Sakaryaspor dillere destan ikinci yarı oyunuyla Sarıyer’in ipini daha ilk maçta kesti. Dilaver’in önderliğinde ikinci yarıdaki oyunun içinden çıkan dört farklı galibiyet bizi finale taşır. Futbol bu, bazen içinden ne çıkacağı belli olmaz diye bir yakıştırma köşe başında dursa da, bu Sarıyer, bu futboldan çıkan farklı skor yıkımının üzerine, mucize yükleyemez. Sakaryaspor, Sarıyer’in seyircisinden yoksun çıkacağı maçta, formalite doksan dakikasını oynar ve finaldeki rakibine kilitlenir. Cuma akşamı sergilenen futbola teknik adam farkı değil, oyuncu grubunun farkı el verdi. Bu futbolcular kafalarına koymuşlar biz Sakaryaspor’u geçen yıl kaçırılan TFF 1. Lig’e taşıyacağız diyorlar. Ben onlarda bu futbol ışığını fazlasıyla görüyorum.
GÜÇ ZEHİRLENMESİ
Hakemlerin Kasri Döner’deki iftarında Sakarya Hakemliğine bir ömür vermiş, hem hakem, hem gözlemci, hem idareci, hem hakem hocası olarak hizmet veren bendeniz, o neşeli iftarda bir zamanlar, ayrı illerde olsalar da beraber hakemlik yaptığım MHK 2. Başkanı Mustafa Çulcu, TFFHGD Başkanı Abdurrahman Arıcı, Sakarya’nın Duayen hakemi, hocam Abdülkadir Aypek ile beraber aynı masada iftar açtım. Bir ara yanına gelip giden ASKF Başkanı Yaşar Zımba duydum ki bizim masadan ayrılıp başka bir masada iftar açarken, kendisine başkanım sizin yeriniz Protokol, sizin orda olmanız gereken diyen basın mensuplarına, bu ne biçim protokol düzenlemesi -benim ismimi zikrederek- ben Nazım’ın olduğu yerde mi oturacağım diye bir kelam etmiş. Umarım oruç kafasına vurmuştur. Onu dikkate almam da, bu işin basına yansıması sonrası birkaç kelam etmek farz oldu. Bak Yaşar Efendi ben seni arkadaşım ve de dostum bilirdim. Benim oralarda olmamdan onur duyacağını beklerdim. Yanılmışım. Demek ki içinle dışın bir değilmiş. Bak Yaşar Efendi (Artık sana Başkan falan demem ) Nazım Aktürk ASKF etkinliklerinde protokolde olmaz. Çünkü ben haddimi bilirim. Ama söz konusu Hakemler oldu mu, orada duracaksın. O zaman benim nerede duracağıma, olacağıma söz söyleme hakkın olmaz. Ben Hakem camiasına, Sakarya futboluna hizmet adına bir ömür verdim. Müsaade et de benim camiamın iftarında duayen hakemlerin arasında olayım. Sen kimsin? İyi ki bir ASKF Başkanı oldun. Görüyorum ki bulunduğun yer seni güç zehirlenmesi içine itmiş. Sen o koltuktan düştüğün an seni kimse hatırlamaz. Ama Nazım Aktürk dün vardı, bugün de var. Rahmetli Kama’ya haksızlık etmişiz. Bak Yaşar Efendi Allah’ın var giyim kuşamın bayağı iyi. En azından benden iyi. Bak Yaşar Efendi Mevki makamlar gelir gider, orada vereceğin resim baki kalır. Ben seni dostum bilirdim. Bugüne kadar iyi yaptığın işlerde hep sana destek oldum. Benimle bir derdin varsa keşke gelip bana söyleseydin. Basının diline sakız olmak bize yakışmaz. Hadi sana iyi protokollü iftarlar. Merak etme, bundan sonra senin olduğun iftarlarda olmam. Hatta Harmanlık’ta oyun oynadığın masanın yanında da olmam. Ama hakemler işin içindeyse ve bende oraya davetliysem, bakacaksın işine. Orada nerede oturacağıma ben karar veririm.
ŞEKER İFTARI
Şeker Mahallesi’nin geçmişten kalan, yaşlanmaya yüz tutmuş, eski futbolcuları, esnafı ve sporun önemli isimlerinin buluştuğu İftar Cumartesi günü aynı yerde, aynı mekânda yapıldı. Sevginin hoş görünün, içinde sevgi yatan geleneklerin, bir kenara itilmeye başladığı günümüz Türkiye resmi içinde dostluk rüzgârlarının estiği, geçmişte bazı anıları birlikte yudumlayanların Şeker Mahallesi sınırları içinde verilen iftar da bir araya gelmeleri, gençlik yıllarının güzel anılarını yaşlılık kokan bedenlerinde tekrar yaşamaları hoş bir duygu. Bu güzellikleri bu duyguları bizlere yaşatan, bu işin içinde olanlara sevgi borcumuz var. Bize bu günleri yaşatanları, eski dostluk rüzgârlarını bu günlere taşınmasına vesile olanlara leziz iftarın içinden sevgilerimi iletiyorum. Seneye buluşmak dileğiyle.
