahada yürüyecek hali kalmadığını gören teknik patron İsmail Ertekin Oğuzhan- Caner, Abdülaziz-Devrim değişikliğine gitti.  Ertekin bu iki ismi oyuna sokunca direnç arttı.

Çağrı ve Azad’ın müthiş performans gösterdiği Sakaryaspor’da Canberk sık sık atağa kalktı.

Henüz tam bir takım olamamış

Yeşil-siyahlı futbolcular son dakikalarda sanki zirve mücadelesi veren bir takım değil, ligi bitirmiş bir an önce evlerine gitmek için oynuyorlardı.

Fizik kondisyon olarak yetersiz kalan Sakaryaspor son 25 dakikada galibiyet golünü bulmasına karşın aksadı.

Sakaryaspor henüz tam bir takım olamamış. Özellikle hücumdayken kaptırdıkları toplarda takım olarak ne yapacaklarını bilemiyorlar. Ayrıca topsuz oyunda çok geride kaldık. En önemlisi de Sakaryaspor’da takım bütünlüğü yok.

Büyük takımların kötü oynadığında da “kazanmak” gibi bir zorunluluğu var. Eğer şampiyonluk beyinlerde bir fikirse kalan maçları kayıpsız atlatmaya çalışmak zorundalar.

Pazar maçının bir özelliği de takımı şampiyonluğa taşıyacak diye transfer edilen futbolcuların bu yeteneklere sahip olmadıklarının görülmesiydi.

Muhammet Reis kendinden istenenleri başaramadı. Ancak en azından top kayıplarının takım savunmasına zararını önledi. Ali Özgün gol attı ancak Sakaryaspor’u şampiyonluğa taşıyacak oyucu profili çizmedi.

Yeşil-Siyahlı takımda eskilerden Canberk, Azad ve Ümit Yasin, yenilerden ise Çağrı ve Burak gözüme batan oyuncu oldu.

Temposu ve futbol kalitesi düşük, izleyeni futbolcu kadar yoran bir oyunun ardından Sakaryaspor haftalar sonra galibiyet aldı.

Bu galibiyet umarım yeni bir başlangıcın ayak sesleri olur.