Seçtiğimiz Siyasilerin Liyakatlerini sürekli halkın görüşüne açarım. Son 20 yıldır, Liyakatli Siyasi Yöneten Seçmede başarısız olduğumuzu da yazarım.

    Karşı çıkan Amcamlar çok oluyordur, olmalı da. Ben de O zaman Sakarya’nın bunca yıldır Hükümetlerde bir Bakanı olmamasının nedenini sorarım. 

    17 Ağustos Depremi sonrasında Türkiye halkının topladığı Deprem Vergileri ile çok daha çağdaş-modern bir Sakarya Planlanır, yapılırdı! 

    O Muhteşem Deprem Vergileri n’oldu? Bunu Yüce Mecliste tüm milletvekilleri, ülke, yerel medya yıllarca sordu. Deprem vergileri gitti gider?

     O Deprem Vergileri ile iki tane Sakarya yapılırdı.

     Oysa bugün, Sakarya Adalet Sarayı bile, Sakarya Valiliği külliyesinde(?) bir daire gibi. Adalet Sarayları adalet bağımsızlığının simgesi gibidir.

    Yıllardır Sakaryalılara Yeni ve sadece Adalete ait bir Adalet Sarayı vadedilir! Daha geçenlerde,” Bakan’a gittik, Adalet Sarayı tamam!” denmişti, HANİ?

    Geçen gün bir canlı tv yayınında,“ Sakarya Adalet Sarayı, Çark Deresi ile Ada Demiryolu arasındaki Ağır Bakım Fabrikaları arazilerinde yapılabilir!” gibi garip bir görüş vardı?

     Yok artık, daha neler duyacağız. Hani Bakan Sakarya Adalet Sarayı tamam demişti. Siyasiler bizi mi uyuttu. Ağır Bakım Arazileri nasıl bir cesarettir.

    Makamı, yetkisi ne olursa olsun; Adapazarı şehir merkezine 5-10 km yakınına bile bağımsız adaletin köklü, yakışır bir yatırımı hayal bile edilmesin.

  1950’li yıllar Sakarya için birçok konuda yol ayrımı gibidir. Sakarya 1954 yılında vilayet oldu. Vilayet oluşun ilk yılları da nefis planlamalarla geçti.

     Genelde Muhafazakar-Kozmopolit bir il olarak biliniriz. Ama, kozmopolitliği bile 20 yıl öncesine kadar eh iyi yönettik. Şimdi Sakarya’yı kimler yönetiyor?

     Bu çok ciddi bir soru ve de zor bir sorudur. Sakaryalılar bu sorunun cevabını mutlaka tartışmalı. Susup, Sorunlarla Gelişilemeyeceğini görmek zorundayız.

     Dünyanın da katıldığı Yüzyılın Depremi Yardım Kampanyalarıyla Türkiye deli paralar topladı, ama;

     Karaman-Camili-Korucuk’ta ev ihalelerini ŞEHİR yapmadı. Müteahhitleri bizi bulmadık. Sakarya esnafını trilyonlarca dolandırıp kaçanlar bizden değildi?

     Deprem sonrası merhum Aziz Duran’ın sunduğu Adapazarı İmar Projesi’ne kimler engel oldu? O Projeye göre Çark Caddesi 30-40 ( belki 50) mt olacaktı?

    Çark Caddesi’nin araç trafiğine kapatılması Adapazarı şehir içi ulaşımını çağ dışı yapan ilk siyasi icraattır. Ulaşım çağdışılığımız hala da büyümekte.

    

     Ki, yıllardır da, şehirde ballı paralı büyük projeler yapılır. 0 projeleri düşüneni  yapan, parayı götürenler kim? BİZE BİRİLERİ yaptırır, paraları götürür.

    Sözün özü, Sakarya kendi vilayetini kendi kısa-orta-uzun vadeli planlarla korur. Başkası, senin geleceğini değil, kendi götüreceğini önceler, o kadar.

     Adapazarı’nın yüzlerce yıllık İzmit Caddesi’ne battı çıktı denilen Alt Geçidi, kim işsiz kalan müteahhidine yaptırdı? İzmit caddesinin yarısı o gün bitirildi?

     Fİ-YAPI’dan Adapazarı’nı Allah kurtardı. Fİ-YAPI’ya hiçbir Sakaryalı O imarı altın tepside sunabilir miydi? 

     Serdivan Arabacıalanı Merası? Sizce, az zaman sonra hepimize uğrak kapısı olan O AVM’yi Sakaryalılar mı önerdi; YAPILA İZNİ nerede verildi? Projesi bugünkü gibi miydi? İmar ve açık-kapalı kullanım alanı böyle miydi?

     AVM SANGARİUS serüveni az daha felaketimiz olacaktı; Agora ile kurtulduk!

   Hiç ders alınmadı ki; tepeden CADDE54 müjdesi gönderildi. İzleyin Serdivan’ı, 5-6 yıl   sonra sonuçları görülür.     

     Tank Palet fabrikamız bitti; Tüvasaş, Hyundai Rotem’in gölgesine sokuldu.      “ Mlli Tren Raylarda!” müjdesi ile de yıllarca uyutulduk.

     “ Sakarya Adalet Sarayı tamam!” uyutmasından nerelere savruldum. O kadar çok yaramız var ki; “ 1000 Yataklı Hastane yeri tamam dendi.” Uyutuld, nerde?

   TEM Gişelerinin oradaki TOYOTA Acil Hastanesi’nin resmi Genişleme-Onarım Proje tabelasını yıllarca gidip izledim. Ben Geloor sandım, TOYOTA Hastanemiz meğer Gideoormuş?

    Nice kararı asla Sakarya vermemiştir, veremez de! Artık bu iyi düşünmeli!