Nerdeyse,” Günaydın !” diyeceğim ama, sadece Cumhuriyet Halk Partisi’ne değil.

    Türkiye Siyaset Tarihi’ni araştıranlar bilirler. Ülkemiz siyasetinde, partilerin Nitelikli Birey aramak(!)” gibi kaygıları hiç görülmez. İktidarlar da ise hiç olmaz.

    Geçin onu,” Nitelikli Üye Önceliği.”önerenin bile yeri sarsılır. Şimdi Sakarya’da CHP’yi izleyin, bakalım olacak mı?

    Ben hiç sakınmadan görüş sunayım; şu günkü CHP Sakarya’da Yöneten-Karar Bireyi olanları bilirim. Nitelikli üye arama öncelikleri olacağını hiç sanmam?

    Daha da ileri giderim; geçmişte CHP’nin hükümetlere Bakan veren harika kadroları oldu. Ki, O zamanların CHP kadrolarından Bakanlar bile çıkabilirdi.

    Şu gün; Bakan olabilecek nitelikli bir birey CHP’ye gelse, nasıl karşılanır? Öyle bir birey varsa gösterin, kim(?)  Seçilme Önceliği teklif eder bilmem?

     Önyargılıyım; CHP Sakarya’da, bugün aday belirleme konumunda olan hiç kimse, nitelikli bir bireye öyle bir davet bile yapmaz! Yapamaz değil, yapmaz!

    Devam da edeyim; CHP Sakarya şu gün 2 milletvekili çıkaracak durumda. Eğer Sakaryalıları şaşırtacak nitelikli bir birey davet edilebilse, 3 milletvekili de olur.

     Hele, yılların iktidarı AK Partisi Sakarya’da tarihinin en etkisiz Seçilmişleri ile temsil edilirken! Ekrem Yüce’yi saymayın, AK Partisi yokken ortalıkta?

     AK Parti belki de tüm Türkiye’de bu durumda. CHP bunu görmedi mi; bal gibi de gördü. Ee, niye bugüne kadar Nitelikli Üye kaydı gibi bir telaş göremedik?

     Siyasetin asıl sorgulanması gereken dürüstlüğü-içtenliği buradadır. Ben yoksam, kimse de, hatta parti de olmasın egosu siyaset kirliliğidir.

     Cumhurbaşkanı adayı olur, seçilemez. Yine aday yapılmayacağını görsün, partisine köstek olacağını görse de, kendisine başka siyasi kapı bile inşa eder.

   Peki, o zaman Genel Seçime 2 yıl kala nerden çıktı bu,” Nitelikli Üye !” erdemi.

    Herkes bilir ki, siyasete girme tutkusu-hevesi olanlar, düşündükleri siyasi partilere üye olmaya koşa koşa giderler.

    Ya da, siyasette olan bir tanıdığın daveti ile giderler. Siz, kendisinden daha nitelikli birisini siyasi partiye davet eden siyasi gördünüz mü?

    İstisnalar vardır; Onlardan çok özür dilerim. Ama, bir siyasi kapıda 10. Sırada olan birisinin, kendisinden nitelikli bir Allah Kulunu davet ettiğini bilmem?

      Tam tersine, partisinde belki(?) 10. sırada tercih edilecek olan bile, kendisini destekleyecek sıradan birisini üye yapmayı önceler.

     Şu görüşlerime tepki gösteren herkese, siyaset tarihini biraz didiklemesini söylerim. En çarpıcı örnek de CHP tandansında olan siyaset dünyasındandır:

     Şu gün Cumhurbaşkanı Makamı’na seçilmiş olan Sayın Tayyip Erdoğan’ı O aşamalara taşıyan 1994 Yılı İBB Seçimleri tarihi bir örnektir.

    Türkiye 1994 Yılı Yerel Seçimleri tablosu, Sol Siyaset için Liyakat Tercihi Egosu’nu nefis anlatır. Aynı ego kuşkusuz sağ partilerde de var.

    Solda; SHP’nin Adayı Zülfü Livaneli % 22,14 oyla Üçüncü sırada kalmış. Ecevit’in DSP Adayı Necdet Özkan % 12,38 oyla Beşinci sırada.

  Erdoğan, Refah Partisi Adayı olarak % 25,19 oyla seçilmiş ve siyasette bugünlere gelmiş.

    Nitelikli değerli bir siyasi birey olarak tanıdığım, ANAP Adayı İlhan Kesici % 22,14 oyla İkinci sırada kalmış.

    Nitelikli Birey İlhan Kesici’yi CHP şimdi CHP Milletvekili yapmayı düşünebilmiş.

    CHP’nin 1994 yılında İBB Başkan Adayı yaptığı Ertuğrul Günay O seçimde % 1,4 oy alabilmiş. İşe bakın, nitelikli ya, AKP Hükümeti’nde Bakanlık verilmiş?

    Şu gün, Sakarya’da CHP nitelikli 2. Sıra değil; 5 sıra için nitelikli üye adayı arar mı ? 2. Sıra bile aranmaz; Seçim geldi, Amcam sanki şimdi arar gibi mi yapıyor?