Sakarya'da 2006 yılında meydana gelen ve uzun yıllar "sır perdesi" aralanamayan inşaat mühendisi Gökhan Atakan'ın şüpheli ölümü davasında, beklenen adalet tam 19 yıl sonra geldi. Sakarya 3. Ağır Ceza Mahkemesi, Atakan'ın ölümüyle ilgili görülen davada, iki sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmetti. Cezaya çarptırılan sanıklar, Gökhan Atakan'ın eşi Yeliz O. ve onun o sıradaki erkek arkadaşı Erdal B. olarak belirlendi.
Kaza Süsü Verilen Cinayet, Gizli Kayıtla Ortaya Çıktı
Olay ilk ortaya çıktığında, Gökhan Atakan'ın Sakarya Nehri'ne düşerek hayatını kaybettiği yönündeki ifade üzerine dosya kapanmıştı. Ancak yıllar sonra, Yeliz O.'nun ikinci bir evlilik yapması ve bu süreçte yaptığı bir itiraf, gerçeğin çok farklı olduğunu ortaya koydu.
İddialara göre, Yeliz O., ikinci eşine Gökhan Atakan'ın aslında boğularak öldürüldüğünü anlattı. Bu konuşmaların gizlice kaydedilmesi ve savcılığa teslim edilmesiyle birlikte, yıllar önce kapatılan dosya yeniden açıldı. Söz konusu kayıtta, Atakan'ın çiftlik evinde nehirden alınan su kullanılarak boğulduğu ve cansız bedeninin daha sonra Sakarya Nehri'ne bırakıldığı bilgisi yer alıyordu.
Deliller ve Tanık Beyanları Kararda Etkili Oldu
Mahkeme sürecinde sanıklar, ses kayıtlarının hukuka uygun olmadığını savunsa da, toplanan deliller ve tanık beyanları ışığında mahkeme heyeti, cinayetin planlı bir şekilde işlendiğine kanaat getirdi. Olayın kamuoyuna duyurulmasında ve yeniden soruşturulmasında televizyon programlarında yapılan yayınlar da etkili oldu.
Davanın mağdur ailesi adına hukuki süreci titizlikle takip eden Avukat Enes Albayrak, dosyanın yeniden açılmasında ve delillerin değerlendirilmesinde önemli bir rol oynadı. Verilen kararın ardından Yeliz O. ve Erdal B. cezaevine gönderildi. 19 yıl sonra tecelli eden bu adalet, Atakan ailesine bir nebze de olsa teselli ve nefes aldırdı.