İnsan O şehirde doğmamış, yaşanan hayatın nefeslerini orada solumamışsa; Şehir Tarihi ile asla oynanamayacağını idrak edemez!

Büyükşehir Başkanı Sayın Ekrem Yüce, Büyükşehir’in “ Sakarya BİR BAŞKA” antetli faaliyet bültenini, satır satır okumasa da, sanırım görmüştür:

Yıkılan, yerine Millet Bahçesi yapılan alanın adı, sanki malum sehven mazeretine açık bırakılarak,” Eski Sakaryaspor Stadyumu!” diye yazılmış!

Hazırlayan ekibin özür dilemesini beklemem. Bu ülkede,” Osmanlı Tarihi’ni yok sayanları biz de tarihten sileriz!” diyenler, Ayrımı körükleyen yoldadır.

Okul hayatı dahil; 65-70 yıldır Osmanlıyı okuduk; Cumhuriyeti okuduk. Ama, okuduk!.. Kimse bize kapı kulları olalım diye fitnesini üfleyemedi!

Asla birileri gibi,“ Ülke insanlarını dinli-dinsiz diye böldünüz!” de demem.

Çünkü; çocukluğumuzdan beri bizim kuşaklara Allah, Kuran, Peygamber öğretildi. Din Adamı yetiştiren İmam Hatip Okulları ve Kuran Kursları vardı.

Bugün ki gibi; kimsenin sayamayacağı kadar çok, yol ve kul olunacak kapı da yoktu. 1982-83 Yılına kadar da,” Osmanlı Düşmanlığı!” diye bir şey duymadık.

Varmış da; saman altından yürümüş galiba? Özal Kardeşlerle ortaya çıkıldı.

Bu ülkenin insanları gündem şoklarıyla salak mı edildi? Kamu kuruluşlarının, Devletin resmi binalarından T.C. tabelasını sökmek cinnet gibidir.

T.C. senin benim en büyük yaşam dirliğimdir. Suriyeli 6-7 milyon insan kendi ülkesinin T.C.’sine sahip çıkmadığı için bugün T.C. topraklarına sığıntı olabildi.

***

“ SAKARYA ATATÜRK STADI ” adı bu şehrin en önemli Kent Tarihlerinden birisi! Kaç kuşağın içinde Milli Günlerini de yaşadığı Kent Tarihi!

Kent Müzesi olmayan Sakarya’nın ayakta kalan Gençlik Müzesi orasıydı.

Hiç kimse, geçici yıllar için bir süreliğine seçildiği, Şehir Yönetme makamında kalıcı değildir. Sakarya yaşıyor; hani Büyükşehir’in seçilen İlk Başkanı nerede?

Bültendeki, iyi ve yanlış gördüklerimi yazacaktım; Atatürk adına yapılan, sehven denilemez hatayı görünce yazı gittiii…

Raylı Sistemi, Nostalji Tramvayı mesela! İnanılması zor, hem de çok zor? Ama, oluyor galiba aşamasını görmeyi çookk isterim.

Nostalji Tramvayı ve Raylı Sistemi heyecanla izlerim : -) OlurSA ? YüceSA?

***

Özel sonrası ve son 17 Yılda; ülkenin özelleştirilen, kiralanan(?) veya kapatılan muhteşem tesislerini, sanayilerini, madenlerini kahrolarak izledim.

SBB Bülteninde,” Dünya Dağ Bisikleti Maraton Şampiyonası 2020’de Sakarya’da.” başlığı içimi ürpertti… Trilyonlar Ayçiçeğinde ölmeye gömülmesin?

Bir sohbette,” Orada yapılan parkurlar parmakla sayılacak kadar az ve özel adrenalin sporları içindir!

Sporcusu da çok azdır, özeldir; yarışmaları da! Ayçiçeği Vadisi dünya çapında bir tesis. Yapımı için de oldukça önemli bir servet harcandı.

Ama, yılda taş patlasa 8-10 müsabaka yapılır. Sakarya’da eğitmeni yok. Sporcusu da zor ve az bulunur.” Sözleri ile şoka uğradım?

Öyleyse;“ Ayçiçeği Bisiklet Vadisi “ ne alaka?

“ Sakarya bisikletle gezilebilen bir şehir olacak! Şehri, Bisiklet Yolları ile donatacağız!” dedik; yapılıyor da! Başlangıç noktası da Ayçiçeği Bisiklet Vadisi!

Projenin, yok artık noktası da bu! “ Trilyonlarca servet harcanarak yapılan Ayçiçeği Bisiklet Vadisi’nde bisiklete binilemez, yarışta yapılamaz!” denmesi?

“ Ülkenin Bisiklet Şehri olacağız!” denilen Sakarya’da gerçek bu mudur?

Bir de; “ Sakarya Büyükşehir Belediyesi Bisiklet Sporu Kulübünü kapattı!” lafı var ki, ben lafımın gerisini nasıl getireyim?

Neyse ki, “ Büyükşehir Belediyesi Bisikletçilere Yeni Atatürk Stadı altında güzel mekanlar tahsis etti.

Şu anda Sakarya’da 8 bisiklet takımı var!” sözünü de aynı gün duydum.

Başkan Ekrem Yüce,( dün de, bugün de her Başkanın kaderidir.) Tek Başına Bir Yöneten’dir! Yönettiği yer, adı üstünde, BÜYÜK şehir.

Zaman yetmez; her şeyi bilemez, göremez, izleyemez!

Ayçiçeği Bisiklet Vadisi kendi projesi de değil. Ayçiçeği Bisiklet Vadisi, 365 gün gece gündüz bisiklet sporu yapılabilen bir Veledrom’a dönüşebilir miş?

Bilerek ölmeye yatırılıp; Tank Palet gibi, Orada da başka hesaplar yoksa(?)

Başkan Ekrem Yüce, çok acil, güvendiği bir yetkiliyi Çıracılar’ı denetlemeye göndermeli. Kendisi,” Papuççular mahallesini ele aldık.” dedi; ben de gittim.

Bulvarı’ndan-Doğumevine- taa Belediye Garajına kadar, berbat!.. “ Biz bunu böyle kabul ettiririz!” lafı kulağıma gelince, acilen yazdım. Acil!..

SBB Bülteni; görselleri ile oynansa da, içerik falsolarıyla idare etmiş. Masrafı az, abartısız baskı da-bence-doğru gibi.