Zirvede saflar sıklaşırken mutlaka kazanılması gereken bir maçtı; Sakaryaspor bunu bildiğini de gösterdi.90 dakikanın tek cümlelik özeti bu.

Son üç haftayı bir mağlubiyet ve iki beraberlikle kapatan Sakaryaspor, haftalar sonra sahasında galibiyetle tanıştı.

Geçtiğimiz hafta İstanbul deplasmanında lider Eyüpspor’u elinden kaçıran Yeşil-Siyahlı ekip, sahasında ağırladığı Tarsus İdmanyurdu’nu 3-1 mağlup ederek derin bir nefes aldı.

Karşılaşmanın ilk çeyreğinde tempo düşüktü. İlk 20 dakikada tempoyu yükseltmek, maça hız kazandırmak için hem Sakaryaspor hem de Tarsus İdmanyurdu gereken performansı sahaya yansıtamadılar.

Ergün Pembe yönetimindeki Tarsus İdmanyurdu Sakaryaspor’u iyi analiz etmişti.

Mersin temsilcisi, dönüşleri son derece ağır olan Sakaryaspor defansının arkasına atılan uzun toplarla pozisyon arayışı içerisinde göründü.

Rakip takım Suat ve Mahmut ile bulduğu net pozisyonlardan yararlanamadı.

Geri dönüşlerde sıkıntı yaşayan ve geriye çekilme emareleri gösteren Sakaryaspor, bu kez orta sahayı rakibine kaptırdı.

Yeşil-siyahlı takımda saha içinde yaşanan olumsuzluklar her geçen dakika kendisi gösteriyordu.

Gereksiz uzun top oynama hastalığı, ara paslarıı atmada yaşanan sıkıntı, sürekli geriye ve yana oynama alışkanlığı, pasların zamanında verilmemesi ya da şiddetinin abartılı bir şekilde olması birçok atağın başlamadan bitmesine neden oldu.

Sezon başından beri yaşanan ve bir türlü önüne geçilemeyen eksikliklerde bu maçta bir kez daha gün yüzüne çıktı.

HIZLI OYNAYAMIYORUZ

Top rakipteyken neden topun kaptırıldığı anda savunma pozisyonuna geçilmez ya da baskı yapılmaz?

Hızlı oynanması gereken yerde topu ya yana ya da geriye oynuyoruz. Rakibi eksik yakaladığımız ya da hızlı oynamamız gereken yerde geriye oynama alışkanlığı pozisyon bulmamızı engelledi.

Bu kadar geriye ve yana oynamanın ne mantığı olduğunu anlayamadık.

Malum birçok kulüp antrenörü 4-2-3-1 sistemini tercih ediyor. Top bizdeyken rakip takımdan bir kişi bizim birinci bölgemizde topu kazanmak için mücadele ederken, neden tek forvetlere karşı 4’lü savunma tercih edilir?

Ayrıca iki stoperimiz neden topla çıkmıyor ya da topu arkadaşına verdikten sonra desteğe gitmeyi neden düşünmez? Artı stoperlerimiz neden top sürmemekte ısrar ediyor? 35-40 metre önün boşken top sürmeyip topu geriye atmanın veya yana oynamanın takıma ne gibi artısı olabilir?

BASKI UYGULAYAMIYORUZ!

Sadece bunlar mı gözüken eksikliklerdi? Tabii ki hayır! Top rakibe geçtiği neredeyse her pozisyonda Yeşil-Siyahlı futbolcular adam paylaşımı yapmakta hep geç kaldılar. Rakibi ile arasına 2-3 metre mesafe koyan Yeşil-Siyahlı futbolcular, top rakibe atıldıktan sonra geç kalınmış baskı yaptılar. Böyle adam tutulmayacağını bu şekilde baskıya gidilmeyeceğini Serdar Hoca futbolcularına öğretmeli.

Berk’in tek santrafor olarak başlatılması, orta alanın sahipsizliği, savunmanın içe dönük hali, bir felaket anonsu gibiydi.

Top orta saha oyuncularımızdayken diğer oyuncunun ceza sahası içine sızdığına maalesef ilk yarıda pek göremedik. Orta sahada oynayan Azad, Nuri ve Muhammed Reis kanatlardan yapılan ortalarda maalesef hep dışarıda, geride kalmayı tercih ettiler.

Günümüz futbolunda hücumda çoğalamayıp hücuma destek vermeyip hücum varyasyonları gerçekleştiremezsen golü bulma şansın da o kadar zor olur.

İlk çeyreğin ardında biraz kıpırdanır gibi gözüken ve kenarlardan yapılan ortalarla golü bulma düşüncesindeki Yeşil-Siyahlı ekip, M.Reis, Devrim ve Berk’le gole çok yaklaştı.

Kalesinde devleşen rakip takımın kalecisi yaptığı kurtarışlarla takımının soyunma odasına gol yemeden girmesini sağladı. İlk yarının en önemli ismi hiç şüphesiz rakip takımın kalecisi Barış’tı. .

ALPAY TAKIMI ATEŞLEDİ

Sakaryaspor ikinci yarıya Devrim-Alpay değişikliğiyle girdi. İki takımda oyunun ikinci yarısında ilk 45 dakika göre daha üretkendiler. Yeşil-siyahlı takım oyunu biraz daha önde kurdu. Böylece göbeğe yakın oynayan savunma kazandığı topları Muhammed Reis’e attı. Tecrübeli oyuncu oyunu ters yöne çevirip rakibi şaşırtıp oyundan düşürdü.

Alpay’ın geliştirdiği atağın devamında ceza sahası içinde topla buluşan Berk İsmail, Sakaryaspor’u öne geçiren isim oldu.

Golden sonra kontrolü ele alan rakip takım hızlı hücumlarla kalemizde tehlikeli olmaya başladı.

Oyun kurmakta, hücum organizasyonu yapmakta, pozisyon bulmakta zorlanan Sakaryaspor uzun süre maça ağırlığını koyamadı.

Teknik patron Serdar Bozkurt M.Reis-Çağrı değişikliğine gitti. Bu değişiklik sonrası orta sahada topu tutmakta bir hayli sıkıntı yaşadık. Sakaryaspor son çeyrekte fizik-kondisyon olarak iyi görünmedi.

Tarsus İdmanyurdu, 67’de Cem Aktaş’ın attığı golle skoru eşitledi.

Beraberlik golünden sonra Sakaryaspor tempoyu yükseltti. Rakip savunma oyuncusunun yaptığı hatayı affetmeyen günün yıldızlarından Berk, bir kez daha sahneye çıkarak Yeşil-Siyahlı ekibi 2-1 öne geçiren isim oldu. Golden sonra teknik patron Serdar Bozkurt, Abdülaziz ve Nuri’yi kenara alıp Mehmet Boztepe ve Oğuzhan’ı sahaya sürdü.

Rakip takımın hocası Ergün Pembe yaptığı inanılmaz değişikliklerle maçı bir anlamda bize vermiş oldu.

Oyunda kaldıkları süre içinde 5 numara oynayan takım kaptanı Ferhat Duman ile 70 numaralı Mahmut Tekin’i kenara alması orta sahayı ve oyunun tüm kontrolünü ele geçirmemize sebep oldu.

Sakaryaspor son dakikalarda birçok net gol pozisyonları buldu. Defans arkasına atılan uzun toplarla rakip kalede daha çok gözüken ve sürekli golü arayan Yeşil-Siyahlı ekip, Oğuzhan Kayar’ın golüyle farkı iyice açtı.

Yeşil-siyahlılar geriye dönmekte zorlanan rakibinin savunmasının arkasına atılan toplarla bir yığın pozisyonu harcadı.

Oyundan tamamen düşen rakibi karşısında üstünlüğü elden bırakmayan ve rakibin tüm gol girişimlerini sonuçsuz bırakan Sakaryaspor, uzun bir aradan sonra galibiyetle tanıştı.

SAKARYASPOR UMUT VERMEDİ

Sakaryaspor mutlak kazanması gereken bir maçı kazandı ama oynadığı futbol ile bizlere umut vermedi.

Acilen orta saha ve kanat oyuncularının toparlanması lazım. Yoksa kalan maçları kazanmak çok güç ve zor olur.

Kendisinden çok şey beklenen Nuri, Mehmet Boztepe, Devrim beklentiler çok altında.

Orta sahaya mendirek olması gereken Nuri, sağa ilaç olsun diye bin bir umutla sahaya sürülen Devrim, vasatı aşamadılar.

Yeşil-siyahlı takımda sahanın en verimli, en üretken, en göze batan ismi Canberk, Hakan ve oyuna sonradan dahil olan Alpay oldu. Canberk, yaptığı bindirmelerle rakip takımın sağ kanadını adeta koridor yaptı. Rakip takımın en etkili oyuncusu Cem Aktaş’a nefes aldırmayan Canberk, Yeşil-Siyahlı takımın birçok atağının da başlatan isim oldu.

Gerçekleri yazmak gerekirse Sakaryaspor gerçek bir oyun iştahı ortaya koyamadı.

Zorlu maçtan 3 puanla ayrılan Sakaryaspor takımın galibiyeti kimseyi aldatmasın.

Yeşil-siyahlı takımın oynadığı ağır ve temposuz futbol ileriki haftalarda başımıza iş açacağını şimdiden söyleyebilirim.